Son üç senedir İstanbul’un ev sahipliği yaptığı WTA Championships, bu sene yeni yeri olan Singapur’da yapıldı. Üç sene ev sahipliğine alıştıktan sonra, turnuvanın uzaklara gitmesi tabii ki içimizde bir burukluk yarattı. Bir de saat farkından dolayı maçlar buranın saatiyle tam gün ortasına denk gelince, bazı maçları istemeden de olsa kaçırmak zorunda kaldık. Turnuvanın şampiyonu ise bizler için sürpriz olmadı.
Turnuvanın yeri değişse de, kazanan yine aynı kişi oldu. Serena Williams gruptan birinci çıkamamasına rağmen, turnuvayı şampiyon olarak tamamlamayı başardı ve sezonu yine 1 numara olarak bitirdi.
Bu seneki gruplara gelirsek; kırmızı grupta Williams, Halep, Bouchard ve Ivanovic mücadele ederken, beyaz grupta ise Wozniacki, Sharapova, Radwanska ve Kvitova’yı gördük. Kırmızı grupta Halep’in Williams’ı sadece iki oyun vererek yenmesi dışında çok büyük bir sürpriz oldu diyemeyiz. Sadece Halep-Ivanovic maçında, maçı iki sette Ivanovic kazansaydı, Serena gruptan bile çıkamayacaktı. Fakat Halep kendi elleriyle Serena’ya gruptan çıkma şansını hediye etti. Beyaz gruba gelirsek; oraya Wozniacki damga vurdu. Üçte üç yaparak yarı finale yükselen Danimarkalı tenisçiye Radwanska eşlik etti. Sharapova ise sadece bir maç kazanarak elendi. Maçlar grup usülü olduğu için alınan her setin çok ayrı bir önemi var, bunun yüzünden de grup aşamasının son günlerinde her tenisçi ve taraftarın kafasında set hatta oyun hesapları vardı. Oturup her olasılığı hesaplamaya çalışanlar da olmuştur, ben de onlardan biriydim.
Yarı finallerde çapraz eşleşmeler oluyor. Yani grubu birinci bitirenler, diğer grubu ikinci bitirenlere karşı yarı final oynuyorlar. Bu seneki yarı final eşleşmelerinde belki de en heyecanlı maç Wozniacki - Serena maçıydı. Üç set süren maç her iki tarafa da gidip gelse de, sonunda Williams kazanan taraf olmayı başardı. Diğer mücadele ise, bu maç kadar etkileyemedi izleyicileri ve Halep, Radwanskayı rahat yenerek adını finale yazdırdı.
Turnuva içinde Serena’yı sadece iki oyun vererek yenen Halep, bu başarısını aynı hafta içerisinde tekrarlayıp, şampiyon olabilecek mi diye düşünürken, Williams korta hatalarından ders çıkarmış ve çok daha iyi bir şekilde çıkınca ortaya koyduğu oyunun kalitesi de arttı ve Halep büyük başarısını tekrar edemedi. Böylece kupayı kaldıran isim tekrar ve yeniden Williams oldu ve Amerikalı, ne kadar büyük bir tenisçi olduğunu tekrar ortaya koydu.
Bu yazı içerisinde, Williams kelimesini kullanırken çoğunlukla “yine” kelimesini de cümlelerin arasına koydum. Çünkü bunlar Serena’nın senelerdir yaptığı şeyler ve daha devam edecekmiş gibi duruyor. Serena dominasyonu çok keyifli, çok güçlü. Fakat artık aynı turnuvaları hep aynı insanlar kazanınca o turnuvaların özellikle final maçlarının hiçbir zevki kalmıyor. Bu sene US Open’da da aynı şey oldu, bu turnuvada da. Williams’ı çok zorlayan, yenen isimler illa ki oluyor fakar bilindik ve büyük turnuvalarda elinde kupayı kaldıran kişi olarak hep onu görüyoruz. Serena’nın istikrarı ve başarısı efsanevi olsa da, insan ister istemez artık yeni şampiyonlar, değişik yüzler arıyor. Halep, Bouchard gibi oyuncular geleceğin Serena’sı olmaya adaylar. Fakat çok önemli bir toparlanma dönemi geçiren Wozniacki de seneye büyük işler yapabilir. Zaten Sharpova, Azarenka gibi isimler kendilerini kanıtlamış, şampiyonluk sayılarını arttırmayı hedefleyen isimler.
Ne olursa olsun, bu sezon, tenis dünyasına çok önemli oyuncular kattı diye düşünüyorum. Öncelikle Bouchard ve Halep ilk 10’un kapısından girmeyi başardılar, kalıcı olacaklar gibi de duruyorlar. Garbine Muguruza özellikle Roland Garros’taki performansıyla herkese mesajını ulaştırmıştı, şimdi ise basamakları tırmanmaya devam ediyor.
2014 sezonu geride kalsa da, 2015 bize çok büyük sürprizler ve daha yeni tenisçiler getirecekmiş gibi geliyor. İnşallah o yeni tenisçilerden biri de ülkemizden olur ve bizler de gururlanırız.
Şimdilik kadın tenisçiler için tatil ve dinlenme vakti, erkek tenisçiler ise oynamaya ve rekabete devam ediyorlar. Onların sezonunun bitmesine de az kaldı, bakalım neler olacak?
Tenis sezonundan şimdilik bu kadar, 2015 Avustralya Açık için saat saymaya başladığımız zamana kadar, futbol ve basketbol dünyasına konsantre oluyoruz. Ama erkek tenisçilerin de sezon sonu turnuvasını izlemeyi sakın unutmayın!
Son zamanlarda tenis dünyasında olan gelişmelerden kısaca bahsetmek istiyorum:
• Novak Djokovic baba oldu.
• Rafael Nadal, bütün sakatlıklarından kurtulmuşken, şimdi de apandisit enfeksiyonu ile boğuşuyor. Birkaç gün önce de sezonu kapadığını açıkladı.
• Li Na ise profesyonel tenisi bıraktı birkaç hafta önce, ama turnuvalarda onu daha resmi kıyafetlerle görmeye devam ediyoruz.
• Roger Federer hâlâ gençlik yıllarından bir şey kaybetmemiş bir şekilde turnuva kazanmaya devam ediyor. Önemli olan yaş değil, istek ve çaba mesajını veriyor herkese.