Amy Winehouse’un kısa yaşamından kesitleri yansıtan Londra Yahudi Müzesi’ne ait sergi, bir süre için Tel Aviv Üniversitesi’ne bağlı Beit Hatfutsot Müzesi’nde ziyaretçilere açıldı
Tel Aviv Üniversitesi’ne bağlı Beit Hatfutsot Müzesi’nde yeni açılan ‘Amy Winehouse: A Family Portrait,’ (Amy Winehouse: Bir Aile Portresi) adlı sergiyi izleyip de üzülmemek mümkün değil. Sergi, 2011’de alkol zehirlenmesinden yaşamını yitiren sanatçının kısa yaşam öyküsüne odaklanmakta.
Öldüğünde 27 yaşındaydı ve yaşamının son beş yılını yeme bozukluğu ile mücadele ile, düzensiz yaşamından dolayı konserlerini iptal ederek, uyuşturucu ve alkol bağımlılığından kaynaklanan kanunsuz davranışlarla geçirdi.
Fakat hayranları onun yaşam tarzını değil müzikteki yeteneklerini önemsiyordu. 2007’de yaptığı ‘Back to Black,’ adlı albümle beş Grammy ödülü kazandı. Londra Yahudi Müzesi’nden getirilen sergide erkek kardeşi Alex Winhouse’un müzeye bağışladığı Amy’ye ait bir elbise ile mutfağında kullandığı bazı magnetler de yer almakta.
Londra Yahudi Müzesi küratörü Elizabeth Selby, Amy’nin ünlenmesini, Yahudi kökenini, doğup, büyüdüğü Londra’ya aidiyetini en iyi yansıtan eşyalarının seçiminde, onun çocukluğuna ilişkin anıların paylaşılmasında Alex Winhouse’un yardımcı olduğunu belirtmekte.
Sergi bir aile ağacı ile başlıyor. Büyükbabanın babası 1800’lerde Belarus’tan Londra’ya göç etmiş. Amy’nin çok sevdiği büyükannesi Cynthia Winehouse’un fotoğrafı. Amy Winehouse’un ilk yaptırdığı dövmelerden biri sağ kol pazısı üzerindeki büyükannesi Cynthia’nın 1950’lı yıllardaki görüntüsüydü. Üst dudağının üzerindeki piercing Marilyn Monroe’yu yansıtan bir simgeydi.
Sergide, Winehouse’un 13 ila 15 yaşları arasında gittiği Sylvia Young Theatre School’da çekilmiş bir klip, ilk kullandığı gitar, 16 yaşlarındayken sahip olduğu albüm koleksiyonunun bir bölümü yer almakta.
İncecik stilettolar, bale papuçları, polka kıyafeti Amy Winehouse’un dolabında bulunanlar hakkında bir fikir edinmeyi sağlıyor. Henüz şöhret olmadığı dönemden öldüğü tarihe dek çekilmiş fotoğrafları…
Sergiyi gezerken ziyaretçi fonda Amy’nin en çok sevdiği müzikleri ve müzisyenleri dinleyebiliyor: Sarah Vaughan ve Ray Charles, Miles Davis ve Thelonious Monk.
Her genç kız gibi Amy’nin de retro eşyaları, Sudoku ve puzzle kitapları, verdiği her konserin ilanları ve içinde aile fotoğraflarının yer aldığı bir valiz gibi koleksiyonları vardı.
Sergi Winehouse’un 2006 yılında İrlanda’da verdiği konserin kısa bir videosunun izlenmesi ile son buluyor. Ayrıca ziyaretçiler sarı post-it’lere Amy hakkındaki görüşlerini ve duygularını yazıp boş bir duvara yapıştırıyor ve sergiden ayrılıyorlar.