Göztepe Kültür Derneği olarak dört nesil birlikte Galata turu ile başlayan gezimizde Habib Gerez’in müzeye dönüştürülen evini, ardından Or-Yom’daki büyüklerimizi ziyaret ettik. Keyfimize diyecek yoktu. Sizlerle de paylaşalım dedik
Feride Petilon
Galata-Beyoğlu. İkiz semtler olarak da düşünülebilen bu semtler kimine göre bir nostalji kimine göre tarih ile ilk buluşma. İkamet edilen bir bölgeden eğlence dünyasına uzanan upuzun bir yol.
Tarih sayfalarına bakıldığı zaman bu iki semtin birkaç kez kabuk değiştirdiğini görürüz. 80 yaşındaki genç delikanlı tüm bu sayfaları tek tek çevirmiştir. 7 yaşındaki çocuğumuz ise onu ağzı açık dinlemektedir.
İşte böylesi duygular ile başladı GKD’nin Galata turu. Dört nesil birlikte. Kim yorulacaktı önce? Kim pes edecekti yürümekten? Görünen o ki kimse sevgili rehberimiz Moiz Gabay’ın bir tek kelimesini kaçırmak istemiyordu. Gerek bilgisi, gerek güler yüzlülüğü gerekse de genel kültürü ile herkesi kendine hayran bırakan Moiz Gabay’a GKD olarak çok teşekkür ederiz.
Gezi, Galatasaray Lisesi’nin önünde toplanılarak başladı. Bilindik semtlerdi Beyoğlu ve Galata ancak bir o kadar da gizemli. Üç semavi dinin ibadet yerlerinin bulunduğu bu bölge aynı zamanda pasajları ve lokantaları ile de ünlü. Pera Palas ise romanlara ve filmlere konu olmuş bir otel. Galata surlarını bilen var mı? Ya Doğan Apartman’a ne demeli? Günümüzde ünlü yazarların ve sanatçıların ikamet ettiği bu hanelerde 20 yüzyılın ilk yarısına kadar sadece Yahudilerin oturduğunu biliyor muydunuz?
Ünlü ressam Jozef Habib Gerez’in evi bir müzeye dönüştürüldü. Ressamın atölyesi adeta bir sanat abidesi… Kendisi GKD ekibini en mükemmel şekilde ağırlayarak eserleri hakkında konuştu. Değişik teknikler kullanan Gerez renkleri çizgiler ile birleştirerek ifade etmek istediği güzelliklere imza atıyor.
Or-Yom cemaatimiz için oldukça önemli bir kurum. Pansiyonerlerinin oksijeni ise yapılan ziyaretler. Or-Yom’a gerçekleştirilen her ziyaret yaşlılarımızın hayır duasını almakta. GKD gönüllüleri geçtiğimiz hafta gençler ile birlikte orada idi. Bu gezinin olmaz ise olmazı idi Or-Yom.
Pansiyonerler ile geçirilen her dakikanın ayrı bir değeri var. Bu anlamda onlara vakit ayırmak onlara değer vermekle eşdeğer. GKD bu ziyaretler zincirini devam ettirmekte kararlı.
İşte Kamondo merdivenleri. Bir ailenin öyküsü ile karşı karşıyayız.
Ve müze. Bir zamanların görkemli sinagogu günümüzde Yahudi Müzesi işlevini görüyor. Tarihin tozlu sayfaları tek tek açılıyor ve gezi sona eriyor.
Bu geziden çıkarılacak dersler çoktu. Sayılı saatler çabuk geçermiş zaman su gibi akıp gitti. Çocuklar, anne babalar ve büyükanne ve büyükbabalar pekâlâ birlikte eğlenebilir. Ve eğlenen insan yorulmaz, şikâyet etmez. Semtler kabuk değiştirir ama asla ölmez. Sanatçılar mütevazı olur. Yaşlılar onlara değer verenler ile yaşamlarını daha mutlu geçirirler. GKD tüm bu güzellikleri bir güne sığdırdı. Daha nicelerine...