Bir önceki yazımızda İbranice köle anlamına gelen ´eved´ sözcüğünün, la’avod (çalışmak) fiilinden türediğini, dolayısıyla Yahudi Kanunu’na göre kölenin, aslında bir çalışan ya da hizmetli olduğunu belirtmiş, eved’in işçiden ne şekilde farklı olduğunu açıklamıştık. Sonra Şemot ve Yavikra Kitaplarında yer alan kölelikle ilgili bölümleri incelemiştik. Bu yazımızda Tora’nın kölelikle ilgili sözlerini öğrenmeye devam ediyoruz
Önce Şemot Kitabı’nı açıyor ve İbrani kadın köle ile ilgili bölümü okuyoruz, sevgili okurlar.
Eğer bir adam kızını hizmetçi olarak satarsa, bu kız, kölelerin salıverildiği şekilde serbest kalmayacaktır. Eğer kız, onu kendisine eş olarak belirlemesi gereken efendisi tarafından hoş bulunmuyorsa, efendisi onun kurtarılmasına yardımcı olmalıdır. Ona ihanet etmişken, onu bir başkasına satma yetkisi yoktur. Eğer efendi, onu oğluna eş olarak belirlerse, ona genç kızların normal haklarına tamamen uygun şekilde davranmalıdır. Eğer başka bir kadınla evlenirse, ilk kızın yiyecek, giyecek ve vakit haklarını eksiltemez. Ve eğer efendi, onun için yukarıdaki seçeneklerin üçünü de uygulamazsa, kız karşılıksız ve ücretsiz olarak serbest kalır (Şemot 27:7-11).
Oldukça karışık görünüyor değil mi, sevgili okurlar? Ama hiç merak etmeyin, her bir noktayı iyice açıklayacağız.
Kim kızını satmak ister?
Öncelikle kim kızını satmak ister? Bir kız, ergenliğe erişmediği sürece babasının otoritesi altındadır ve Tora, babaya, kızı hizmetçi olarak ‘satma’ hakkını vermektedir. Ancak metinden de hahamlarımızın açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, baba, bu hakkı sadece kızın yararına olacak şekilde kullanabilir. Eğer bir baba ailesini geçindirmek için her türlü yolu denemiş, en ağır işlerde çalışmış ve buna rağmen kızına bakabilme konusunda hiçbir ümide sahip değilse (Talmud, Kiduşin 20a; Yad – Avadim 4:2), kızın sahipsiz ve aç kalmasındansa, hizmetçi olarak satmasına izin vardır. Çünkü bu satışın, kızın efendisi ya da oğlunun eşi olmasıyla sonuçlanacağı beklenir. O kadar ki, eğer efendi de, oğul da bu kızla evlenmezse, Tora bunu, kıza ihanet olarak nitelendirmektedir çünkü efendi, onu evin hanımı yapmayı reddederek ona ihanet etmiştir. Ayrıca kızın babası da, kızını vermek için bu düşüncesiz adamı seçtiği için kızına ihanet etmiş sayılır. Ya da genel olarak, kızını satmış bir baba, kızına ihanet etmiştir (Ramban; Sforno).
Efendi, bu kızı sadece oğluna eş olarak belirleyebilir. Kendi kardeşine veya bir başkasına değil (Talmud Yeruşalmi – Kiduşin 1:2).
Bu arada, bir baba, oğlunu köle olarak satamaz. Bir kadın, kendini köle olarak satamaz (Mehilta).
“Efendi, bu kızı kölelerin salıverdiği şekilde serbest bırakmayacaktır” ne anlama geliyor peki? Bir genç kız, Yahudi erkek kölelerin salıverildiği dört yola ek olarak (Şmita, Yovel, efendi ölürse, parasını ödeyerek), ergenlik belirtileri gösterdiğinde otomatik olarak serbest kalır.
Bu genç kız, babasının satmadığı bir kız hangi haklara sahipse, o da tamamen aynı haklara sahiptir (Raşi). Ve bu durum, efendi ya da oğlunun kızla evlenmesine bağlı değildir. Kızla kim evlendiyse, ona aynı hakları sağlamakla yükümlüdür. Eğer efendi bu kızı oğluyla evlendirirse, çeyizini ‘kendi kızıymış gibi’ cebinden ödemelidir. (Ramban)
Şunu belirtmek gerekir ki, poligami, Tora Kanunu tarafından izin verilen bir durumdu. Çokeşlilik Rabenu Gerşom (965-1028 dolayları) liderliğindeki Avrupa hahamları tarafından men edilmiş ama Sefarad’lar arasında hiçbir zaman yaygın olarak uygulanmamakla birlikte yasaklanmamıştır.
Eğer kız (1) efendisi veya (2) oğluyla evlendirilmezse, (3) kölelikten kurtarılması kolaylaştırılmazsa, tıpkı erkek kölelerde olduğu gibi, altı yıllık zorunlu süresi dolduğunda hiçbir yükümlülüğü olmadan serbest kalır. Ancak bu altı yıl dolmadan bile ergenlik belirtileri gösterirse, otomatik olarak özgürlüğüne kavuşur.
Şimdi tekrar Vayikra Kitabı’na ve erkek köle konusuna geri dönüyoruz:
Kardeşin yanında düşkünleşir, sana satılırsa, onu köle işiyle çalıştırma. Yanında ücretli işçi ya da mukim gibi olacak, Yovel yılına kadar seninle çalışacaktır (Vayikra 25:39-40).
Bu iki dizeyi ilk yazımızda açıklamıştık.
O zaman yanından ayrılacak -hem o, hem de çocukları- ve ailesine dönecektir. Böylece ata mirasına geri dönecektir (Vayikra 25:41).
Dizenin hemen başındaki ‘o zaman’, Yovel yılı başlamadan hemen önce anlamına gelmektedir. Yanından ayrılacak demek, efendisinin bulunduğu yerde, yanında bulunması gerekir demektir. Efendi şehirde yaşıyorsa, kölesi köyde yaşayamaz (ya da tam tersi) (Torat Koanim).
Evli ve çocuklu kölenin durumu
Bir Yahudi evli ve çocuklu ise, köle olarak satıldığı zaman, eşi ve çocukları da onunla birlikte köle olmaz. Kölenin Yahudi olan eşinin, efendisine hizmet ettiği süre içinde doğurduğu çocukları bile sahibine ait değildir. Peki, çocukları niye kölenin yanında? Çünkü köle, konumu nedeniyle ailesinin geçimini sağlayacak durumda değildir. Bu yükümlülük, kölenin efendisine aittir ama karşılığında, onları köleleştiremez (Rabi Naftali Hertz Wiesel). Köle sahibi olmak başa bela sevgili okurlar!
“Ailesine geri dönecektir” derken kastedilen şudur: Tekrar eskisi gibi ailesinin bir parçası olacaktır. Başka bir deyişle hangi aileye mensupsa, bu durumun getirdiği haklara yeniden sahip olacaktır. Dolayısıyla bir Koen, köle durumuna düştüğü ve altı yıl sonunda efendisinin yanında kalmayı istediği takdirde, kulağı delinmez çünkü bu delik, onu Bet Amikdaş’taki görevinden alıkoyacak bir bedensel kusur sınıfındadır (Talmud – Kiduşin 21b). Aynı şekilde bir Ger Tsedek (mukim) de Yahudi köle konumuna giremez zira Yahudiliği kabul ettiği andan itibaren yeni doğmuş bir bebek sınıfındadır ve eski ailesiyle tüm ilişkisi kesilmiş sayılır. Kölelik bitiminde, geri dönecek bir ailesi olmadığı için, köle de olamaz (Talmud – Bava Metsia 71a).
“Ata mirasına geri dönmek”: Bir Yahudi kendini köle olarak sattığına göre, önceden arazisini elden çıkarmış olması gerekir. Yovel yılı geldiğinde, hem kendisi serbest kalarak ata topraklarına geri dönmekte, hem de satmış olduğu ata topraklarını geri almaktadır. Bu ifadeden bir başka anlam da çıkmaktadır: Bir kişi köleliğini tamamladıktan sonra, kimse sırf bir ara köle olduğu için onu aşağılama hakkına sahip değildir (Torat Koanim; Talmud Makot 13a; Raşi).
Çünkü Bene Yisrael, Mısır ülkesinden çıkarmış olduğum Kendi kullarımdır. Kölelerin satıldığı şekilde satılamazlar (Vayikra 25:42).
Aşem diyor ki, “Onları Köle Evi’nden alıp, Paro’nun köleleri olmaktan çıkardım ve Kendi kullarım haline getirdim. Yahudi kölen gerçekte senin kölen değildir. Onun üzerindeki gerçek tek Efendi, Benim” (Daat Mikra). Bu da, Yahudi kölenin Yovel yılında serbest kalması ve ata mirasına dönmesine dair kuralın sebebidir. Bir Yahudi sürekli ve ebedi olarak köle olarak satın alınamaz çünkü eninde sonunda, Yahudi, Tanrı’nın şahsi malıdır (Sefer Zikaron).
Yine aynı nedenden ötürü, köle durumuna düşmüş Yahudi, sergilenerek açık artırma ile satılamaz çünkü bu, Tanrı’nın kutsiyetine aykırıdır (Torat Koanim; Raşi). Satış işlemi gözlerden uzak bir şekilde ve insan onuruna uygun bir şekilde gerçekleştirilmelidir (Yad – Avadim 1:5).
Böyle bir kölenin üzerinde ezici işlerle hâkimiyet kurma. Tanrından çekin (Vayikra 25:43).
Başka bir deyişle, ona hükmetme, onu ezme, ona baskı uygulama, üstünlük taslama, onu sindirme, zaptetme, boyunduruk altına alma, ona zulüm etme, zorbalık etme, vb.
Ezici işler ne demek? Sırf insanın bedensel ya da psikolojik direncini kırmak için yaptırılan işler demek. Efendiler genel olarak kölelerini yola sokmak için onlara bu tür işler verir. Oysa bir efendinin, hiçbir ihtiyaç yokken Yahudi kölesinden su kaynatmasını istemesi bile yasaktır. Aynı şekilde, herhangi bir zaman sınırlaması vermeden, “ben gelene kadar bu asmanın dibini çapalamaya devam et” gibi yararlı bir amacı olmayıp yalnızca kölenin ruhunu ve bedenini zedeleyecek isteklerde de bulunamaz. (Torat Koanim; Raşi) Rambam, köleyi sırf meşgul etmek için basitçe, gereksiz ya da süresiz işler vermenin yasak olduğunu belirtir (Yad – Avadim 1:6). Bu yasağa, Mısırlıların Bene Yisrael’e yaptırdığı türden işleri yaptırmak da dahildir. Mısırlılar, erkek işini kadına, kadın işini erkeğe, gece işini gündüz, gündüz işini gece yaptırırdı (Meam Loez). Sevgili okurlar, hepimiz yanımızda çalıştırdığımız kişiler boş oturmasın diye, onları boş işlerle oyalamaya meyilliyiz. Oysa bu, köleye bile yaptırılmaz. Lütfen aklımızdan çıkarmayalım.
“Tanrından çekin!” Bu uyarıya Tora’da sık sık rastlarız. Bir efendinin kölesine verdiği işin gerekli olup olmadığını, efendiden başka hiçbir insan bilemez. Ama Aşem diyor ki: “Senin bildiğin her şeyi ve bu işi vermendeki amacı, Tanrı bilmektedir. Ondan çekin ve Yahudi kölene gereksiz işleri verme!” (Torat Koanim; Raşi).
Kölelik konusunu, günümüzde çalışanlara ve patron işçi ilişkilerine uygulamanın ne kadar kolay olduğunu anlatmaya çalıştım. İş hayatını, personel çalıştırmayı, tatil haklarını, emekliliği, tazminatları, ikramiyeleri bilenler için paralellikler kurmak hiç de zor olmasa gerek. Şu uyarıyı unutmayalım lütfen: “Tanrından çekin!”