İran İslam Cumhuriyeti’nin 20 bin kişilik nüfusa sahip Yahudi toplumu Hasan Ruhani’nin cumhurbaşkanlığında kendini güvende hissediyor ve özgürlüğün tadını çıkarıyor
Geçtiğimiz günlerde binden fazla Yahudi, İran’ın Yezd kentine doğru aktı. Erkekler omuzlarında ‘talitleri’ (Yahudilerde dua şalı) ile İran’ın bu antik kentini ziyaret etmenin keyfini yaşadılar. 3000 yıldır Yahudilere yuva olmuş İran, günümüzde Ortadoğu’nun en yoğun Yahudi nüfusuna sahip ülkesi. Ancak son yıllarda inançları yüzünden önceki yönetimler tarafından sürekli rahatsız edilen İran Yahudileri, günümüzde Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yönetiminde kabul görmekteler.
Tahran Yahudi Birliği Başkanı Homayoun Samiah, “Hükümet şikayetlerimizi ve taleplerimizi dinledi. Bizlerle görüşmeleri ve danışmaları atılmış önemli bir adımdır. Önceki Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde hiç kimse bizi dinlemezdi. Taleplerimiz sürekli kulak arkası edilirdi” demekte.
77 milyon nüfuslu İran’ın çoğunluğu Şii Müslümanlardır. Yahudilerin büyük bir bölümü 1979 İslam Devrimi’nin ardından bu ülkeyi terk etmişti. O dönemde İsrail ile ilişkisi olan Yahudiler cezalandırılmaktaydı. Holokost’un bir efsane olduğunu iddia eden ve İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudi soykırımının gerçekleşmediğini kanıtlamak üzere 2006’da uluslararası bir konferans düzenleyen Ahmedinejad döneminde, Yahudiler için oldukça gergin bir ortam vardı. Hatta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mohammad Reza Rahimi, Yahudileri uyuşturucu tacirliği yapmakla suçlamıştı.
Oysa Hasan Ruhani’nin geçen yıl göreve başlamasıyla büyük değişimler oldu, Yahudiler kendilerine gösterilen destekten oldukça mutlu görünüyorlar. Hükümet, Yahudi okullarının cumartesi günü kapalı olmasını kabul etti. Ruhani ayrıca Yahudi hastanesine 400 bin dolar destekte bulundu, ülkenin tek Yahudi kanun koyucusunu New York’ta gerçekleşen BM Genel Kurulu’nda kendisine eşlik etmesi için davet etti.
Şiraz’dan dua etmek üzere Yezd kentine gidenler arasından Mahvash Kohan adlı Yahudi bir kadın, “Eskilerde, 80’li yıllardan itibaren korku içinde yaşıyorduk. Üzerimizde ağır bir baskı vardı. Şimdi artık endişeli değiliz. Güvende hissediyoruz ve özgürlüğün tadını çıkarıyoruz” demekte. Kohan sözlerini, “Geçmişte İsrail’e göç etmek bazı Yahudiler için oldukça cazipti. Bugün artık değil. İran Yahudilerinin yaşam ve çalışma koşulları eskiye nazaran çok daha iyi. Bu nedenle artık hiç kimse bu ülkeyi terk etmek istemiyor” şeklinde sürdürmekte.
Oysa bir takım insan hakları savunucuları İran’da halen azınlıklara karşı ayrımcılık uygulandığını ileri sürmekte. Geçen yıl İran cumhurbaşkanlığı yetkilileri Ruhani’nin bir twitter hesabına sahip olduğunu ve Yahudilerin yeni yılı Roş Aşana’da bir tebrik tweet’i attığını inkar ettiler. İran devlet televizyonu antisemit programlar yayınlamaya devam etti.
Bir din bilgininin mezarını ziyaret etmek üzere Yezd kentine giden İran Yahudilerden bir kısmı, iş ve sosyal hizmetler sağlayan yeni hükümete takdirlerini dile getirmekteler. “Bizler Yezd’e dua etmek ve Yahudiliğimizi özgürce yaşamak amacıyla geldik. Dinimizin gereklerini özgürce yerine getiriyor olmaktan da gurur duymaktayız” demekteler.