Hazır yargıdan bahsediyoruz, ben de sabaha kadar yargılasan bitmeyecek olan futbolumuzu yargılamak istedim.
Hazır gündemimizde Yüce Divan varken yazmak istedim. Gerçi Yüce Divan’a pek de gerek kalmadı. Haklı olarak diyeceksiniz ki “Futbolun Yüce Divanı mı olurmuş?” Olur tabi ki. Siyasilerimiz “Kimsenin yaşam hakkına karışmıyoruz” diyorlar. Bu vesile ile ben de Yüce Futbol Divanı yaratayım dedim.
Hazır yargıdan bahsediyoruz, ben de sabaha kadar yargılasan bitmeyecek olan futbolumuzu yargılamak istedim. Tabii ki alanım olsa bütün gazeteyi kapatacak bir yargılama olurdu bu nitekim yazımı tek sayfada sınırlı tutmam gerektiğinden dört can alıcı noktaya değineyim dedim. Ne tesadüf ki Yüce Divan’da oylanan kişilerin sayısı da dört.
ATATÜRK YAZISINA DUR, RABİA’YA GEÇ
Hatırlayacaksınız, olay 2013 yılında yaşanmıştı. Mısır’da olaylar devam ederken bir hazırlık maçında Fenerbahçeli Emre Belözoğlu attığı golden sonra eliyle Rabia işareti yapmıştı. Bayağı tartışıldı, ceza gelir mi diye. Nitekim siyasi bir hareket olduğu apaçık belliydi. Ancak hiçbir şekilde hükümet yanlısı olmadığını sık sık dile getiren TFF sesini çıkarmadı. O olaydan yaklaşık 7-8 ay sonra Fethiyespor, Fenerbahçe’yle oynayacağı kupa maçına ‘Yüce Atatürk’ yazan tişörtlerle çıktı. Akabinde ‘siyaseti futbola alet ettiğinden’ ceza aldı. Benim Yüce Divanıma göre karar şu: Türkiye’de her şey olduğu gibi futbol da bozuldu. Uğraşmaya, dil dökmeye değmez.
BOZULAN ZEMİNLER, KIRILAN BİLEKLER
Daha yeni gördük; pazar günü oynanan Beşiktaş-Galatasaray maçının zeminini. Patates tarlasından bile beterdi. Çok da konuşulacak bir şey yok sanırım. Anlaşılan para ve zaman insan sağlığından daha önemli. Şansal Büyüka’nın haykırışını yazsam yeterli sanırım: “Bu kadar zor mu İngiltere’den 2-3 kişilik bir çim ekibi getirmek. Nereye paralar harcanıyor bunlara harcayamıyorsunuz. Söylenecek bir şey kalmadı.”
MELEKLER FUTBOL OYNAYAMAZ
Aslında buradaki yargılamam tabii ki TFF’ye değil. Çocukluğun siyaseti olmaz. 2013 yılının haziran ayından beri sayısız canın kaybını gördük ne yazık ki. Çok canımız acıdı. Düşündükçe aklıma geliyor; onlar bir daha mahallede iki taş arasında gol atamayacaklar. “Adamın gol diyor” diyemeyecekler. Burada Yüce Futbol Divanı bir şey yapamaz. Çocuk olmak herkesin hakkı... Bu çocukların var herhalde bir bildikleri yoksa kolay değil çocuk yaşta göçüp gitmek, dünyanın güzelliklerini bırakmak. Gereği düşünüldü: İyi ki doğdun berkin elvan.
