NE İZLEYELİM?
Tabii ki La Boheme’i! Londra Royal Opera prodüksiyonu ve yaklaşık 150 kişilik kadrosu ile 18-24 Ocak tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelenecek olan bu dev yapıt kaçmaz. Besteleriyle 19 ve 20’inci yüzyıla damgasını vuran Giacomo Puccini’nin müziği ile tanınan ve dönemin ünlü yazarı Henri Murger’in unutulmaz aşk hikâyesini anlatan La Bohème’i, Zorlu’da İngiliz tiyatro yönetmeni Richard Jones sahneye koyacak. Çocuk ve yetişkinlerden oluşan 80 kişilik görkemli koroyu Cem Mansur yönetiyor. Royal Opera House tarafından ilk kez 1974 yılında sahnelenen bu kült prodüksiyonda kullanılan kostümlerin çoğu 40 yıllık bir geçmişe sahip. Konusuna gelince: Soğuk bir Noel gecesi Paris’in ara sokaklarında, eski bir apartmanın çatı katında başlayan aşk hikâyesi... Fakir bir sanatçı muhitinde bohem hayatı sürdüren Rodolfo arkadaşları ile birlikte yaşamaktadır. Muhitte toplanan arkadaşlarına katılmak yerine üzerinde çalıştığı makaleyi bitirmeye çalışan Rodolfo aynı gece evinin anahtarını kaybeden komşusu Mimi ile karşılaşır. Mimi ve Rodolfo arasındaki aşk böyle başlar... Ağır bir hastalığa yakalanan Mimi’ye bakamayacağını anlayan Rodolfo kıskançlığını bahane ederek Mimi’yi terk eder. Genç şair aslında güzel kızın daha iyi bakım görebileceği imkân bulması için kendisinden ayrılması gerektiğini düşünmektedir. Ölümünden hemen önce gerçekleri öğrenen Mimi şair sevgilisine koşar ve büyük aşk bu şekilde sonsuzluğa ulaşır.
www.zorlucenter.com
NE DİNLEYELİM?
Dünyaca ünlü Flamenko gitaristi Paco Peña, yeni projesi Flamencura ile ilk kez 12 Şubat'ta İş Sanat’ta! 40 yıldan uzun bir zamana yayılan kariyeriyle bugün en büyük Flamenko gitaristlerinden ve bestecilerinden biri olarak kabul edilen Paco Peña, Flamenko’nun gerçek ruhunu yaşattığı çığır açan gösterileriyle tüm dünyada izleyenlerin hayranlığını kazanıyor. Özenle seçmiş olduğu dansçı, gitarist ve şarkıcılardan oluşan topluluğu ile 1970 yılından beri Londra’daki Royal Festival Hall, Sadler’s Wells Theatre ve Barbican gibi sahnelerde düzenli olarak performanslar veren ve Edinburgh, Adelaide, Amsterdam, Atina, İsrail, İstanbul, Singapur ve Hong Kong’daki festivallerde boy gösteren sanatçı, Flâmenko’nun derin temelleri üzerine yaratıcı bir şekilde inşa ettiği eserleriyle bu antik İspanyol sanat formunu sürekli yeniliyor. Sanatçı Flamenko’ya katkılarından dolayı 1997 yılında İspanya Kralı Juan Carlos tarafından liyakat nişanı Oficial de la Cruz de la Orden del Mérito Civil ile onurlandırıldı. www.biletix.com
NE OKUYALIM?
Antoine de Saint-Exupery’nin ölümünün 70. yılında telif haklarının tüm yayınevlerine geçmesi ile birlikte, hemen hemen bütün kitapevleri bu dünyaca ünlü klasiği yayınlamaya başladı. İçlerinde, benim size tavsiyem Kırmızı Kedi Yayınevi’nden henüz piyasaya çıkan versiyonu. Kitabın konusunu herkes bilir ve herkes çocukluğunda en az bir kez olsun okumuştur ancak Küçük Prens bana göre sadece çocukların değil, her yaşta insanın mutlaka okuması gereken bir kitap. İçinde öyle hayat dersleri var ki, bunlardan yararlanmamak yazık olur. Dünyadaki bütün dillere çevrilen ve küçük büyük herkesin başucu kitabı olan Küçük Prens, aslında bize hayatın olumlu yanlarını gösteren, etrafımıza farklı bir gözle bakmamızı sağlayan eşsiz bir hazine. (www.kirmizikedikitap.com/tanim.asp?sid=KR2UWKBEXP0P7DDIEQR5)