Yalancı Jakob ve Umuda Yolculuk

Yalancı Jakob, daha önce ünlü aktör Robin Williams’ın canlandırdığı ölmez bir karakter olarak belleklerimize kazınmıştı. Tüm sinemaseverlerin, bütün zamanlar boyunca aklında kalacak olan bu anlamlı film, geçtiğimiz cumartesi akşamı, olanca canlılığı ve başarısı ile tiyatro oyunu olarak karşımıza çıktı.

Sahne alan tüm oyuncular, sadece amatör sanatçılar oldukları halde, çok başarılı oyunlarıyla, seyircilerin gönlünü fethetmeyi başardılar.

Yalancı Jakob, konu olarak aslında Holokost/Nazi/Getto üçlemesini işlediğinden, seyreden herkesi, düşünmeye ve hüzünlenmeye sevk ediyor. İşte bu noktada, oyunun yönetmeni Aksel Bonfil, isabetli bir kararla, küçük oyuncuları da piyese dâhil etti. Çocukların varlığı sahneye güneş gibi doğdu. Çocuk oyuncuların yer yer dâhil oldukları tablolar, karanlıkların içinden sahneye sızan ışık huzmeleri gibi gönülleri şenlendirdi.

Oyunda rol alan tüm sanatçı kardeşlerimiz, istisnasız ustaca bir oyun sergilediler. Coşkuyu, neşeyi, hüznü, acıyı, korkuyu seyirciye bire bir geçirmeyi başardılar. Oyun abartısız ve doğal bir biçimde aktı.

Oyunda yer yer müzikal öğelere yer verildi. Müzikler ve üzerine yazılan sözler çok uyumluydu. Dekor ve kostümler ustaca hazırlanmıştı.

Oyunun ana fikri ‘Umut Etmek’ üzerine kuruluydu. Her şeye rağmen umut etmek, kişiye aşılmaz dağları aşma enerjisi verecekti, imkânsızı olabilir hale getirecekti. Umut ilaçtı, yaşam enerjisiydi, yaşama bağlanma sebebiydi. İşte bu nedenle, Yalancı Jakob’a büyük bir sorumluluk yüklenmişti.

Jacob ve hayali radyosu, mucizeler yaratıyor, herkese umut dağıtıyordu. Ama ne uğruna?

İşte tüm bunları görmek, duygulanmak, geçmişi yaşayıp paydaş olmak istiyorsanız, GKD’nin tiyatro oyunu ‘Yalancı Jacob’u izlemenizi öneririm. Bunun için yapmanız gereken tek şey yerinizi bir an önce ayırtmak olacak.

Bu güzel oyunu bizlere armağan eden, küçükten büyüğe tüm Göztepe Kültür Derneği Tiyatro Ekibi’ni gönülden kutluyorum. Sözlerimi onların sloganı ile noktalıyorum: EN UMARSIZ UMUT BİLE; UMUTSUZLUKTAN İYİDİR!