Holokost’ta binlerce Yahudiyi ölümden kurtaran İsveçli diplomat Raoul Wallenberg’in ortadan kaybolması 70 yıldır gizemini koruyor. Diplomatın ailesi bu gizemin ancak Rusya’ya ait arşivlerde yanıt bulacağına inanıyor.
Genç diplomat 1945 yılının 17 Ocak günü, savaş dönemi Budapeşte kentinde Sovyet işgali altındaki kesime bir görüşmeye çağrılmış, bunun ardından bir daha izine rastlanmamıştı. Tarihçiler ve eksperler ortadan yok olması ile ilgili yaptıkları araştırmalarda, o tarihten iki yıl kadar sonra Moskova yakındaki bir hapishanede yaşamını yitirdiği bilgisine eriştiler. Oysa Wallenberg’in bugün 93 yaşında olan kız kardeşi Nina Legergren bu bilginin doğruluğuna fazla inanmıyor.
1944 yılında Nazi işgali altındaki Macaristan’da görevlendirilen Wallenberg, binlerce Yahudi onun sağladığı İsveç belgeleri sayesinde ülkeyi rahatça terk etmişlerdi. Savaşın son bulmasından birkaç ay önce Sovyetler Birliği Budapeşte’yi işgal etmiş, günün birinde de İsveçli diplomatı görüşmeye çağırmışlardı. O günden sonra hiç kimse Wallenberg’i görmedi. Wallenberg’in biyografisini yazan İngrid Carlberg, “Rusya’nın halen kedi – fare oyununu oynamakta olması çok ayıp. Rusya arşivlerini açmalı artık. Ortadan yok olalı 70 yıl geçti. Kız kardeşi halen hayatta ve bu bilinmeze bir yanıt bekliyor” demekte. Sovyetler’in yıkılmasının ardından İsveç’le ilgili bazı belgeler gün ışığına çıktıysa da, mevcut belgelerin tümünün açığa çıkarılmadığına kesin gözüyle bakılıyor. Bir grup araştırmacı Wallenberg’in Nazi liderlerin koruması altındaki Alman bir işadamı ile olan ilişkisi hakkında bazı bilgiler buldular. İsveç dışişleri bakanlığı Wallenberg olayını halen “tamamen açık bir dosya” şeklinde değerlendiriyorlar. Bakanlıktan Hans Olsson adlı bir yetkili, “Olayın tümünün açıklık kazanmadığına inanıyoruz” demekte.
Raoul Wallenberg’in kız kardeşi Nina Legergren, Stockholm’de yaşadığı evin bir odasında kardeşi ile ilgili anılara yer vermiş. “Ben ve büyük abim Guy von Dardel, Raoul’a hayrandık. Bizim için çok değerliydi, sıcak ve mizah gücü olan bir kişiydi” demekte.
Nina Lagergren, Wallenberg’i 1944 yazında en son hayatta gören aile üyesi oldu. “Budapeşte’ye gitme telaşındaydı. Görevinin ciddiyetinin bilincindeydi” demekte Nina.
Wallenberg Budapeşte’ye, kendilerine İsviçre, İsveç ve Türkiye gibi tarafsız ülkelerin belgelerini sağlamak suretiyle sivilleri Nazilerden kurtarmayı amaçlayan ve merkezi ABD’de bulunan bir kuruluş tarafından görevlendirilmişti. Wallenberg Budapeşte’de kurtarma operasyonunu düzenledi ve bazı değerlendirmelere göre, 100 bin kişiyi ölümden kurtardı.