14 Şubat: Şabat Şekalim

Dört özel Şabat... Dört özel Peraşa

Nazlı DOENYAS Kavram
11 Şubat 2015 Çarşamba

Dört özel Şabat vardır ki,  ne bir bayrama, ne Roş Hodeş’e, ne Hanuka, ne Purim’e denk gelmeseler bile, bu günlerde her Şabat okunan haftanın peraşasına ek olarak o özel Şabat’ın peraşası da okunur. Roş Hodeş Adar’dan önce (veya tam Roş Hodeş Adar’da) başlayan ve Şabat Şekalim, Şabat Zahor, Şabat Para ve Şabat Ahodeş’ten oluşan bu dörtlü seri, Pesah Bayramı’na hazırlık yolunda; Nisan ayının başlarına kadar uzanır. Roş Hodeş Adar’dan önceki Şabat (veya Şabat’a denk gelirse Roş Hodeş Adar)  Şabat Şekalim’dir

 

 Bu yıl 14 Şubat Cumartesi gününe denk gelen Şabat Şekalim’de, Şemot Kitabı- Ki Tisa Peraşası’ndan 30:11-16 bölümleri okunur.

Bu bölümde Mısır’dan çıkmış olan Yahudilerin nüfus sayımından bahsedilir.

Tora, burada ve başka yerlerde de, Yahudilerin bilinen şekilde kişi başı sayılmalarını yasaklar. Onun yerine, kişiler, her birinin bağışladıkları öğelerle sayılırlar. Buradaki nüfus sayımı, 20 yaşını geçmiş her kişinin bağışlayacağı mahatsit aşekel - yarım şekel* ile gerçekleşecektir.

Nüfus sayımı 1 Nisan’da yapılacağı için, bundan tam bir ay önce, herkesin yarım şekel getirmesi gerektiği, Adar ayının başında, halka ilan edilirdi.

Bu şekilde toplanan şekalim (şekeller); Mişkan’ın (çölde kurulan geçici Tapınak, Toplanma Çadırı) bakım, onarım ve orada yerine getirilen kurbanlar ve hizmetler için kullanılırdı.

 Yahudilerin kişi başı sayılmaması

 Yahudilerin bilinen şekilde kişi başı sayılması yasaktır. Bunun nedeni bir yoruma göre, herhangi bir şeyin doğrudan sayılmasının; ‘Ayin Ara- Kötü Nazar’ı çekebilmesi ve üzerinde maddi ya da manevi zarar oluşmasına neden olabilmesidir. Bu yüzden bir dua sırasında on kişi (Minyan) olup olmadığını tespit etmek için bile insanlar tek tek sayılmaz, sayım için on kelime içeren bir pasuk veya on kelimelik bir beraha kullanılır.

Kral Şaul, yaptığı nüfus sayımlarında bu noktaya hassasiyet gösterir ve sayım, bir seferinde her bir kişinin kralın sürüsünden getirdiği bir koyun ile diğer bir seferde ise her bir kişinin getirdiği bir taş veya çömlek parçası sayılarak gerçekleştirilir.

Fakat bu konuya o kadar dikkat etmeyen Kral David zamanında, Tora’nın yasakladığı şekilde yapılan nüfus sayımının ardından, birdenbire çıkan bir salgın hastalık, yetmiş bin kişinin ölümüne sebep olur.

 Yarım şekel ile canın bağışlanması

 “…herkes, Tanrı adına, canının bağışlanma bedelini verecektir.” (Şemot 30:12)

Tanrı adına (olan) bu bağış, canlarınızın bağışlanması amacıyla verilmektedir.” (Şemot 30:15)

“Böylece canlarınızın bağışlanması için, Tanrı’nın Huzurunda Bene Yisrael adına bir hatırlatıcı olacaktır.” (Şemot 30:16)

Konu hakkındaki yorumlardan biri; bir insanın, tek başına olursa; İlahi yargıdan kurtulamayacağıdır.

Bir ulus, birleşerek  ‘tek’ olduğunda, kişilerin meziyetleri birbiriyle kaynaşır, ulus bir ‘bütün’ olarak yükselişe geçer.

Buna benzer şekilde, tek başına dua etmek yerine, yeterli sayı sağlayıp, bir topluluk oluşturup  ‘minyan’ ile dua edilmesi, o toplulukta erdemlerin birleşmesini, daha yüksek bir seviyeye ulaşılmasını, bu şekilde duaların daha rahat kabul olunmasını sağlar.

 Tam değil yarım Şekel

 Tanrı hizmetinde kullanılan her şey, mutlaka en iyisi, en kalitelisi ve en özeli olmalıdır. Fakat Mişkan için ve Tanrı’ya yapılan kurbanlar için Tora, tam değil yarım şekel toplanılması mitsvasını verir. Çünkü hiçbir insan tek başına, kendi başına ‘tam’ olamaz. İsrailoğulları, ancak bireysellikten çıkıp birbiriyle birleşip bir bütün haline geldikleri zaman güçlü olabilirler. Bunun akabinde, daha büyük bir yoğunlukla dua etmeye, Tora öğrenimine daha fazla zaman ayırmaya, Şabat ve kaşerut kurallarına daha dikkat etmeye, nefsini daha kontrol etmeye, laşon ara'dan - bir başkası hakkında kötü konuşmalardan, kötü isim yayabilecek söylemlerden daha uzak durmaya, insanlara daha fazla iyilik ve sabırla yaklaşmaya niyet edildiği zaman, insan sadece bireysel olarak kendisini yükseltmekle kalmaz. Bu şekilde davranıldığında, terazi; bütün halk ve nihayetinde tüm dünya lehine çevrilmiş olur.

Başka bir yoruma göre, yarım şekel mitsvası Altın Buzağı günahının kefareti için verilmiştir. Halkın Altın Buzağı'ya tapması, Tanrı ile İsrailoğulları arasına derin bir uçurum girmesine sebep olmuştu. Arada oluşan bu mesafeyi bir şekilde birleşerek kapamak gerekir. Yanımızda Tanrı olmayınca eksik oluruz, yarım oluruz. Bu yüzden yarım şekel getirilmesi mitsvası verilir. Bir bütünün sadece yarısı olduğumuzu, diğer yarımızın Tanrı olduğunu ve ancak birlikte olduğumuzda tam olabileceğimizi göstermek için…

 Zengini de fakiri de yarım şekel

 “Ne zengin olan, bu yarım şekelden fazlasını, ne de fakir olan (bu miktardan)eksiğini verebilir.” (Şemot 30:15)

Zenginin de fakirin de aynı miktarda katkıda bulunması, Tanrı’nın gözünde zenginin de fakirin de aynı değeri taşıdığını simgeler.

Zengin veya fakir olmasına bakmaksızın, herkesin katkısının aynı miktarda, ‘yarım şekel’ olması, her Yahudi’nin kendi kişisel menfaatlerini bir kenara bırakarak ulusal amaçlar için çalışması, çabalaması gerektiğini sembolize eder. Bu şekilde davranan kişi, sonuçta sınırsız fayda sağlayacaktır. Çünkü İsrailoğulları’nın misyonu, bütünün birliğine bağlıdır.

Her insanın karakteri, aklı, becerileri, hassasiyeti farklıdır. Ama her insan, Tanrı’ya inancı, imanı bakımından eşittir. Bu bakımdandır ki, Mişkan’ın farklı bölümlerinin yapımı için, herkes kendi bütçesi doğrultusunda katkıda bulunurken, Mişkan’ın temelini oluşturacak ‘gümüş’ söz konusu olduğunda, herkesin ‘eşit’ miktarda iştiraki istenmiştir.

 Günümüzde Mahatsit Aşekel - Yarım Şekel mitsvası

 Bet-Amikdaş Dönemi’nde, Adar ayı boyunca tapınağa bağış amacıyla, 20 yaşını geçmiş her kişiden, yarım şekel bağış toplanırdı. Bu şekilde nüfus sayımı yapılırdı.

 Günümüzde, Roş Hodeş Adar-Adar ayının başlangıcından (20 Şubat), Purim’de (5 Mart)  Megila Ester’in okunmasına kadarki zaman sürecinde, ailedeki her birey için, yarım gümüş şekel değerinde (tam olarak 10 gram gümüş karşılığı) bir bağış verilir.

 Bu bağış; ‘Zeher Lemahatsit Aşekel-yarım şekelin anısına’ yapılır.

 Bu mitsvayı en iyi şekilde yerine getirmek isteyenler, yaşına bakmaksızın ailenin her bireyi için, hatta evin hanımı hamileyse, karnındaki bebek için de bu bağışı yapar.

Bu mitsvanın günümüzde nasıl yerine getirileceği ile ilgili detaylar, sinagog rabilerinden alınabilir.

 Şabat Şekalim-Purim

 Şekalim bölümünün okunması, yaklaşan Purim Bayramı ile yakından ilgilidir. Talmud’a göre, Aman’ın İsrailoğulları’nı ortadan kaldırma planları, mahatsit aşekel-yarım şekel mitsvası sayesinde geri tepmiştir. Şekalim toplandıktan yıllarca sonra Aman, Yahudileri yok etmek için Kral Ahaşveroş’a büyük miktarda ‘gümüş’ teklif ettiğinde, her bir Yahudi’nin; Mişkan’ın yapımı ve bakımı için, eşit olarak katkıda bulunduğu yarım gümüş şekeller sayesinde; Yahudiler kurtulmuş; Aman ve ailesi ise yok olmuştur.

 Verirken almak

 Sayımdan geçen herkes şunu vermelidir.” (Şemot-30:13)

Midraş’a göre, Tanrı; “Onursal Tahtı’nın altından ateşten bir sikke” çıkarıp Moşe’ye göstermiş ve ona “halk işte şunu vermelidir” demiştir.

 Burada kullanılan “Venatenu- vermelidir”- İbranicede okunuşu önden ve arkadan aynı olan bir kelimedir.

Bu da bize; verilen her şeyin,  bir gün veren kişiye geri geleceğini, onu zenginleştireceğini hatırlatır. Vermek, ruhu geliştirir, dünyayı daha geniş ve daha anlamlı hale getirir. Ayrıca Tanrı’nın Nimetlerinin kişinin hem kendisi, hem de tüm halkı üzerine gelmesini sağlar.

* Yazıda sözü geçen yarım şekel, günümüzde kullanılan şekel'den farklıdır, tam olarak 10 gr. gümüş karşılığına denk gelir.

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla; El Gid Para El Pratikante (Gözlem), Şemot (Gözlem), Torah for Your Tabl,;Megilat Ester (Gözlem)  kitaplarından, www.ou.org, www.chabad.org, myjewishlearning.com , www.jewfaq.org, www.akhlah.com sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır.  Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi rabilerine başvurması gerekir.