Bergen-Belsen temerküz kampında SS muhafızı olarak görev yaptığı dönemde birçok kişinin ölümüne sebep olmak suçundan 93 yaşındaki Hilde Michnia’ya karşı soruşturma açıldı
Almanya’da savcılık makamı, İkinci Dünya Savaşı yıllarında SS muhafızı olarak görev yapmış ve 1400 kadının ölümü ile sonuçlanan bir yürüyüşe tutukluları çıkarmış olması suçundan 93 yaşındaki bir kadın hakkında soruşturma başlattı.
Hamburg savcılık Sözcüsü Carsten Rinio, kimliği açıklanmayan bir kişinin şikâyette bulunması üzerine Hilde Michnia hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi.
Hilde Michnia’nın, Bergen-Belsen ve Gross-Rosen Temerküz Kampları’nda muhafız olarak hizmet yaptığından ve savaşın son dönemlerinde Gross-Rosen Kampı’nın boşaltılmasında ve tutukluların daha batıdaki Guben Kampı’na doğru yola çıkarılmasında fiilen etkin olduğundan şüphe ediliyor.
Die Welt gazetesine konuşan Michnia, geçmişte yaşanmış vahşetlerde bir sorumluluğu bulunmadığını, kendisinin kamp mutfaklarında çalıştığını söyledi. Oysa İrlandalı Holokost kurtulanının tanıklığı bunun böyle olmadığını iddia ediyor. Tomi Reichental iki yıl boyunca Hilde Lisiewicz olarak tanınan Michnia’yı aradı. Bu arayış süreci geçtiğimiz yıl televizyonlarda da yayınlanan ‘Close to the Evil’ adlı belgeselde kayıt altına alındı.
Slovakya doğumlu Reichental, Michnia’nın muhafız olarak çalıştığı Bergen-Belsen Kampı’na gönderildiğinde sekiz yaşındaydı. Savaş sonrasında İrlanda’ya göç edip, Dublin’e yerleşti. Şimdi artık emekli olan Tomi Reichental, kamplardaki deneyimi hakkında gençlere ve yetişkinlere eğitim veriyor.
Reichental’in yerel RTE radyosuna söyleşi vermesinin ardından, bir kadın kendisini aradı ve yaşlı komşusunun geçmişte Bergen-Belsen’de SS muhafızı olduğunu söyledi. Böylece Reichental Hamburg’a gidip onu aramaya karar verdi. Michnia 1945 yılında yargılanmış, SS muhafızı olarak suçlu bulunmuş, bir yıl hapis yatmasının ardından 1946’nın Kasım ayında serbest bırakılmıştı.
‘Close to Evil’ belgeselinin yönetmeni Gerry Gregg, İrlanda’da yayınlanan Herald gazetesine, “Genç Hilde SS üniformasını taşımaktan gurur duyuyordu. Tomi ve Bergen-Belsen’deki açlıktan ölmekte olan diğer binlerce tutukluya kabaca davranıyordu. Belgeselin hazırlığı sırasında Hilde hakkında çok şey öğrendik. 1945’te yargılandığını öğrendik. İngiltere askeri mahkemesi tutukluların tanıklıklarını duymuş ve kaydetmişti. Tanıklar Hilde’nin tutukluları sürekli tartakladığını, yemek çalan iki kişiyi ölesiye tekmelediğini anlattılar” dedi.
Michnia’nın böylesi gaddarlığına rağmen Reichental onunla görüşmek istedi. Gregg, “Oysa Hilde, Hamburg’daki randevuya gelmedi. Tomi’ye Hilda’nın çok hasta olduğu mazereti gösterildi. Biz bunun doğru olmadığını öğrendik. Bu geçmişini ve yaptığı vahşetleri komşularından, hatta ailesinden gizleyen bir kadın” demekte.