Sanny Annavi ve Levent Gözener yeni girişimleri olan ve kullanıcılarına, sosyal medyada geçirdikleri vakti gerçek hayatlarına katma değer oluşturacak şekilde düzenleme fırsatı veren bir yapıyı, Sosyologger’ı anlattı
Sanny Anavi ve Levent Gözener’i tanıyabilir miyiz? Bu ikili nasıl bir araya geldi?
Levent Gözener: Yaklaşık 19 yıldan uzun bir süredir online iletişim alanında çalışmaktayım. Sektöre basit web siteleri ve animasyonlar yapan biri olarak alaylı başladım. 2000 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümüne burslu olarak girerek, okullu olarak devam ettim. Türkiye’nin belli başlı reklam ajanslarının yaratıcı bölümlerinde çeşitli görevlerde çalıştım. Ayrıca ajansların dışında müşteri tarafında da tecrübelerim oldu. Yaklaşık iki sene Sütaş’ın online iletişimini yönettim. Bu dönemde kurumsal iletişim ve marka iletişimi konusunda yoğun tecrübe edindim. Yaklaşık iki buçuk senedir de ortağı olduğum butik online iletişim ajansını (Adversoup) yönetmekteyim ve Haziran 2013’den beri de Sosyologger’ın kurucu ortağıyım.
Sunny Anavi: 2001 yılında Boston Üniversitesi Genel İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra ailemin şirketinde yönetici olarak çalışmaya başladım. 11 yıldır aile şirketinde matbaa malzemeleri ithalatı üzerine çalıştım ve 2009 yılından itibaren de yatırım yapmış olduğum enerji sektörüne hizmet veriyorum. Ayrıca yaklaşık yedi senedir kendime ait olan ve ortağı olduğum çeşitli yatırım alanları konularında aktif olan bir şirketi daha yönetiyorum. Yeni yatırım alanı olarak internet sektörüne de yöneldim ve 2013 tarihinden itibaren de Sosyologger’ın kurucu ortağı olarak çalışmalarıma devam ediyorum.
Girişimcilik hikâyeniz nasıl başladı?
Internet sektörü ve sosyal medya uzun zamandır ilgimi çekmiştir. Dolayısı ile bu sektörün içinden gelen kişilerle hep dirsek temasım devam halindeydi. Bu sektöre dair birkaç proje bana teklif edildi. Fakat kısmet olmadı. 2012’nin nisan ayında Levent ile tanışmam da kendisine bana gelen bir proje ile alakalı bir konuyu danışmaktı. Öyle de oldu ve günün sonunda, kendisi bana teklif edilen projenin çok iyi yerlere gelmeyeceğini ve fakat elinde daha değerli bir projenin olduğunu söylemesiyle dikkatimi çekti. Yaklaşık üç ay boyunca bu proje üzerinde birbirimizle raporlaştık durduk. Ve sonunda beraber bir business plan hazırladık. En ince detaya kadar kafa yorduk. Proje Türkiye’deki sosyal medya ve dijital reklamcılık dünyasına yön verecek bir fikir olarak ortaya cıktı. Ama bizler tabii ki de bu anlamda, gerek sosyal medya dünyasında gerek ise dijital medya sektörüne dair duayen kişilerin görüşlerini aldık, sektöre dair eksik olan ve bu eksiği kapamaya yönelik bir yol benimsemek istedik. Sosyologger’ın teknik olarak alt yapısının kurulma aşamasında bu duayen kişilerin sektöre dair bizlere ihtiyaçlarını söylemeleri, teknik yapısına farklı kazanımlar katmamıza yardımcı oldu. Tabii ki bu kazanımlarımızı teknik kurulum anlamda ortaya çıkardığımızda, bütçesel başlangıç noktamız da buna paralel olarak değişim gösterdi. Ve ikimizin de Sosyologger’a dair girişimcilik hikâyemiz böylece başlamış oldu.
Sosyologger fikri nasıl doğdu?
Projemizin fikri ilk olarak dört sene kadar önce belirmiş, henüz teknik imkânların yetersizliği ve hamlığı sebebiyle zamana bırakılarak evirilmeye devam etmişti. Bu tip projelerin hayata geçmesindeki en önemli unsur olan ‘doğru zaman’ kavramı sizin seçebileceğiniz bir şey değildir aslında. Zamanı geldiğinde kendini gösterir ve hayata geçmesi gerektiğinin sinyallerini verir. Ekibin birbiri ile tanışması Sosyologger’ın vaktinin geldiğinin bir kanıtıydı. Yürekten inandığımız projemize dair çalışmalarımıza hızla başladık. Bir yıldır hummalı bir çalışma içerisinde Sosyologger’ı hayata geçirmek için büyük bir keyif ve enerji ile çalışıyoruz.
Sosyologger tam olarak Haziran 2013’te kuruldu. O günden beri de projenin hayata geçmesi için hummalı bir çalışma yapıyoruz. 500 bin dolarlık bir yatırımla 1 Mayıs 2014 itibariyle faaliyete geçtik.
Bu platform nasıl işliyor?
Sosyologger çok basit bir ihtiyaç / eksiklik üzerine kurgulanmış bir platform. Şu basit soru / önerme hepimizin aklına bir dönem gelmiştir, “Şu Facebook’ta harcadığım zaman karşılığı para alsam zengin olmuştum” ya da “Sosyal medyada harcadığım zaman gerçek hayatımda da değerli bir şeye dönüşse keşke.” Sosyologger bu düşüncelerin hayata geçirilmesi üzerine kurulmuş bir platform. Yani Sosyologger kullanıcılarına, sosyal medyada geçirdikleri vakti gerçek hayatlarına katma değer oluşturacak şekilde düzenleme fırsatı veren bir yapının vaadini getiriyor. Bu kullanıcıyı merkeze alarak oluşturduğumuz hedefimiz.
Firma ve markaları merkeze aldığımız ikinci hedefimiz ise, beraber çalıştığımız firma ve markaların sosyal kapitallerine gerekli katkıyı ve sosyal medyada en doğru kitleyle doğru iletişimi kurmaları için gerekli bilgiyi sağlamak.
Bu platform üyelerine ne gibi bir fayda sağlıyor?
Sistemde kazanılan puan başlangıçta sadece bir rating sistemi gibi görünse de aslında sosyal medyadaki kimliğinizin potansiyelini gösteren bir ölçü. Puanların haricinde sistem kullanıcıların, ödüller, özel deneyimler ve hatta nakit para ödülleri kazanmalarına imkan verecek bir yapıda kurgulandı. Sistem, siz Facebook, Twitter ya da Foursquare hesaplarınızdan biri ile giriş yapar yapmaz sizin beğenileriniz, zevkleriniz ve ilgi alanlarınıza göre analiz yapıyor. Yapılan analizlerle birlikte size özel, cazip teklifler sunuluyor. Bu teklifler sosyal medyada paylaşıldıkça ne kadar etkin olduğunuz, etrafınızdakileri ne kadar etkilediğiniz Sosyologger tarafından ölçülüyor. Sosyologger, sosyal medya üzerindeki etkileşim gücünüzü ölçerken bir yandan da kazanç sağlıyor. Bu kazanç kimi zaman bir deneyim, kimi zaman bir ürün ya da nakit para olabiliyor.
Sosyologger’ın iş dünyasına etkisi nasıl olacak? Firmaların reklam bütçelerine nasıl etki edecek?
Sosyologger’ın birçok önceliğini yapmış olduğu yenilikçi farklılıklar olacak sektöre dair. Bunlardan en önemlisi markanın kullanıcıya Sosyologger aracılığı ile organik bir bağ içinde ulaşacak olabilmesi. Kullanıcı Sosyologger’a altı platformla(facebook, twitter, instagram, foursquare, linkedin, google+ ve youtube) veya biri ile bile üye olduğunda kendi izniyle vermiş olduğu tüm bu platformlardaki geçmişe dönük 90 güne dair tüm bilgilerini, Sosyologger bu dataları teknik olarak çekme donanımına sahip bir platformdur. Bu durum kullanıcılara dair organik bir yapıyı kendi kendine naturel bir şekilde ortaya çıkarıyor zaten. Hangi kullanıcının ne tür bir etkenlik alanına ve sosyal medya dünyasında ne kadar etkinliğe sahip olduğunu, ne tür bir ilgi alanı olduğunu, ne tür alışkanlıkları olduğunu anonim olarak ortaya çıkarması mümkün. Bu markaların kendi öz konulara dair organik bir şekilde hedef kitleye ulaşması ve o konuyla ilintili olan kullanıcıya ödüller kazandırıp, o kullanıcıları sosyal medyada harekete geçirmesi konusu. Word of mouth mantığının marka ile hedef kitle arasında oluşturulması ve bunun sonucunda marka ve Sosyologger kullanıcısı içinde win win sonucunu yaratmak Sosyologger’ın edindiği misyonlardan biri. Bu organik olarak Sosyologger ’ın elinde bulundurduğu kullanıcıya dair veriler, anonim olarak marka ile paylaşılabilir ve bu anlamda markaya terzi işi veriler anonim olarak sunulabilir. Markalar böylelikle, Sosyologger’ın oluşturduğu bu verilere göre kendi reklam bütçesini Sosyologger platformundaki kullanıcılar daha efektif ve daha hedef sonuç odaklı kullanabilirler.
Kimlerin ‘mutlaka’ bu platforma katılmasını önerirsiniz?
Sosyologger olarak henüz üretim aşamasındayken dahi markalarla yakın ilişki içerisinde olduk. Projemizi ortadaki ihtiyaca yönelik şekillendirirken markaların yönlendirmelerinin de büyük katkısı oldu. Bu noktada Sosyologger ile projeler yapmak isteyen pek çok ilgili marka olduğunu söylemek yanlış olmaz. Amacımız öncelikli olarak beta sürecimizi geniş katılımlı kullanıcı çalışmalarımızla tamamlayıp markalara maksimum değerde projeler sunmak olacak.
Markanın sosyal medyada paylaştığı her türlü bilgi sosyal sermayesine katkı sağlar. Sosyologger bu katkının kullanıcılar tarafından organik olarak arttırılmasını hedefleyen bir yapıda çalışır. Sosyologger’ı kullanan markalar öncelikle sosyal sermayelerini güçlendirirken, geri dönüş olarak aldıkları organik etkinlik raporları ile bu gücü değerlendirme şansına ulaşır.
Sosyologger, markalar için, üyeleri arasından, belli bir konuda, belli bir genişlikteki gruba, belli frekansta etki edebilen gizli fenomenleri bulup çıkaran bir yapıya sahiptir. Bu sayede marka genel konuşup mesajını herkese dağıtıp frekansını geniş tutmak yerine, çok daha dar konuşup, mesajını hiç bozulmadan, net bir şekilde, dar bir frekansta direkt hedefe ulaştırabilir.
Aynı zamanda Sosyologger bir DAC (Distrubuted Autonomous Corparation) olmaktan ötürü kendini asla bir reklam mecrası olarak konumlandırmış değildir. Sosyologger markayı gerçekten kendisiyle ilgili gizli fenomenlerle buluşturan bir aracı kurumdur.
Sosyologger’ın büyüme ve yatırım hedefleri neler?
Bizim ürettiğimiz yapı dünyanın hemen her yerinde ve çok geniş ürün yelpazesi için kullanılabilir. Dolayısı ile üretimimizi global olarak gerçekleştirdiğimiz gibi, yolun geri kalan kısmını da global olarak sürdürmek istiyoruz. Bu vizyon çerçevesinde görüşmeler yapmaya başladık. Sosyologger’ın şu an itibari ile 22.000 ünik kullanıcısı var. Hedefimiz yeni senede, senenin ilk yarısına kadar 150.000 kayıtlı kullanıcıya ulaşmak. Bu hedefe ulaşmak için, sektörün içinde önemli isim yapmış bazı firma veya firmalar ile çözüm ortaklığı anlaşmaları mevcut duruma geldi.