CIA eski Başkanı IŞİD ve İran konusunda endişeli

Petraeus’a göre, IŞİD ideolojik olarak Ortadoğu ülkelerinde yayılma pozisyonuna sahip ve örgütün her zaman yalnız kurt teröristleri eylem için tetiklemesi söz konusu.

El Kaide’nin asli  gücünün yok edilmesine rağmen ideolojik olarak yaşadığına dikkat çeken emekli general bunun sonucu olarak Yemen ve Afrika’daki bazı ülkelerde benzer görüşte radikal örgütlerin yapılanmasına dikkat çekiyor.

 Petraeus, Yedioth Aharonot gazetesinden Ronen Bergman’a şöyle konuştu: “13 yılda radikal görüşlere sahip El Kaide örgütünün önemli liderlerini ve stratejik gücünü yok etmeyi başardık, böylece örgüt artık büyük kapsamlı bir saldırı yapamaz hale geldi. Bu önemli bir başarıdır. (...) Her şeyden önce hesap etmemiz gereken şey terörle mücadelede artık belirli tekil organizasyonlarla mücadele etmediğimiz gerçeğini görmektir.

Düşman artık aynı ideoloji altında parçalara ayrılmış, (farklı örgütler) günümüz şartlarına kendini adapte etmiş ve yeniden saldırmak için beklemektedir.” (...)

“Örgütler belirlenir ve yok edilir ancak ortadan kaldırmamız gereken şey sadece örgütler değil onları besleyen radikal ideolojidir. İdeolojinin ortadan kaldırılması zaman alacaktır.”

Tıpkı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu gibi Tahran’a güvenmeyen CIA emekli başkanı İran’ın nükleer silah elde  etme riski için de şöyle konuştu: “İran’ın yıllar içinde geliştirdiği nükleer kapasitenin sadece barış için olduğunu düşünmek mantıklı olmaz. Bu görüş sadece İsrail ve ABD yönetimlerinin görüşü değil. Uluslararası Atom Enerjisi Komisyonu da böyle düşünüyor. Burada sorulması gereken asıl soru Tahran resmen nükleer silah yapmak için bir karar aldı mı veya nükleer  silaha teknik olarak çok yakın bir noktada Batı’yı etkilemek için durmuş gibi mi yapmakta?

İran ile Batı arasında ‘iyi bir anlaşma’ için İran’ın nükleer gücüne giden yolun teknik olarak ortadan kaldırılması gerektiğini savunan Petraeus, böyle bir anlaşmanın imzalanma şansına ise yüzde 50 ihtimal veriyor...