Margarita Nelken 1931 yılında İspanya Parlamentosuna milletvekili olan giren ilk üç kadından biriydi ve Yahudi’ydi. 1931, 1933 ve 1936 seçimlerinin üçünü de kazanıp İspanya’nın İkinci Cumhuriyet döneminde milletvekili olarak görev yapan tek kadın oldu.
8 Mart Kadınlar Günü’nü geride bıraktık. Bu vesile ile saygın, cesur ve pek de adını duymadığımız bir kadından, Margarita Nelken’den bahsetmek istiyorum. Margarita Nelken 1931 yılında İspanya Parlamentosuna milletvekili olan giren ilk üç kadından biriydi ve Yahudi’ydi. Sosyalist Parti üyesiydi. Kilisenin etki alanının ağır bastığı bu ülkede kadın hakları için mücadele etmişti. İspanya İç Savaşı’nın ardından Meksika’ya kaçtı ve orada aralarında “The Jewish people in the Hispanic Culture” de olmak üzere çok sayıda kitap yayınladı.
Margarita Nelken Mansberger 1896’da Madrid’de doğdu. Ailesi Almanya Yahudilerindendi. Anne tarafından büyükbabası sarayın saatçisi olup Madrid Puerta del Sol’da saat ve mücevherat dükkânı vardı. Çok iyi bir eğitim gören Margarita profesyonel hayata gazeteci ve sanat yorumcusu olarak başladı. İlk yazısı yayınlandığında Margarita 15 yaşındaydı. Goya üzerine yazdığı bu yorum yazısı Londra’da yayınlanan ‘The Studio’ adlı çok prestijli bir sanat dergisinde basıldı. Fransızca, İngilizce ve Almancayı çok akıcı konuşan Margarita, Kafka’yı İspanyolcaya çeviren ilk çevirmen olmuştu. Kız kardeşi Eva Nelken ünlü bir oyuncu ve yazardı.
Margarita Nelken genç yaşta hayatının akışını değiştirdi, İspanya siyasetinde kadın haklarını savunma yönünde bir yol seçti. İspanya’daki feminist hareketin öncülerinden biri oldu. 1919’da ‘The Social Condition of Woman in Spain’ adlı ilk kitabını yayınladı. 1931’de İkinci Cumhuriyetin ilk döneminde Sosyalist İşçi Partisi’nden (PSOE) Extremadura bölgesini temsilen milletvekili oldu. Bu dönemde Hollanda Elçisi Martin de Paul ile hayatı birleştirdi, ardından Las Ventas’da İspanya’nın ilk kadın barınma merkezini kurdu.1931, 1933 ve 1936 seçimlerinin üçünü de kazanıp İspanya’nın İkinci Cumhuriyet döneminde milletvekili olarak görev yapan tek kadın oldu.
Kadınlara oy hakkı tanınması tasarısını 1931’de Clara Campoamor parlamentoya sunduğunda, Nelken buna karşı çıktı. Ona göre İspanya’da kadınlar yeterince olgun ve bilinçli değillerdi, kadınların çoğunluğu kime oy kullanacağını yine başkalarına danışacaktı. Kadınların ilk kez oy kullandığı 1933 seçimleri sağın dramatik zaferi ile sonuçlandı. 1934 yılında Margarita ‘Savaşa ve Faşizme karşı Ulusal Kadınlar Komitesi’ne (Comité Nacional de Mujeres contra la Guerra y el Fascismo) katıldı. Margarita görevde olduğu dönemde Extremadura bölgesindeki köylülerin ve küçük arazi sahiplerinin haklarını savundu. 1934 yılında küçük arazi sahiplerinin grevindeki rolü nedeniyle Margarita’ya karşı hukuki soruşturma açıldı. Milletvekili dokunulmazlığı kaldırılıp 20 yıl hapis cezasına çarptırılınca çareyi kaçmakta buldu. Genç kadın derhal kaçtığı Fransa’dan, bir süre kuzey ülkelerinde, bir yıl da Sovyetler Birliği’nde yaşamasının ardından 1936 seçimleri için İspanya’ya geri döndü. Ve üçüncü kez seçimleri kazandı.
İspanya sivil savaşı sırasında Margarita, Madrid’in müdafaasında etkinlik gösterdi, cumhuriyetin yıkılmasının ardından Fransa’nın güneyindeki toplama kamplarında bulunan cumhuriyetçi sığınmacılara yardımcı oldu.
1939’da göç ettiği Mexico’da, İspanyol Komünist Partisinin önde gelen liderlerinden biri oldu. Ancak Komünist Parti’nin siyasetini eleştirince partiden uzaklaştırıldı. Margarita1944 yılında, Sovyet Ordusu’nda savaşmakta olan oğlunu, ardından 1956’da kızını kanserden kaybetti. Bu acılı dönemleri atlatmaya çalışan Margarita genç yaşta başladığı kariyerine geri döndü. Sanat yorumcusu ve gazeteci olarak çalışmaya devam ederken Meksika’ya İspanya’dan ve diğer ülkelerden gelen göçmenlere yardım eli uzatmaktan da vazgeçmedi. Paris ve Amsterdam’a yaptığı seyahatlerde Latin Amerika sanatı üzerine konferanslar verdi. Margarita Nelken yaşamını yitirdiği 1968’e dek Meksika’nın en saygın ve etkin sanat eleştirmeni olarak kabul edildi.