Geçtiğimiz ocak ayında dört kişinin can vermesiyle sonuçlanan bir saldırıya uğrayan Paris’teki Yahudi süpermarketi Hyper Cacher, geçtiğimiz pazar günü bir törenle tekrar hizmete girdi
Marketin yeni müdürü Laurent Mimoun, kafasında siyah takkesi ile yaptığı açıklamada, içi tamamen yenilenmiş ve saldırının tüm izleri silinmiş market için, “İşte yine buradayız ve işbaşındayız. Mağazayı tekrar açmamızın sebebi, kurbanları düşünmemizdir” dedi.
Market, saldırı sırasındaki personeli halen hastalık izninde olduğundan, tamamen yenilenmiş bir ekiple açıldı. Yoğun polis koruması ve önlemler eşliğinde yapılan yeniden açılış törenine katılan Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve konuşmasında, “Barbarlığın ateşinde yanmış olan kurbanların anılarına saygımızı göstermemiz önemlidir” dedi.
Fransa içişleri BakanıBernard Cazeneu ( Elinde şişe olan)
Avrupa’da hem Yahudi hem de Müslüman nüfusun en yoğun bulunduğu ülke olan Fransa’da yaşanan saldırı, halkı, iyice gerilen ortamda yetkililerin olayları kontrol altına alamayacakları konusunda endişelendirmişti.
Cazeneuve, “Bu mağazanın tekrar açılması, hayatın her şeyden güçlü olduğunun göstergesidir” derken, Fransız yetkililerin tüm Fransız halkının özgürce yaşaması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını da söyledi.
Hyper Cacher grubu da yerel basına yaptığı yazılı açıklamada, marketin yeniden açılmasını Fransız halkının dirayetinin bir sembolü olarak nitelendirildi. Mesajda, hayatın vahşetten her zaman daha kuvvetli olacağı ve marketin müşterilerine kaşerut kurallarına uygun gıda sağlama görevinde eskisinden de kararlı olduğu vurgulandı.
Saldırı sırasında markette rehin alınan Marie adlı Yahudi müşteri, saldırgan Coulibaly’nin markete geldiği ilk dakikaları şöyle anlattı: “İçeri girdiğinde üzerinde kurşun geçirmeyen bir yelek vardı. İki adet Kalaşnikof tüfeği, bir silahı ve bir de bıçağı vardı. Girişte bulunan iki kişiyi hemen vurdu. Müşterilerden biri adamın silahlarından birini almaya kalktı fakat ateş edemedi. Coulibaly onu hemen kafasından vurdu.” Marie’nin bahsettiği cesur müşterinin saldırıda hayatını kaybedenlerden Yohan Cohen olduğu sanılıyor.
BFMTV televizyonuna konuşan Marie, markette şahit olduğu bir başka korkunç sahneyi daha tarif ederek hayatını kaybeden kurbanlardan birinin polisin gelmesini beklerken yerde can verdiğini anlattı. Market çalışanlarından birinin saldırı esnasında saklanarak polise nasıl baskın yapabilecekleri konusunda talimat vererek yardımcı olduğundan bahseden Marie, marketin anahtarlarını elinde tutan bir başka kişinin de asansöre kaçtığını, en üst kattan acil çıkışı kullanarak dışarı çıktığını ve anahtarları polise teslim ettiğini aktardı.
Yaşadığı iz bırakan ve ürkütücü sahnelere rağmen Marie saldırının kendisini korkutmayacağını, saldırıdan dolayı kendisini korku içinde eve kapatmayacağını da belirtti.
Saldırıyla bağlantılı iki kişi yakalandı
Ocak ayında Paris’i dehşete düşüren üç teröristle bağlantısı olduğu iddiasıyla iki kişi yakalanarak ön duruşmaya çıkartıldı. Paris Savcısı, yakalanan iki kişinin inceledikleri yüzlerce mesaj, takip edilen düzenli buluşmalar ve silah üzerinden elde edilen DNA sonucunda kaşer market saldırısında işbirlikçi olduklarını ortaya çıkardıklarını belirtti.
Kimlikleri Amar R. ve Said M. olarak tespit edilen kişiler terör örgütü mensubu olarak suça karışmaktan dolayı ifade verdiler.
Savcılar Amar R.’nin, Paris saldırganlarından Amedy Coulibaly’nin hapishanede hücre arkadaşı olduğunu, geçtiğimiz eylül ayından ocak ayına dek aralarında 600’den fazla yazışma ve mesajlaşma gerçekleştiğini, ikilinin 5-6 Ocak tarihlerinde buluştuklarını belirtti. Buluşma, tam da 7 Ocak günü Kuaçi Kardeşlerin Charlie Hebdo dergisinde 12 kişiyi öldürmelerinden ve 8 Ocak’ta Coulibaly’nin bir polisi vurup, rehinelerin dördünü öldürdüğü kaşer market saldırısının öncesine denk geliyor. Savcının aktardığına göre Coulibaly’ye ait eşyaların içinde ele geçirilen silahta Said M.’ye ait DNA’ya rastlandı.
Savcılar ayrıca Said M. ve Amar R.’nin Şubat 2014 ile Ocak 2015 arasında 1200’den fazla temasa geçtiğini ve düzenli olarak görüştüklerini söyledi. Coulibaly ve Kuaçi Kardeşler’in farklı yerlerde Fransız güvenlik güçlerince öldürülmelerinden sonra iki adamın telefonlarındaki sim kartları imha ettikleri belirtiliyor.