Osmanlı bir imparatorluktu ve imparatorluk içerisinde pek çok dinden, dilden ve ırktan insanın yaşaması doğaldı. Çanakkale Savaşlarında savaş meydanında hayatını kaybeden, şehit olan askerlerden 558’i imparatorluğun gayrimüslim unsurlarındandı
Yrd. Doç. Dr. Mithat ATABAY
28 Temmuz 1914’te Birinci Dünya Savaşı başladığında Osmanlı İmparatorluğu, hâlâ üç kıtada toprakları bulunan 2,5 milyon kilometreye yakın bir toprağa sahipti. 14 Mart 1914’te düzenlenen nüfus istatistiklerine göre Osmanlı İmparatorluğu’nun toplam nüfusu 18 milyon 520 bindi ve bu nüfusun 11 milyonu Anadolu’da, 630 bini Trakya’da ve kalan 6,5 milyonu da Arap vilayetlerinde yaşıyordu.
İmparatorluk içerisinde Rumların sayısı 1 milyon 729 bin, Ermenilerin sayısı 1 milyon 161 bin, Yahudilerin sayısı 187 bin, Süryanilerin sayısı 55 bin, Keldanilerin sayısı 13 bin, Marunîlerin sayısı 47 bin, Çingenelerin sayısı 11 bin, Bulgarların sayısı 15 bin kadardı. Ayrıca daha az sayıda olmak üzere Nasturi, Yezidi, Dürzî, Kazak ve Latinler yaşamaktaydı.
Osmanlı bir imparatorluktu ve imparatorluk içerisinde pek çok dinden, dilden ve ırktan insanın yaşaması doğaldı.
I. Dünya Savaşı’nda seferberlik
I. Dünya Savaşı başladıktan beş gün sonra, 2 Ağustos 1914’te Osmanlı İmparatorluğu genel seferberlik ilan etti ve 3 Ağustos 1914 gününü de seferberliğin birinci günü olarak kabul etti. Seferberliğin ilanı sırasında 1891 (1307), 1892 (1308) ve 1893 (1309) doğumlular silâhaltında bulunuyorlardı. Seferberlikle birlikte 1875-1890 (1291-1306) doğumlu 16 sınıf ihtiyat er silâhaltına davet edildi. Bunları 1868-1874 (1284-1290) müstahfız (Yeniçerilik zamanında kale, hisar ve yurdu koruyan tımarlı asker) erler izledi. Böylece 45 yaşına kadar olan 22 doğum silâhaltına çağrılmış oldu. Ülkenin her tarafından askere çağrılan erler askerlik şubelerine müracaat etmeye başladı. Askere gelişleri hızlandırmak için emirler yayınlanarak bir hafta içinde mazeretsiz davete uymayanların veya askerlik hizmetinden kaçanların idam edileceği duyuruldu. Ülkenin her tarafında sıkıyönetim uygulanmaya başladı. 3 Ağustos’ta uygulanmaya başlayan seferberlik, 25 Eylül’de birçok eksiğiyle tamamlanmış kabul edildi. 53 gün süren bu dönem hızlı olmamakla beraber Balkan Savaşları sırasındaki seferberlikle karşılaştırıldığında daha iyi bir dönemi içermekteydi.
Seferberlikle birlikte Osmanlı İmparatorluğu tebaasından olan Müslim, gayrimüslim yukarıda belirtilen yaş gruplarında olan herkes askere alındı. 28 Temmuz 1914’ten Almanya’nın silahlarını bıraktığı 11 Kasım 1918 tarihine kadar ‘4 yıl 3 ay 14 gün’ devam eden I. Dünya Savaşı’na pek çok devlet katıldı. Savaş üç ana kıtada başladı. Dominyonlar ve sömürgeler de dikkate alındığında beş kıtada görüldü. Avrupa’da İspanya, İsviçre ve İskandinav ülkeleri dışında tüm ülkelere savaşa katıldı.
Savaşa toplam 66.038.810 asker katıldı ve bunlardan 38.051.786’sı öldü, yaralandı veya kayboldu. I. Dünya Savaşı’nda İttifak Devletleri’nin savaş giderleri 60 milyar dolar, İtilaf Devletleri’nin savaş giderleri ise 125 milyar doları aşmıştır. Osmanlı Devleti’nin savaş gideri ise 1 milyar 430 milyon dolardı.
Osmanlı İmparatorluğu’nda I. Dünya Savaşı’nın ilk on yedi ayında silâhaltına alınanların sayısı 2 milyon 523 bin kişiyi buldu. Savaş sonuna kadar silâhaltına alınanların sayısı 2 milyon 850 bin kişiye ulaştı. Savaş sonunda kayıplarımız; 325 bin şehit, 400 bin yaralı, 250 bin esir ve kaybolanlar olmak üzere 975 bin kişidir. Savaş boyunca silâhaltına alınan asker sayısına oranlanırsa bu rakam yüzde 34,2’dir.
I. Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri’nin ordu mevcudu tüm savaş boyunca 43.188.810 kişi ve toplam zayiatları 22.104.209 kişiydi. Zayiat oranı yüzde 52,3’dü. İttifak Devletleri’nin ordu mevcudu 22.850.000 kişi ve toplam zayiatları 15.947.577 kişiydi. Zayiat oranı yüzde 64,4’dü. Bu bilgilere göre Osmanlı Ordusu hem İtilaf hem de İttifak devletlerine göre oransal olarak daha az zayiat vermişti.
Çanakkale cephesinde savaşanlar
Çanakkale Cephesi’nde İngilizler 410 bin, Fransızlar 79 bin olmak üzere toplam 489 bin askeri savaş alanına sürdüler. Bu askerlerden İngilizler 205 bin, Fransızlar 47 bin zayiat verdiler. Toplam zayiat 252 bin kişidir. İngilizlerin zayiat oranı yüzde 50, Fransızların ise yüzde 59,9’dur.
Osmanlı İmparatorluğu Çanakkale Cephesi’ne yaklaşık 500 bin asker göndermiştir. Bu askerlerden 57.084’si savaş meydanında şehit düştü. 20.297’si ise hastanede hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 77.381’dir.Yaralanan askerlerin sayısı 97.864, hava değişimi verilenlerin sayısı 7.084 ve hastaneye sevk edilenlerin sayısı 14 bindir. Yaralanan, hava değişimi verilen ve hastaneye sevk edilen askerlerin toplamı 118.948 kişidir. Çanakkale Cephesi’nde esir düşenlerin sayısı ise 11.178’dir. Bu verilere göre zayiat oranı, yüzde 41,63’dir. Şehit olanların (hastanede hayatını kaybedenler dâhil) oranı yüzde 15.47, yaralananların (hastaneye sevk edilen ve hava değişimi alanlar dâhil) oranı yüzde 23,78, esir düşenlerin oranı ise yüzde 2,38’dir.
Çanakkale Cephesi’nde Osmanlı Ordusunda Müslim (Türk, Arap, Çerkez, Abaza, Laz, Kürt, Pomak, Çingene vd) askerlerin yanında imparatorluğu oluşturan gayrimüslim askerler de (Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani, Keldani vs) savaştılar. Bu da doğal bir şeydir. Çünkü Osmanlı bir imparatorluktu. Bunu unutmamak gerekir.
Bu çerçevede ele alındığında Çanakkale Savaşları’nda savaş meydanında hayatını kaybeden, şehit olan askerlerimizden 558’i imparatorluğun gayrimüslim unsurlarındandı. Yani Ermeni, Rum, Yahudi kökenliydi. Bu şehit olan her yüz askerden birinin gayrimüslim olduğunu anlamına gelmektedir ki, imparatorluğun nüfusuyla da uygun bir durumdur.
Çanakkale Savaşları sırasında hayatını kaybeden gayrimüslim askerlerden en çok İstanbul, daha sonra sırasıyla Bursa, Edirne ve Balıkesir bölgesinden gelen askerlerdi. Çanakkale’den de on iki gayrimüslim asker Çanakkale Savaşları sırasında hayatını kaybetmişti. Bu askerlerden dördü Çanakkale, üçü Biga, ikisi Gelibolu, ikisi Eceabat ve biri de Ayvacık’tandı.
Yine I. Dünya Savaşı sırasında cephede sağlık hizmetlerini yürüten askeri doktor ve eczacılardan 331 subay şehit olmuştu. Bu sağlık personelinden dokuzu Çanakkale Cephesinde yaşamını yitirmişti. Bu subaylardan biri eczacı diğerleri doktordu ve sekiz doktordan altısı Müslüman ikisi ise Yahudi kökenli Osmanlı vatandaşıydı.
Mustafa Kemal’in komutanlığını üstlendiği 19’ncu Tümen’de ve bu tümene bağlı birliklerde de pek çok gayrimüslim subay görev yapmıştı. Atatürk’ün Çanakkale Savaşları sırasında tuttuğu not defterindeki bilgilere göre gayrimüslim subaylar; seyyar hastane doktorları Yüzbaşı Dinleal Efendi, Dr. Yüzbaşı Nivart Baliç Efendi, İstihkâm Taburu Doktoru Ücretli Yükümlü Yüzbaşı Parsildoş Efendi, 72’nci Alay 2’nci Tabur Doktoru Ücretli Yükümlü Yüzbaşı Hacır Efendi, 57’nci Alay 2’nci Tabur Tüfekçisi Sokrat Usta, 57’nci Alay 2’nci Tabur Doktoru Sivil yükümlü Sarafidis Efendi’dir.
Sonuç olarak, Osmanlı tebaası herkes, din farkı gözetmeksizin vatan için savaşmışlar ve hayatlarını kaybetmişlerdi.
*Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi