Emenike Türkiye şartlarında iyi bir oyuncu. Hızlı ve güçlü. Bu özellikleriyle kabul edilebilir bir oyuncu fakat buna şımarıklığı eklenince işin rengi değişiyor.
Lig belki de son yirmi yılın en çekişmeli sezonunu yaşıyor. Fakat ligin kalitesi her zamanki gibi düşük. Futbolcular formsuz, teknik direktörler hata üzerine hata yapıyor. Taraftar puan tablosunun hatırına maçlara gidiyor. Böyle bir ligden geçiyoruz… Fakat yine de konu şampiyonluk, dördüncü yıldız, derbiler olunca olumsuzlukların hepsi unutuluyor. Bu durumlardan birini pazar günü Fenerbahçe - Beşiktaş maçında yaşadık.
Fenerbahçe - Beşiktaş maçında stattaydım. Kale arkalarının seyirci almayacağı sokakların boşluğundan belliydi. Galatasaray maçındaki hırs, kalabalık, özgüven, heyecan gitmiş… Yerine moralsizlik, güvensizlik ve ilgisizlik gelmiş. Gerçekten de derbi Fenerbahçe - Galatasaray maçıdır. Gerisi normal çizgideki maçlar. Buna ek olarak taraftarların alındığı iki tribün da maçın başlamasına sadece beş dakika kala dolunca maçın havasına girmek zor oldu.
Maçta iki takım da pozisyon bulamıyordu. İyi futbol yoktu. Tempo çok düşüktü. Fenerbahçe’de ayağına top yakışan, çalım atabilecek, ara pas atabilecek tek kişi olarak Alper vardı. Emre’yi geride oynadığı için saymıyorum bile. Beşiktaş’ta ise bu özelliklerde üç - dört futbolcu vardı. Fenerbahçe’nin kondisyonu bitik, istek az. Yani keyifsiz bir maç olurken var olan bir gram olumlu hava da Emenike ile kayboldu.
Emenike, Türkiye şartlarında iyi bir oyuncu; hızlı ve güçlü. Oyun bilgisi ve tekniği de olsaydı bence zaten burada oynuyor olmazdı. Bu yüzden bu özellikleriyle kabul edilebilir bir oyuncu fakat buna şımarıklığı da ekleyince işin rengi değişiyor. O haliyle burada da işi yok. Hiçbir futbolcu maç sırasında zırt pırt formasını çıkarıp, teknik direktörle tartışıp, soyunma odasına gidemez. Her maç bir olay. Bunların birikimi ile Emenike’yi 45 dakikada harcadı Fenerbahçe taraftarı. Yalnız şunu da mutlaka söylemek lazım; atamadığı pozisyonun ardından kendini böyle yere bırakan bir insanı bu kadar acımazsızca yuhalamak Türk taraftara yakışmaz.
İleriye bakacak olursak, bundan sonra Galatasaray derbiler oynayacak. Fenerbahçe Emenike konusundan dolayı kaosta. Beşiktaş ise bir hafta içinde hem Avrupa’dan oldu hem de ligde darbe yedi. Moraller yerde… İlk üç takımdan hangi teknik direktör doğru işler yaparsa o şampiyonluk ipini göğüsleyecek gibi görünüyor.