Cemaatimizde 65 yaş üstü herkesin sosyal yaşamlarında kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayan Golden Age Komisyonu’nun geleneksel ‘Dayanışma Günü’ 18 Mart Çarşamba günü yapıldı. Günün konuk konuşmacısı Halkla İlişkiler Danışmanı Doret Habib oldu
Sunuculuğunu Golden Age kurucularından Rozi Hason’nun üstlendiği dayanışma gününün açılış konuşmasını Golden Age Komisyonu Başkanı Lida Sarfati yaptı.
Lida Sarfati sözlerine her yıl yapılan geleneksel davette bu yıl da kendilerini yalnız bırakmayan dernek, kurum başkan ve yöneticiler ile misafirlere teşekkür ederek başladı. Sarfati, “Bu yıl Golden Age Komisyonu on üçüncü yılını kutluyor. Altmış beş yaş üstü katılımcılarla gerçekleştirdiğimiz kültürel faaliyetler, geziler, el-işi etkinlikleri sayesinde büyüklerimizi bir araya getirerek onlarla hoşça vakit geçiriyoruz” dedi. Sloganı ‘mutlu ederken mutlu olmak’ olan Golden Age Başkanı Sarfati, komisyonun özellikle bayramlarda ve diğer günlerde altmış beş yaş üstü üyeleri evlerinde ziyarete ettiklerine değindi: “Yaşlılarımızın gülen yüzlerini görmek bizlerin de yaşadığı en büyük sevinçtir.” Komisyonun kuruluşunda birkaç gönüllü hanımla yapmaya başladıkları ev ziyaretlerinde bugün beş yüze yakın kişiye ulaştıklarını belirtti. Başkan, tüm etkinliklerin gerçekleşmesinde destek olan Hahambaşılığa ve bağışseverlere de teşekkür etti. Lida Sarfati Golden Age’e bağlı diğer bir komisyondan da bahsetti: “2014 yılında Golden Age ailesine bağlı olarak Genç Emekliler Komisyonu’nu kurduk. Komisyon Başkanı Hayim Kampeas’ın önderliğinde elli yaş üzeri emekli beylere farklı kültürel faaliyetler yapıp geziler düzenlemekteyiz.”
15-21 Mart tarihlerinin Tüketiciyi Koruma Haftası olması sebebi ile Doret Habib’i davet ettiklerini belirten Sarfati, Habib’in Tüketicileri Koruma Derneği tarafından 2012 yılında Yılın Altın Adam’ı seçildiğini belirtti, halkla ilişkiler ve marka danışmanlığı sektöründeki çalışmaları hakkında kendilerini aydınlatmaları için ile Habib’i kürsüye davet etti.
Doret Habib sözlerine 18 Mart’ın aynı zamanda Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümüne denk gelmesi nedeniyle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve şehitleri saygı ve minnetle anarak başladı. Anne tarafının da Çanakkale’ye yerleşen Kasuto ve Zakuto ailelerinden geldiğine değinen Habib şöyle devam etti: “Rahmetli babam Kırklarelili Aviyente ailesinden geliyor. Onların ikinci çocuğu olarak 1969 yılında dünyaya geldim. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. İş etikleri alanında master yaptım. 45 yaşındayım. 22 senedir evliyim ve 19 yaşında bir oğlum var. 20 senedir halkla ilişkiler danışmanlığı yapıyorum. Dünyada ve Türkiye’de çeşitli ödüller aldım. Halen uluslararası ve yerli firmalara farklı sektörlerde danışmanlık veriyorum. Türkiye’de bu işin duayeni Sayın Betül Mardin’nin asistanlığını yaptım.” Halen iş etikleri konusunda çalışan Habib, mesleğinde hangi konulara değindiğini, başarıya nasıl ulaştığını konuklara hazırladığı sunumlarla da anlatmaya çalıştı. “Firmaların reklam dışında kendilerinden bahsedilmesi için farklı konular yaratırız. Hem ürünler hakkında, hem de kendilerinin dikkat çekici haberlere duyulmasını ve tanıtımını sağlarız. Siz bunları gazetelerde, televizyonlarda haber olarak dinler veya okursunuz. Bizler haber yankısı, dedikodusu yaratıp firmaların ürünleri veya işlerinde profesyonel kişileri kendi alanlarında sizlerin onlar hakkında konuşmanızı sağlarız” diyerek mesleği hakkında bilgi verdi. “Bunları yaparken de müşterilerimize doğru düşünmeyi öğretiriz” vurgusunu yapan Doret Habib, hazırladığı görsel sunum ile TK Film için yaptıkları çalışmaları da paylaştı. İş hayatımda başına gelen her olumsuzluğu fırsat görüp, çıkan tüm sorunları fırsata dönüştürmeye çalıştığını vurgulayan Habib, “Tabii ki kırk yaşında almış olduğum Kabala öğretisinin de büyük faydası oldu. Her olumsuzluk bir fırsattır. Her şerhte hayır vardır” dedi. Bu düşüncesine yaşadığı hikâyeleri örneklerle sundu. “2002 yılında Türkiye’de, hatta dünyada yaşanan ekonomik krizden ben de nasibimi aldım. Anne olduğumdan bazı seyahatlere gidemediğimden işten çıkarıldım. Mazeret olarak da ‘çocuğun olduğu için’ dediler. Ertesi gün bir telefon geldi; UNICEF’ten bir kampanya. Konusu da ‘çocuklar için.’ Bu kampanya için Güneydoğu Anadolu’da altı ay kaldım.” Habib, oğlunu bırakıp, kadın olarak oralarda yaşadığı zorlukları dile getirdi. Ancak bu çalışmanın kendisine UNICEP BM ödülünü getirdiğini, en yaygın haber kaynaklarından biri olan Cable News Network International kanalında Türkiye’den bir kadın olarak ilk kez konuşma hakkı kazandırdığını da dile getirdi. Doret Habib, başına gelen ikinci olumsuzluğun yine 2002-2003 yılında geçirdiği trafik kazasından kaynaklandığını belirtti: “Kaza sonucu kırk beş günü yatarak geçirdim. Fizik tedavisi görürken artık bu kadar yoğun çalışamayacağıma karar verip kendi işimi yapmaya karar verdim. Bu kaza kendi ofisimi kurmama sebep oldu.” Habib’in hayatındaki diğer bir olumsuzluk ise ofisini kuralı henüz bir hafta olmadan HSBC Bankası Genel Merkezi’nde yaşanan terör patlaması oldu. “Ofisimdeki her şey zarar gördü. Tüm müşterilerim İngiliz veya Amerikalı idi. Bütün işlerimi kaybettim. O yıl Anadolu’ya büyümek isteyen Bursalı Penguen Gıda’nın tanıtımındaki çalışmalarla satışını bir yılda yüzde beş binlik artışı sağladım. Dünya Gazetesi tarafından, Türkiye’nin önde gelen şirketlerin başarı grafiğini, yetenek ve bilgi birikimiyle yukarı taşıyan en güçlü 15 kadından biri olarak seçildim. Başıma gelen her sorunu fırsat gördüm.”
Habib, Rav Isidor Isaac Rabi’nin 1944 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazandığında gazetecilere anlattığı hikâyeyi paylaştı. Rabi’nin annesi tarafından Rabi’ye yaşam değerinin nasıl verildiğine değindi. Doret Habib annesine hitaben “Ben de herkesin önünde bana yaşamı verdiğin için sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.
Habib son olarak bir kartalın yaşam şekline değindi ve “Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız. Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski alışkanlıklarımızdan, geleneklerimizden ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız. Ancak geçmişin gereksiz safrasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz” diyerek sözlerine son verdi. Konuşması süresince hep neşeli, açık sözlü ve enerjik olan Doret Habib’e konuklar da merak ettikleri konulardaki sorularını sorarak yanıtlarını aldılar. “Her olumsuzluk, içinde bir ışık barındırır” diyen Doret Habib’e Golden Age Başkanı Lida Sarfati bir plaket ile teşekkürlerini ifade etti.
Konuklara günün anısına birer armağan verilip, La Casa Catering’in hazırladığı ikramlar sunuldu.