2000’li yıllarda ekonomi ve finans konulu bir yazı yazmak ve yazıya başlık atmak çok zor. Ukrayna, Yunanistan, Suriye gibi global, bizim için bölgesel gelişmeler ne olacak derken şimdi Yemen paragrafı açıldı piyasalarda. Mevcut Mısır hükümeti ve Suudi Arabistan önderliğinde Arap Ordusu’nun kurulmasına da sebep olan gelişme, petrol fiyatları üzerine de etki yarattı. İran’la nükleer konusundaki anlaşmanın bölgedeki etkilerini ve Amerika’daki başkanlık seçimlerinin sonuçlarını takip etmeye devam edecek
Altının onsu bu nedenle ve SABIR kelimesinin FOMC tutanaklarından çıkması ile 1.200 dolar seviyesini gördü. Piyasalarda FED’in faiz artışı beklentileri devam ediyor derken kademeli bir faiz artışı kararı ile Euro / USD paritesi 1,07 seviyelerinde, her iki taraftan gelecek haberleri ve aksiyonları gözlemliyor. USD / Yen ise üst bandında aynı hareketinde.
Bizde ise, faizlerde beklendiği gibi bir değişiklik ve hızlı düşüş olmadı. Bunun nedenlerinden en önemlisini, diğer yazımız İstanbul Ekolü Yatırım Paradoksu’nda açıklamaya çalıştık. Global sermayeye cazip görünmek durumunda olan finansal varlıklarımızın getiri oranlarında, enflasyonu da dikkate alırsak hızlı bir düşüş yapmak, reel sektörün dış borç yükünü de dikkate alırsak, dövize olan atak nedeni ile pek mümkün değil. Ancak, gelişmeler olumlu. Bol yağışlı geçen kış eğer don, dolu ile etkilenmezse, geçen seneden farklı olarak gıda fiyatlarında dolayısı ile enflasyon oranında olumlu bir sonuç yaratabilir. Buna, beklentilerin üzerinde artan GSYİH oranını ve düşmeye devam eden dış ticaret açığını da eklersek makro göstergelerde halen iyimserlik geçen sene ile aynı seviyelerde.
Bu gelişmelerin sonucunda ise BİST’te tepki olarak toparlanmalar oluyor. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki azalmaya karşılık yüksek kur nedeni ile karlılığı artıyor. İşte tam bu noktada, kambiyo zararlarının bilançolardaki etkisine ve fiyatlar üzerinden enflasyona olabilecek yansımalarına dikkat etmek lazım.
Özetle, genel durum iyi mi, değil mi bilemedik, başlığı siz değerli okurlara bıraktık.