İstanbul’dan bir Pardes geçti…

Merkezi Kudüs’te olan Pardes adlı Yahudi bilimleri enstitüsünden toplam on kişi geçtiğimiz hafta Yahudi cemaatine yepyeni ve farklı bir enerji getirdi. UÖMO öğrencileri ve cemaatin farklı kesimleriyle beraber yaptıkları programlar ile Pardes grubu öğrenim, merak ve bilgi aşkını tüm kesimlere aşılamaya çalıştı

Toplum
8 Nisan 2015 Çarşamba

 

Gabi Behiri

Pardes grubunun Türkiye maceraları 24 Mart günü başladı. İlk durakları Dolmabahçe Sarayı ve Taksim Meydanı’ydı. Etraflarına merak dolu gözlerle bakarken bulundukları bu şehri de tanımaya çalışıyorlardı. Her gittikleri yerde mutlaka soracak soru bulan gençler, bu sayede bilgilerine bilgi de katıyorlardı. Ne kadar yorgun da olsalar çarşamba günü UÖMO öğrencileri ile geçirecekleri gün için son konuşmalarını ve hazırlıklarını yapmayı ihmal etmediler. Ne de olsa en önemli amaçları beraber öğrenecekleri gençlerin ve çocukların Yahudilik ve Tora konusunda ufuklarını genişletmekti.

25 Mart günü 4.sınıf öğrencileri ile eğlence, öğrenme ve keşfetme dolu saatler geçirdiler. Enerji dolu Pardes gençleri Pesah ile ilgili eğlenceli bir yarışma yaptıktan sonra öğle yemeğinin ardından 10.sınıf öğrencileri ile Pesah Agadası’nda da bahsedilen dört çocuk üzerine psikolojik ve derinlemesine sohbetler edildi. Dört çocuğun sordukları soruları niye sordukları ve bu çocukların psikolojik karakterleri üzerine bir çalışma yapıldıktan sonra öğrenciler ayrıca bu çocuklar hakkında kendi fikirlerini de aktardılar. Hep beraber söylenen eğlenceli bir şarkıdan sonra günün son faaliyeti 5.sınıf öğrencileri ile yapıldı. Bu arada bütün bu çalışmalar öğrenciler ile İngilizce dilinde yapıldı. Bu şekilde Yahudilik hakkında bilgilerini artıran ve daha fazla düşünmeye teşvik edilen öğrenciler aynı zamanda İngilizce yeteneklerini de pekiştirme fırsatı buldular. Okul yöneticilerinin teşekkürlerinden sonra motor ile Boğaz gezisi yapan Pardes gençleri, aynı akşam Alef’te ‘Merhamet ve Tsedaka’ konulu interaktif bir çalışma gerçekleştirdiler. Gitar eşliğinde hep birlikte söylenen şarkılardan sonra Pardes gençleri,  perşembe günü hayatlarında belki de ilk kez yaşayabilecekleri deneyimin heyecanıyla misafir edildikleri evlere dağıldı.

26 Mart günü, Edirne Büyük Sinagogu açılışı için akın akın Edirne’ye yağan Türkiye Yahudilerine Pardes gençleri de eşlik etti. Şofar sesleri ve şarkılarla yapılan açılış ile ilgili duygularını Pardesnik Geo Poor şöyle anlatıyor: “Hupa kapıdan içeri İstanbul gençliği ellerinde giriyor, içerdeki kalabalık adeta Kızıldeniz gibi ikiye yarılmış haldeler. Kocaman bir aile var sinagogda. Bazıları aynı dili bile paylaşmıyorlar ama kalpleri bir atıyor bugün. Ve şofar sesleri bu kalplerin içine işliyor. Bugün ağıtların günü değil, bugün kalp yerine dönüyor. Yahudi kalbi Tora’sı bugün kutsal odasına Edirne’de dönüyor.” Pardes gençlerinden Tmima Shupack ise o gün ile ilgili şu anısını anlatıyor: “O gün duygusal bağım ve deneyimlerim sinagog açılışına gelen 80 yaşındaki bir bayan ile doruğa ulaştı. Grubun diğer üyeleri ve açılışa gelen başka kişiler ile dans ederken ve şarkı söylerken çok güzel ve neşe dolu bir bayanın bize baktığını ve gülümsediğini fark ettim. Bize hayranlıkla bakıyor ve alkış tutuyordu. İbranice konuşmaya başladık. Ailesi, İsrail, Yahudilik ve Yahudi milletine duyduğu sevgisinden bahsetti bana. Yahudi milleti ve geleneğine sevgisi ilham vericiydi. Bana büyük bir samimiyetle sarıldı. Onunla kurduğum bu bağı hiçbir zaman unutmayacağım.”

27 Mart günü Ortaköy Sinagogu’nda edilen duadan sonra Galatasaray Üniversitesi’ne geçildi. Grubun lideri, Hukuk Doktoru Rav Levi Cooper, Maimonides ve onun portreleri üzerine bir konferans verdi.  Ardından ilk önce Neve Şalom Sinagogu ziyaret edildi. Sinagog ile ilgili bilgi aldıktan sonra Aşkenaz Sinagogu’na da giden Pardes grubu, İtalyan Sinagogu’nu da unutmadı. Pardes gençleri eski matsa fırınını gezerken, Levi Cooper söz konusu matsa fırının ne kadar nadir ve her yerde göremeyecekleri bir fırın olduğundan bahsetti.

Öğle yemeği için Or Yom’a geçildi. Pardes grubu Or Yom sakinleri ile kelimenin tam manasıyla enerjik ve şarkılarla dolu bir zaman geçirdiler. Pardes grubundan Myra Meskin Or Yom deneyimini şöyle anlatıyor: “Onlarla direkt iletişimde olamasak da Yahudi yaşamı ve toplumuna duyduğumuz karşılıklı çok özel sevgi ile her duygumuzu onlarla paylaşabiliyorduk. Farklı Yahudi gelenekleri ile ilgili bu gezimizde mutlaka zorlayıcı anlar olmuştur ama bugün tek gördüğüm Yahudi milletinin parçası olmanın yansıttığı güzellik ve gururdu.”

Grup, Şabat akşamını UÖMO 12. sınıf öğrencileri ile Ortaköy Sinagogu’nda geçirdi. Rav Naftali Haleva ve Röne Kaspi’nin organize ettiği gecede masalara dağılarak öğrencilerle kaynaşan gençler, şarkılar ve danslarla Şabat neşesini yaşattılar.

28 Mart Şabat günü de Pardes grubu için dolu dolu geçen bir gün oldu. Sabah duası ve seuda sonrasında Rav Naftali Haleva’nın konuşma yapması için davet ettiği Rav Levi Cooper, korban ibadetinin günümüzdeki önemini irdelerken, diğer Pardes grubu gençleri de farklı konuları cemaatle beraber öğrendiler. Levi Cooper, korbanın tercümelerden dolayı yanlış anlaşılabileceğini, korban kelimesinin Tanrı’nın ihtiyacı olan bir sunu veya fedakârlık olarak anlaşılmaması gerektiğini belirtti.  Korban kelimesinin kökünde, yakınlaşmak- Tanrı ile yakınlaşarak O’nunla bağ kurmak anlamına geldiğini vurguladı. Günümüzde ise korbanların yerini duaların aldığının ve Tanrı ile yakınlaşmanın, kalpten edilen dualar aracılığıyla gerçekleşebileceğinin üzerinde durdu. O gün Ortaköy Sinagogu’nun önemli diğer konuğu Profesör Kenan Gürsoy da, yakınlaşma anlamına gelen korban ile akraba kelimelerinin aynı kökten geldiğine dikkat çekti. Türk tasavvufu, varoluşçuluk felsefesi, fenomenoloji, etik ve karşılaştırmalı dini etik konuları üzerinde çalışan ve bu konular üzerine eserleri bulunan Gürsoy, Levi Cooper’ın konuşması sonrasında, sürpriz olarak gelişen samimi bir yuvarlak masa sohbetine katıldı. Sohbet sırasında Prof. Gürsoy, değerli birikimlerini paylaşarak ilginç konulara açıklık getirdi. Rav Haleva’nın Pardes öğrencileri için düzenlediği öğle yemeği, şarkılar ve ilginç anıların paylaşılması ve anekdotlar eşliğinde yapıldı. Pardes grubundan Ariela Haim, Şabat günü yaşadığı farklı deneyimi şöyle anlatıyor: “Seuda Şelişit sırasında Tora’dan bazı konularda konuşma yapacaktım. Levi Cooper beni tanıtırken Türkiye Yahudi Cemaati için önemli bir kişi olan Josef Niyego’nun büyük büyük torunu olduğumdan da bahsetti. Konuşmam bitince birkaç kişi yanıma yaklaştı ve tekrar Josef Niyego’nun ne kadar önemli olduğundan ve benim burada her zaman hoş karşılanacağımdan bahsettiler. Bu gezi sayesinde köklerimle de önemli bir bağlantı kurmuş oldum. Pardes olmasaydı bunları başaramazdım.”

29 Mart gezinin son günüydü. Mısır Çarşısı ve tarihi yarımadayı gezen Pardes grubunda geri dönmenin verdiği bir hüzün vardı. Fakat evlerine gurur ve mutlulukla döndüler. Umarız yolları tekrar buraya düşer ve cemaatimiz farklı bakış açıları ile Tora’ya ve Yahudiliğe bakmaya devam ederler. Bu gezinin yapılmasında emeği geçen tüm organizatörlere ve Pardes eğitim kurumuna teşekkürler.