Minik Prenses Soykırım kahramanı büyük annesinin ismini almadı

Bebeğin ismi hakkında yapılan tahminler özellikle son günlerde İngiltere gündemini meşgul eden konuların başında geliyordu. Bahisçiler, özellikle iki isim -Charlotte ve Alice- üzerinde duruyorlardı.

Eğer ismi Alice olsaydı, kraliyet bebeği, Battenberg Prensesi büyük büyükannesinin ismini taşıyacaktı. Kudüs’teki Yad Vaşem Holokost Müzesinin ‘Uluslararası Dürüst’ payesi verdiği, İngiliz hükümetinin ‘Soykırım Kahramanı’ ilan ettiği Prenses Alice, Kudüs’te gömülü.

Battenberg Prensesi olarak 1885 yılında dünyaya gelen ve doğuştan sağır olan Alice, aynı anda hem Yunanistan hem Danimarka Prensi olan Andrew ile evlenerek hayatının büyük kısmını Yunanistan’da geçirmişti.

Yunanistan’ın Nazi işgali altında bulunduğu sırada Alice, Yahudi bir kadın ve iki çocuğunu Nazilerden saklayarak kurtarmıştı.

Alice, 1967 yılında oğlu ve halen kraliçe olan gelini ile birlikte yaşamak üzere Buckingham Sarayı’na taşınmış, bundan iki sene sonra hayatını kaybettiğinde ise Windsor Şatosunda bir türbeye defnedilmişti. 1988 yılında, ölümünden önce belirttiği dileği gerçekleştirilerek defin, Kudüs’te Zeytin Dağı üzerinde bulunan Gethsemane’deki Azize Mart Magdalene Manastırı’ndaki türbeye taşındı.

İngiliz Kraliyet Ailesinin bir üyesinin İsrail topraklarına yaptığı ilk ziyaretinin gerçekleştiği 1994 yılı ekim ayında, Edinburgh Dükü Philip, Yad Vaşem’de annesinin onuruna düzenlenen törene katıldı. Philip, bu ziyareti sırasında annesinin Nazi istilası altındaki Atina’da sarayında on üç ay boyunca sakladığı Cohen ailesinin fertleriyle tanışma imkânı buldu. Annesinin ölümünden sonra layık görüldüğü Yad Vaşem’in ‘Uluslararası Dürüst’ payesini annesi adına alan Philip, ayrıca Soykırım sırasında Yahudileri kurtaran Yahudi olmayanları anma amaçlı düzenlenmiş Uluslararası Dürüstler Yolu’na da annesinin anısına bir akçaağaç dikti. Prens, Yad Vaşem’deki ziyaretçi defterine, “Tanrı yaptığımız her şeyi yargılar,” yazdı ve daha sonra da annesinin mezarını ziyaret etti.

1943 yılı eylül ayında Yunanistan’ın Trikala şehrinde yaşayan Cohen ailesinin fertleri Prenses Alice’ten sığınma hakkı istemişlerdi. Ailecek tanıştıkları prenses, onları 1944 yılında Yunanistan’daki Nazi işgali sona erene kadar sarayında saklamıştı.

1990’lı yılların başlarına kadar duyulmamış olan bu hikaye, yetmiş sekiz yaşındaki Michael Cohen, Yad Vaşem yetkililerine kendisi, annesi ve kız kardeşinin prenses tarafından Nazilerin elinden kurtarıldığını anlatana dek ortaya çıkmamıştı. 1994 yılında Yad Vaşem’de gerçekleşen törene Cohen ailesinin yaşayan üyeleri Fransa’dan katılmışlardı.

Kraliyet bebeği, cumartesi akşamı, Kate Middleton Londra’daki St. Mary’s Hasta-nesi’ne geldikten on iki saat sonra, 3,7 kg ağırlığında dünyaya geldi.