Uzun zamandır işim gereği, Türkiye’deki esnaf, mikro ve küçük işletmeler, çiftçiler dâhil KOBİ’ler ile eğitim, koçluk çalışmalarında sıkça birarada oluyorum. Bayi, acenta, franchise birçok KOBİ ile görüşme fırsatım oluyor. Keza, sektörel birlikler, dernekler, odalar ile de çalışmalarım oluyor. Eski bir bankacı olarak kurumsal bankacılık ve KOBİ Bankacılığı yaptım. Esnaf odaları ile projeler gerçekleştirdim. Yılların birikimlerini finans ve ekonomi alanında kısa olarak özetlemek istedim.
1 Ülkemizde finansal okuryazarlık oranının düşüklüğü finansal yönetimde kendini net bir şekilde gösteriyor.
2 Birinci sınıf tüccar olarak çalıştığının farkında değil birçok KOBİ’miz. Bundan hareketle, bilanço, gelir tablosu, mizan gibi yasal defterlerinin olduğunun farkında değiller. Dolayısı ile işletmenin mali analiz gibi performanslarını takip etmiyorlar.
3 Matematik, kitap okuma, düzenli (sistem ve disiplin) spor yapma gibi başlıklar ilkokul sıralarından beri pek sevilen bir başlık değil. Bu ticari matematik, finansal yönetim ile ilgili kitapları okuma, yatırım fizibilitesi, bütçe kültürü ve disiplini gibi konuları gündeme getirmekte zorluk yaratıyor.
4 B planı oluşturma ve kurumsallaşma algısı çok düşük.
5 Verilecek alt lisanslar ile konvansiyonel bankalarda ve leasing gibi finansal kuruluşlarda faizsiz bankacılık çözümlerine ihtiyaç var.
6 Kur riski yönetimi ile türev ürünler ile birçok ihracatçı firma dahi tanışmamış durumda. İthalatların çoğu mal mukabili veya peşin. Mevzuat ve banka masrafları korkutuyor.
7 Birçok küçük işletme hala bankacılık sistemi ile finansal ürünler ile tanışmamış durumda. Bankacılara sorarsanız, KOBİ kredileri ve paketleri ile herkese ulaşılıyor. BDDK verilerine göre, artan KOBİ kredilerinin sektör bilançosundan aldığı yüzde payda büyük bir değişim yok. IFC’ye göre ise, zaten KOBİ kredileri KOBİ Bankacılığı değil. Özetle, arada büyük boşluklar var.
8 Buradan hareketle, KOBİ’lerin tek derdi veya beklentisi finansman değil. Know-how, tecrübe, eğitim, yön gösterme, danışmanlık, finansal bilgi, tahsilat, dış ticaret, yatırım, proje analizi en büyük ihtiyaç alanları. Hayat koçlarının koçluk yapması da sorunu çözmüyor, keza KOSGEB kredilerinin veya yatırım teşviklerinin verilmesi de. Sermaye bulabilen KOBİ, neyi nasıl yapacağını bilmedikten sonra sürdürülebilirlik mümkün değil.
9 Marka, patent gibi ayni hakların harçları KOBİ’ler için çok yüksek. Süreçleri zaten bilmiyorlar. Keza vergi oranlarının da gelir vergisi açısından gözden geçirilmesi GSYİH gelişimi ve OVP için çok önemli. KOBİ’leri nakit yönetimi, ekonomiyi KOBİ’ler kurtarır.