Haziran ayı geldi ve basketseverler olarak keyiften keyfe koşuyoruz. Euroleague Final Four heyecanından sonra Türkiye Basketbol Ligi playoff’ları tüm hızla devam ediyor. NBA severlerin dört gözle beklediği seri (benimse 2002’den beri tek maçını kaçırmadığım) NBA finalleri başladı.
Batı Konferansını lider bitiren MVP Stephen Curry’li Golden State Warriors’la, Doğu Konferansını ikinci bitiren Lebron James’li Cleveland Cavaliers kozlarını kıran kırana paylaştığı iki maç yaptı bile.
Seri başlamadan önce iki takımın durumları değerlendirildiğinde Golden State’in daha ağır bastığı düşünülüyordu. Cleveland’ın önceki turlarda Kevin Love’ı kaybetmesiyle, Golden State’in evinde momentumu arkasına aldığı zaman oynadığı çılgın hücum oyununa karşı direnmesi zor görünüyordu.
Ancak pabucun pahalı olduğunu beşinci kez üst üste finale çıkarak rekor kıran Lebron James, ilk maçtan gösterdi. Golden State’in evi Oracle Arena’daki ilk maçta James, 44 sayı, sekiz ribaund ve altı asistlik performansıyla maçı son topa kadar getirmeye başardı. Uzatmaya giden maçta son beş dakikayı daha iyi oynayan taraf Golden State olunca evindeki ilk maçı zor da olsa kazanmayı başardı.
İkinci maç ise Cleveland ve özellikle Lebron James için tam bir onur mücadelesine döndü. Takımın ikinci süper yıldızı Kyrie Erving’in ilk maçta sakatlanıp sezonu kapatmasıyla tamamen ibrenin Golden State’e döndüğü düşünülürken, Lebron James’in insanlık dışı triple-double performansı (36 sayı-16 ribaund-11 asist) ve Matthew Dellavedova’nın kendini yırtarcasına savunma yapması sayesinde uzatmaya giden maçta Cleveland üstün gelmeyi başardı.
Peki, şimdi ne olacak? Seri Cleveland’a taşınırken bir tarafta sezon içi performansından uzak görünen final çaylağı Golden State, bir tarafta iki çok önemli oyuncusunu kaybeden yaralı Cavaliers var. Cleveland’ın sakatlıklardan başka bir şanssızlığı da NBA’in geçen sene 2-3-2 final formatını değiştirip normal playoff formatına 2-2-1-1’e dönmesi oldu. Golden State’ten bir maç çalıp evde üç maç üst üste oynayabilselerdi, seyirci desteğiyle final tecrübesi eksik Golden State’i kaybetme stresi içine alabilirlerdi. Ancak şimdi deplasmandaki maçlarda işinin tamamen bitirilme şansı olmadığı için Golden State mental olarak az da olsa daha rahat olacaktır.
Bu verilerin ışığında serinin devamına dair yarı tahminim, yarı umut ettiğim senaryo ise şöyle:
Sakatlıkların verdiği yorgunlukla Cleveland’ın evindeki iki maçı da kazanma olasılığı düşük görünüyor.
Oradaki maçlar 1-1 paylaşıldıktan sonra önce Golden State beşinci maçı, sonra da Cleveland altıncı maçı evlerindeki kazanırlar. Böylece bizi de tadından yenilmeyecek bir yedinci maç bekler. Her ne kadar ev sahipleri yedinci maçların büyük çoğunluğunu kazanmış olsa da o son maçın net bir favorisi olmaz.
Gece 3-4’te maçlara kalkmak her ne kadar eski zamanlardaki (ah öğrencilik günlerim ah) kadar kolay olmasa da ertesi gün uykusuz uykusuz ortalarda gezmeme sebep olan NBA finalleri basketbolseverlere daha çok şey vaat ediyor. Size tavsiyem alın cipsinizi kolanızı ve senede bir kere olan bu güzelliği tadını çıkarın!