İran ile batılı güçler arasında Viyana´da yapılan anlaşma İsrail ve İran´da tepki alırken, Almanya, İran´dan İsrail ile ilişkilerini geliştirmesini istedi
HAMANEY: “ABD ve İsrail politikamızda değişiklik yok”
İran’ın dini lideri Hamaney, “Anlaşma olsun olmasın, İran ABD’ye karşı muhalefetini sürdürecek ve Filistinlileri desteklemeye devam edecektir” açıklamasını yaptı.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney İran’ın imzaladığı nükleer anlaşmayla ilgili doğrudan görüş bildirmese de geçtiğimiz cumartesi günü Tahran’da kıldırdığı bayram namazı sonrasında verdiği hutbede, Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Ortadoğu politikalarına karşı muhalefet etmeye devam edeceğine yemin etti ve Washington’ın İran’ın teslim olması için uğraştığını söyledi.
Sözleri sık sık “Amerika’ya Ölüm!”, “İsrail’e Ölüm!” sloganları ile kesilen Hamaney, İranlı politikacıların anlaşmayı detaylı bir şekilde inceleyerek, ulusal çıkarların korunduğundan emin olmalarını istedi ve İran’ın devrim ilkelerinin ya da savunma güçlerinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğinin altını çizdi.
Devletle ilgili konularda son sözü söyleme hakkına sahip olan Hamaney konuşmasında “Anlaşma metni onaylanmış olsun olmasın” sözünü tekrar tekrar kullandı. Bu da İran’ın onayladığı anlaşmanın hâlâ kesin olarak Hamaney tarafından desteklenmediği şeklinde yorumlandı.
Hamaney, “Anlaşma onaylanmış olsun ya da olmasın, bölgedeki dostlarımızı ve Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Bahreyn ve Lübnan’daki insanları desteklemekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu anlaşmadan sonra dahi küstah ABD’ye yönelik politikamız değişmeyecek” dedi.
İran Devrim Muhafızları’ndan itiraz
İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi, Viyana’da varılan anlaşmanın bazı kısımlarının ülkesinin kırmızı çizgileriyle çeliştiğini belirtti. Caferi, “Ülkemizin kırmızı çizgileriyle çelişen herhangi bir kararın hiçbir geçerliliği yok” değerlendirmesinde bulundu.
Netanyahu ABD’den daha iyi bir anlaşma istedi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Amerikalı kanun koyucuları İran ile daha düzgün bir anlaşma yapmaları konusunda uyardı. Netanyahu nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesi durumunda İsrail’in tehdit altında kalmasının bir telafisi olmayacağını söyledi.
CBS’in ‘Ulusa Çağrı’ programında konuşan Netanyahu, “En doğrusu bu anlaşmanın yürürlüğe girmemesi. İran’ın saldırgan davranışlarını durdurmak için yapılacak çok şey var. Ancak bu anlaşma bunlardan biri değil” açıklamasını yaptı. Ardından Amerikan medyasına verdiği röportajlarda geçtiğimiz salı İran ve altı büyük güçle yapılan anlaşmayı kınadı.
Anlaşmanın Amerikan Kongresi tarafından onaylanması gerekiyor. Kanun koyucuların anlaşmayı kabul veya reddetmeleri için önlerinde 60 günleri var. Netanyahu, Viyana’da varılan anlaşmanın İran’ın nükleer silahlara sahip bir ulus olmasını engellemediğini; sadece bir süre ertelenmesini sağladığına inandığını belirtti. Netanyahu’ya göre İran’a koyulan ambargonun gevşetilmesi İran’ın nükleer güç olma yolunda ilerlemesine yardımcı olabilecek milyarlarca dolar kazanmasını sağlayacak.
JOHN KERRY: “İran’la daha iyi bir anlaşma olabileceğini düşünmek fantezidir”
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İran ile sağlanan nükleer anlaşmayı savunarak, anlaşmayı eleştirenlerin ve daha iyi bir anlaşma sağlanabileceğini savunanların gerçekçi olmadıklarını söyledi.
Kerry, ‘’Herkes çok daha iyi bir anlaşma sağlanabileceğini söylüyor. Neden ambargolarla onları boğmadığımızı soruyor. Nedenini söyleyeyim. Çünkü onları ambargolarla boğmak bir işe yaramıyor; bunu geçmişte gördük. Eğer onlar mantıklı koşullarla anlaşma masasına oturuyorsa ve biz ambargolara boğma niyetinde olursak destekçilerimizi de kaybederiz. Ortalıkta dolaşan ‘daha iyi bir anlaşma yapılabilirdi’ söylentisi ancak bir hayaldir, fantezidir. Biz dört senedir Rusya, Çin, Fransa, Almanya, Birleşik Krallık ve İran’ın rıza göstereceği bir orta yolu bulmak için çabalıyoruz ve inanın bu hiç kolay değil” dedi. Kerry, anlaşmanın çok detaylı incelemelerle şekillendirildiğini ve İran’ın bir nükleer silah sahibi olmasının engellediğini ekledi.
Almanya: “İran İsrail ile ilişkilerini geliştirmeli”
Almanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, İran’a yaptığı üç günlük ziyaretin başında, Almanya ve Batılı güçler ile daha yakın ekonomik işbirliği için İran’ın İsrail ile ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini belirtti. Aynı zamanda ekonomi bakanı olan Gabriel, nükleer programı ile ilgili olarak önemli bir anlaşma imzalayan İran’ı, imzadan sonra ziyaret eden ilk Batı ülkesi temsilcisi oldu. Diplomatik zorlukların farkında olan Gabriel, İran’a İsrail ile ilişkileri geliştirmesi tavsiyesinde bulunmasını yanı sıra Almanya’nın iki ülke arasında arabulucu olabileceğini açıkladı. Gabriel, Tahran’da kendisini dinleyen Alman ve İranlı işadamlarına “Almanya ile uzun dönemde sağlıklı ve iyi bir ilişki sürdürülmesi için bu konuların da konuşulup çözüm üzerinde çaba harcanması gerekiyor” dedi. “İsrail’in varlığının sorgulanması Almanya’nın hiçbir şekilde kabul etmeyeceği bir konudur” diyen Gabriel, Berlin ve Tahran’ın tekrar yakın ilişkiler kurması ile insan hakları ile ilgili de görüşeceklerini belirtti.
Washington’da lobi çalışmaları kızıştı
AIPAC (Amerikan- İsrail Halkla ilişkiler Komitesi) Kongre üyelerini İran’la varılan nükleer anlaşmayı reddetmeleri yolunda ikna için yoğun bir kampanya başlattı. AIPAC’la birlikte başka gruplar da geçtiğimiz Cuma günü başlayan, Nükleerden Arınmış Bir İran kampanyasını desteklediklerini açıkladılar. Söz konusu kampanya, ulusal televizyon kanallarından sosyal medyaya kadar birçok kanalda reklamlara yer verecek olan milyon dolarlık bir kampanya. Diğer taraftan, J Street adlı liberal Yahudi grup ise Kongre’nin anlaşmayı desteklemesini sağlamak amacıyla milyon dolarlık ulusal reklam kampanyası başlattı.