Geçen yıl ikincikat, Karaköy’deki yeni yerinde yazın tiyatrosunu kapatmayarak bir ilke imza atmıştı. Projenin, ne yazacağını, ne yöneteceğini ve de ne oynayacağını bilmeyen dört yazar, dört yönetmen ve 13 oyuncunun katılımıyla gerçekleşecek olan ikinci yılında konu başlıkları 1000 kişinin katılmış olduğu bir anketle yine seyirciler tarafından belirlendi. Birer ay boyunca haftada dört gece seyirciyle buluşacak ve yeni sezonda devam etmeyecek olan 2015 yaz oyunlarının kuralarının 2015 başlarında çekilmiş olması, projenin olmazsa olmaz aksamalarını en aza indirgeyerek programın kimi değişikliklerle zamanında yetişmesini sağlamış oldu.
Geçen yıl ikincikat, Karaköy’deki yeni yerinde yazın tiyatrosunu kapatmayarak bir ilke imza atmıştı. Önce seyirciler arasında bir anket yapılarak en çok izlemek istedikleri konular sorulmuş, anket sonucunda dört tema seçilmiş, mart başında yapılan basın toplantısında konu başlıkları, seyircilerin önünde çekilen kuralarla yazacak, yönetecek ve oynayacak sanatçılara teslim edilmişti.
Sami Berat Marçalı’nın tasarlayarak ‘Yarının Oyunları’ olarak adlandırdığı özgün, ilginç ve epey de iddialı proje ilk yılın getirdiği kimi büyük aksaklıklara rağmen çok başarılı olmuş, Türk Tiyatrosuna projenin adına uygun üst düzey yepyeni metinler kazandırılırken, yazın en sıcak aylarında izleyicinin karşısına ilk kez çıkan dört yeni oyun, ortalama 50-60 seyircilik mekân tamamen dolarak izlenmişti.
Projenin, ne yazacağını, ne yöneteceğini ve de ne oynayacağını bilmeyen dört yazar, dört yönetmen ve 13 oyuncunun katılımıyla gerçekleşecek olan ikinci yılında konu başlıkları 1000 kişinin katılmış olduğu bir anketle yine seyirciler tarafından belirlendi. Bu kez ‘Savaş ve Barış Oyunları’ ana teması etrafında şekillenmek üzere irade, din, porno ve sınır konuları öne çıktı. Yine kurayla, her ana başlığın savaşa mı barışa mı odaklanacağı belirlendi.
Birer ay boyunca haftada dört gece seyirciyle buluşacak ve yeni sezonda devam etmeyecek olan 2015 yaz oyunlarının kuralarının 2015 başlarında çekilmiş olması, projenin olmazsa olmaz aksamalarını en aza indirgeyerek programın kimi değişikliklerle zamanında yetişmesini sağlamış oldu.
Savaş ve Barış Oyunları I
‘Aynur Hanımın Bebeği’
(Konu: irade-savaş)
ikincikat’ta ‘Savaş ve Barış Oyunları’, 8 Temmuz gecesi Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı, Oğuz Arıcı’nın yönettiği, ‘Aynur Hanımın Bebeği’ ile başladı. 1 Ağustos’a kadar, çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi geceleri sahnelenecek olan oyun ‘savaş’ temasını ‘irade’ üzerinden ele alıyor.
Mahmutyazıcıoğlu, savaş alanını yenilenme sürecinde bir apartman dairesine taşıyor. Oyun, Nur’un kısa bir süre önce ölen annesi Aynur Hanım’dan kalan inşaat halindeki bir dairede, tamiratı yüklenmiş olan kocası Vedat’la tartışmasıyla başlıyor. Başarılı işadamı Vedat, başardıklarının tüm artısının kendisini n, aksaklıklarının tüm suçunun diğerlerinin (hatta tepesi attığında hiçbir şeyden haberi olmayan karısının) olduğunu düşünen, medeni görünüşü azıcık kazındığında her an sevimsiz maço altyapısı ortaya çıkabilecek huysuz ve sinirli klasik bir Türk erkeğidir. Güzel, alımlı, bakımlı karısı Nur ise, belki de küçük kızlarının hatırı için, “bakma bu kadar bağırıp çağırdığına, aslıda iyi adam” olarak gördüğü kocasının isteklerine kendininkilerin önünde yer veren, yumuşak huylu, uzlaşmacı bir kadındır.
Savaş bu ikili arasında çıktı çıkacak derken, Aynur Hanım’a son yıllarda arkadaşlık da etmiş olan ‘part time’ temizlikçinin gelmesiyle, dairede geçmişte yaşanan başka bir savaşın ayrıntıları da ortaya çıkmaya başlayacaktır.
Murat Mahmutyazıcıoğlu, hiçbir bedensel şiddete başvurmadan, sadece giderek sertleşen sözcüklerle anlattığı bu çift katmanlı savaş öyküsünde, ötekileştirmeden aşağılamaya, kadını hor görmekten şiddet göstermeye, toplumumuzun birçok açık yarasına tuz basıyor. Yazdığı her oyunda teatral kurgusu ve yaratıcılığı öncekine göre önemli aşama ve gelişme gösteren
Mahmutyazıcıoğlu, karşımıza usta işi sağlam bir metinle çıkıyor. Minimal ötesi birkaç elemanla oluşturduğu mekânla oyun için tasarlamış olduğu çarpıcı afiş de çok başarılı.
Derinlere doğru yol aldıkça kişisel bir cehenneme inişe dönüşen bu savaş oyununu Oğuz Arıcı, her ayrıntının hakkını vererek, tempoyu hiç düşürmeden, yalın ve dingin bir anlatının daha da etkileyici kıldığı beklenmedik bir sükûnetle yönetiyor.
Prömiyerde bile haftalardır oynuyormuş rahatlığıyla karşımıza çıkan oyuncu ekibi ise müthiş. Sadece ‘Led’ ve ‘Arturo Ui’de izlemiş olmama rağmen, beni hep etkilemiş olan Neslihan Arslan, onun sahneye, sahnenin de ona yakıştığı az bulunur oyunculardan. Edilgen Nur’un 90 dakika içinde adım adım, yaşamsal kararlar verebilecek etkin bir kişiye dönüşmesini, çok nüanslı bir yorumla veriyor. Nur’un hem antitezi hem de tamamlayıcısı olan, öykünün geçmişle bağlantısında kilit rolü olan temizlikçide Canan Atalay, duruşu, konuşması ve bakışlarıyla olağanüstü; hele Neslihan’la final sahnesi unutulur gibi değil. Yeni tiyatro mevsimi başlamamış olsa da, gelecek yılın en iyi kadın oyuncu adaylıklarında ikisinin de adını görürsem katiyen şaşırmayacağım.
Gelelim Haydar Köyel’in Vedat’ına. Türkiye’de ilk kez sahneye çıkan Köyel, ‘audition’la seçilmiş olduğu bu karakteri, yıllardır ikincikat’ta sahneye çıkan deneyimli bir oyuncuymuşçasına hiç yabancılık çekmeden, rahatlıkla yorumluyor. Onun hakkında en güzel yorumu oyunu birlikte izlediğimiz kadın arkadaşımız yaptı: “sanırım çok iyiydi” dedi, “çünkü bir ara kalkıp dövesim geldi”.
Sonuç: çok başarılı bir metinin, çok etkileyici bir yorumu. İzleyici için bundan iyisi olabilir mi?
Geçen yıl, nerdeyse aynı günlerde, ‘Cambazın Cenazesi’nin prömiyerinden sonra projenin ‘babası’ Sami Berat Marçalı’ya “sen bu işi başardın” demiştim. Geçen akşamki oyundan sonra “Sami, anlaşılan bu yıl da başardın bu işi” dedim.
Hepinize mutlu, huzurlu ve tiyatrolu bir yaz dilerim.
Proje Afiş illüstrasyonu Murat Mahmutyazıcıoğlu’na, Proje Tasarımı ve Fotoğrafı Ahmet Alp Babür’e ait olan, her hafta çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi geceleri sahnelenecek bu yılın yaz oyunlarının nihai programı aşağıdaki şekilde ortaya çıktı:
8 Temmuz – 1 Ağustos: ‘Aynur Hanımın Bebeği’
Konu: İrade / Savaş
Yazar: Murat Mahmutyazıcıoğlu, Yönetmen: Oğuz Arıcı
Oyuncular: Neslihan Arslan, Haydar Köyel, Canan Atalay,
5 Ağustos – 26 Ağustos: ‘İki Kardeş’
Konu: Din / Barış
Yazar: Melida Tüzünoğlu, Yönetmen: Eyüp Emre Uçaray
Oyuncular: Elit Çam, Haki Biçici, Yezdan Kayacan, Aslı Menaz
2 Eylül – 3 Ekim: ‘Kar Küresinde Bir Tavşan’
Konu: Porno / Savaş
Yazar: Ahmet Sami Özbudak, Yönetmen: Firuze Engin
Oyuncular: Defne Halman, Pınar Çağlar Gençtürk
7 Ekim – 31 Ekim: ‘Kasap’
Konu: Sınır / Barış
Yazar: Halil Babür, Yönetmen: Güray Dinçol
Oyuncular: Evrim Doğan, Melis Öz, Oğuzhan Ayaz, Mert Denizmen