Süper Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu hafta sonu oynanacak maçlarla açılıyor. Yıldız transferlerin performansları merakla bekleniyor...
Takımlar yoğun transfer trafiğinin hâkim olduğu bir yaz dönemi geçirdiler. Lukas Podolski, Nani ve Samuel Eto’o lige hareket getiren önemli transferlerin başında yer alıyorlar. Ancak bir isim var ki, geldiği günden beri herkes onu konuşuyor…
Robin Van Persie, Fenerbahçe’nin sezona damgasını vuran büyük transferi…
Fenerbahçe’nin, Şampiyonlar Ligi’ne veda ettiği Shakhtar Donetsk deplasmanında Robin Van Persie’nin kadroda yer almaması kafalarda soru işareti yarattı. Kulüpten sakatlık açıklaması geldiğinde ise korkular büyüdü. Sakatlıklar Hollandalı oyuncunun kariyerindeki en büyük kâbusu olmuştu…
Ülkemize gelen yıldız oyuncular büyük bir beklentiyi de beraberinde getiriyorlar. Bu oyuncular işler iyi gittiğinde taraftarın gözdesi, işler kötü gittiğinde ise eleştiri oklarının hedefi oluyorlar.
Dünyanın en rekabetçi ligi Premier Lig’de geçen 11 sene… Hollanda Milli Takım kaptanı Robin Van Persie oynadığı pozisyonda jenerasyonunun en iyilerinden biri olarak gösteriliyor. Van Persie aynı zamanda en skorer Hollandalı milli futbolcu unvanına sahip.
Robin Van Persie’nin bugüne kadarki futbol macerasını ana hatlarıyla biraz incelemeye alalım dilerseniz…
Premier Lig’de 11 Yıl
Robin Van Persie kupalara genç yaştan aşina aslında. Hollandalı oyuncu Feyenoord ile birlikte 2002’de UEFA Kupası’nı kaldırıyor; hatta bununla beraber Yılın En Yetenekli Hollandalı Oyuncusu Ödülüne layık görülüyor. O zamanlar 19 yaşında olan Van Persie, Arsene Wenger’in dikkatini çekiyor ve kariyerinin sonuna yaklaşan Hollandalı efsane Dennis Bergkamp’ın uzun vadede yerine geçmek üzere 2004 yılında Arsenal kadrosuna katılıyor. Arsenal’de geçirdiği sekiz yıl boyunca türlü başarılara imza atıyor Hollandalı oyuncu ancak zaman zaman karşısına büyük engeller çıkıyor… Robin Van Persie kariyeri boyunca uzun süreli sakatlıklarla boğuşuyor ve işin kötüsü bu durum sık sık tekrarlanıyor. Böylesine önemli bir oyuncunun bir an önce takıma dönmesi için iyileştirici gücü olduğu inanılan at plasentası tedavisi bile yapıldığı iddiaları ortaya atılıyor hatta o dönem. 2011-2012 sezonu Van Persie için bir dönüm noktası oluyor; Cesc Fàbregas’ın Barcelona’ya transferiyle beraber kaptanlık görevini devralıyor Hollandalı oyuncu. Robin Van Persie, yine aynı sezon takımın en büyük gücü haline geliyor ve sezonu ligin en skorer oyuncusu olarak tamamlayarak ligde yılın oyuncusu seçiliyor. Yıllar sonra ilk kez istikrarı yakalayan Robin Van Persie sezondaki performansı ile dünya yıldızlarından biri haline geliyor.
Hollandalı oyuncunun kariyerinde bir sonraki durak Manchester United oluyor. Rakip takıma transferi Arsenal taraftarını bir hayli kızdırıyor haliyle. Ancak Robin Van Persie eleştirilere kulak asmayarak yine çok başarılı bir sezon geçiriyor ve Manchester United’ın ligdeki 20. şampiyonluğuna ulaşmasında önemli rol oynuyor. Sezon sonunda beklenmedik bir ayrılık yaşanıyor Manchester United’ta; takımın efsane çalıştırıcısı Sir Alex Ferguson emekliliğini açıklıyor. Ardından Manchester United’da yaşanan düşüşü zaten hepimiz biliyoruz. Bu durum Robin Van Persie’nin de kariyerini oldukça etkiliyor tabi ki.
Manchester United’la geçen üç sezonun ardından bu yaz Robin Van Persie Fenerbahçe’ye transfer oluyor.
Hikâyenin devamı ise biz Türk futbol severler için büyük önem taşıyor haliyle. Robin Van Persie’nin Fenerbahçe macerasına hep beraber tanık olacağız.