İngiltere’de İşçi Partisi’nin başkanlık koltuğuna Filistin Birlik Kampanyası’nı destekleyen, İngiltere’nin NATO’dan ayrılması gerektiğini savunan ve Suriye’ye hava saldırıları düzenlenmesine karşı çıkan Jeremy Corbyn oturdu. Corbyn, İngiltere’nin yeni muhalefet lideri oldu
Sadece birkaç ay önce partinin başına gelmesi ihtimalinin gerçekleşmesine hayal gözüyle bakılan, son elli yıldan fazladır aşırı solcu bir eylemci olan Corbyn artık İngiliz İşçi Partisi’nin lideri. Corbyn 1949 yılında orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Öğretmen bir anne ile mühendis bir babanın oğlu olan Jeremy’nin ebeveynleri İspanya’daki iç savaşa karşı düzenlenen gösterilerde tanıştılar.
Henüz ergenlik çağındayken Corbyn, Nükleer Silahsızlandırma Kampanyası gibi gruplarla çalışmaya başladı ve ağabeyi ile birlikte Genç Sosyalistlere katıldı.
1974 yılında 25 yaşındayken Londra’nın kuzeyinde belediyenin bir kolu olan Haringey Konseyine seçilerek görev almaya başladı. Üniversite eğitimini tamamlamadan çeşitli görevlere kendini adayan Corbyn, 1983 yılında günümüzde de halen oturduğu Avam Kamarasında kanun yapıcılar arasındaki koltuğu kazanana dek de sendikalarda organizatör olarak çalıştı.
Sol görüşün düzenlediği protesto gösterilerinden uzun yıllardır eksik olmayan Corbyn, 1974 yılında Londra’daki Güney Afrika Konsolosluğunun önünde ‘apartheid’ (ayrılık) karşıtı olarak tutuklandı. Nükleer silahlanmaya karşı yapılan gösterilerin değişmezi Jeremy, İngiltere’nin nükleer donanma kanadı olmasına da itiraz ediyor. 2001 yılında Irak’taki savaşa karşı oluşturulan ‘Savaşı Durdurun’ koalisyonunun kurulmasında yer alan Corbyn, halen bu grubun yönetim kurulunda görev yapıyor. Corbyn’in kendi internet sitesinde yazdığına göre tüm dünyada ezilen halkların haklarının korunması konusuyla yakından ilgilenen politikacı, Filistin Birlik Kampanyası’nı da destekliyor.
Diğer yandan, İngiliz merkez-sağ gazetesi Daily Telegraph, Corbyn’in İrlanda milliyetçi partisi Sinn Fein’in uzatmalı lideri ve iddialara göre İrlanda Cumhuriyeti Ordusu (İRA) eski komutanlarından Gerry Adams’ı, 1984 yılında pek çok kişinin hayatlarını kaybetmesiyle sonuçlanan bir İRA bombalı saldırısından hemen sonra Avam Kamarası’na davet etmesini son zamanlarda sürekli gündeme getiriyordu.
Corbyn son olarak katıldığı bir televizyon programında terörist gruplar Hamas ve Hizbullah’ı ‘dost’ olarak gördüğünü söylemesi konusunda ateşe tutulmuş, eleştirileri ‘o kelimeyi genel anlamda kullandığını’ söyleyerek yanıtlamış ve yine de görüşlerine katılınmayan insanlarla konuşulmazsa barış sürecinin ilerleyemeyeceğini belirtmişti.
Kendi partisinin yasa tasarılarına mecliste beş yüzden fazla defa olumsuz oy kullanması yüzünden partinin asi adamı olarak bilinen Corbyn, İngiltere’de fakirliği önlemek için üniversite harçlarının kaldırılmasını, demiryolu hizmetlerinin kamulaştırılmasını, “çok olanın çok vermesi” fikri kapsamında zenginlerden daha fazla vergi alınarak ‘vergi adaleti’ sağlanmasını, işsiz ve dar gelirliler için bir fon oluşturulmasını savunuyor.
Uluslararası platformda da Corbyn, İngiltere’nin NATO’dan çekilmesini, Suriye’ye yapılan hava saldırılarına katılmamasını ve savunmaya ayrılan bütçenin azaltılması gerektiğini dile getiriyor.