Bir pazar sabahı Beşiktaş’tan binilen vapur, ardından kısa bir yürüyüşle Boğaz’ın incisi, Bella Vista Kuzguncuk’a varılır. Her sene aynı tarihte Kuzguncuk sevdalıları bu randevu için buluşurlar Beth Yaakov Sinagogunda. Sukot Bayramı ‘Kuzguncuk’ta kutlanır. İstanbul’un maalesef güvenlik nedeniyle diğer birçok semtindeki sinagoglarımızda olduğu gibi kapının önünde kendinizi sanki suç işlermişçesine hissedip, bir an evvel uzaklaşmak istemezsiniz buradan. Sokak boyunca kaldırımlarda oturur, çay içer esnafı, Yahudi’si, Rum’u, Ermeni’si. Burası Kuzguncuk’tur. Tanıyanlar bilirler, bu sinagogun yöneticileri de bu semtin havasından mıdır bilinmez bir o kadar sıcak karşılarlar herkesi. Daha kapıdan girer girmez Beto Başkan, Niso Yeruşalmi ve gönüllüler kucaklar sizleri. Lafı fazla uzatmadan İstanbul’un hangi semtinden olursanız olun, atlayın gelin Kuzguncuk’a, bu coşkuyu paylaşmaya. Hadi o zaman beraber yaşayalım geçtiğimiz pazar günü Kuzguncuk Sinagogu Sukot kutlamasını…
4 Ekim sabahı yine her yıl olduğu gibi Kuzguncuk Beth Yaakov Sinagogu başta Caddebostan ve Kuzguncuk olmak üzere İstanbul’un çeşitli yerlerinden gelen yahidlerle dolmuştu. Gönüllü hanımlar bir tarafta Suka organizasyonunun sorunsuz geçmesi için uğraşırken, sinagog girişinde yer alan siyah beyaz nostaljik fotoğraf galerisi bizlere geçmişten gelen güzel bir birlikteliği hatırlatmaktaydı. Kısa bir süre sonra Türk Yahudileri Hahambaşısı Rav İsak Haleva’nın Baruh Abaa şarkısı ile karşılanmasıyla kutlamaya geçildi.
Beto Adato: “153 yıllık bir sinagogda Sukot Bayramı’nın coşkusunu yaşıyoruz”
Törenin açılış konuşması Kuzguncuk Cemaati Başkanı Beto Adato tarafından gerçekleştirildi. Adato konuşmasında, “Suka geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi birleştirir” sözleri ile Suka’da oturmanın ne denli büyük bir görev olduğunu bizlere hatırlattı. En büyük amaçlarının bu tarihi sinagogları yaşatmak, ayakta tutmak ve temelleri sağlam atılmış bu tarihi vakfı en güzel şekilde gelecek nesillere teslim etmek olduğunu belirten Adato, eksik görülen alanlarda kendilerini yenilemek için var güçleriyle çalıştıklarını da sözlerine ekledi. Bugün kentlerde yaşayanlar için Sukot’un anlamının bir zamanlar atalarımızın vaat edilmiş topraklara giderken çölde kurmuş oldukları geçici barınaklar altındaki yaşamlarını anmak ve unutmamak olduğuna da değinen Adato, tüm bağış severlere teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.
Jojo Nasi: “Biz cemaat yöneticileri adeta sürekli bir Suka’da yaşıyormuşuz gibi hissederiz”
Törenin ikinci konuşması ise Türk Musevi Cemaati Başkan Yardımcısı Jojo Nasi tarafından gerçekleştirildi. Konuşmasında sadece Kuzguncuk Cemaati ve Sukot Bayramı’nı tebrik etmeyen, Türk Musevi Cemaati içerisindeki bazı yeniliklerden de söz eden Jojo Nasi bir yandan yahidlerin bu vesile ile bilgi sahibi olmasını sağlarken konuşmasının sonunda anlattığı anekdot ile de herkesi güldürmeyi başardı.
Konuşmasında, “Özetle biz cemaat yöneticileri ki burada cemaatimizin her kademesinde görev yapanları kastediyorum, âdeta sürekli bir Suka içerisinde yaşıyormuş gibi hissederiz. Derme çatma malzemelerden yapılmış, yıkıldı yıkılacak gibi duran bir kulübe ve çatısının aralıklarından gördüğümüz, 40 yıl çölde dolaşırken her zaman bize yol gösteren bulutlara olan inancımız” diyerek cemaat içerisindeki yardım ve gönüllüğün öneminden bahsetti. Konuşmasının kalan kısmında cemaat yönetimi işleyişi ile ilgili bilgi paylaşımında bulunan Nasi, sözlerini ise New York’un zengin bir mahallesinde evinin balkonuna Suka kurup komşularının şikayetine sebep olan Aşer’in, davalık olması sonucu karşısına çıkan Yahudi hakimin “Sana 8 gün müddet veriyorum, sonrasında bu Suka’yı sökeceksin” kararı ile kendisini nasıl kurtardığını anlatan anektodu ile bitirdi. Nasi’nin konuşması yahidlerden de büyük alkış aldı.
Törenin kalan bölümlerinde Caddebostan Keren Şemeş Grubu keman ve akordeon eşliğinde söyledikleri mutluluk dolu şarkılarla herkesi neşelendirdi. Her yıl kendini farklı bir sunum ile yenileyen Keren Şemeş ve Caddebostan Cemaati de bu bağlamda yahidlerin beğenisini topladı.
Rav Yeuda Adoni: “Kimseyi dışlamadan hep beraber olalım”
Törenin ilk dini konuşması ise Bet Din üyesi Rav Yeuda Adoni tarafından gerçekleştirildi. Konuşmasında Sukot’un sembolik bitkilerinden çıkışla, bir toplumun içerisindeki farklı insanları anlatan Rav Adoni, tüm cemaate birlik mesajı verdi. Hepimizin Tora’sına ve Keilalarına bağlı insanlar olduğumuzu ve Tanrı’nın bizleri bu kutsal günde affedeceğini de belirten Rav Adoni, Avraham Avinu’nun 21. nesil olması ile Oşana Raba’nın da 21 Tişri olmasının bir tesadüf olmadığını belirtti. Rav Adoni bu sabah Cadebostan Sinagogu sabah duasını Caddebostan Talmud Torah madrih ve öğrencilerinin gerçekleştirdiğini de sözlerine ekledi. Yeni Caddebostan Talmud Tora Başkanı’nın Ulus Özel Musevi Lisesi Matematik öğretmeni Berta Banana olduğunu da mutlulukla belirten Rav Adoni, sözlerini “Tanrı bize birbirimizle barışık olduğumuz bir seneyi ihsan etsin” dileği ile sonlandırdı.
Hahambaşı Rav İsak Haleva: “Keilaların güzelliği Keilaların kendisi değil, orayı dolduran yahidlerdir”
Sözlerine Maimonides ‘İbn Moşe Ben Maymon’dan bir alıntı ile başlayan Rav Haleva ise bu bayramda ‘Neşelen’ emri ile ne anlatılmak istendiğini yahidlerle paylaştı. Neşelenmek için insanın yarattığı esere, bu güzel tabiata bakmasının yeteceğini belirten Rav Haleva, nasıl ki ürün ekerken Tanrı’ya şükran sunuyorsak, hasat toplama mevsiminde de bu vesile ile teşekkür etmemiz gerektiğini belirtti. Sözlerinde diğer konuşmacılar gibi Kuzguncuk Cemaati’nin misafirperverliğine vurgu yapan Rav Haleva, “153 yıllık bir binayı ayakta tutabilmek ne kadar zorsa, şimdi de aynı güzelliğin gölgesi muhafaza edilmektedir” sözleri ile mutluluğunu belirtti. Konuşmasında bu yaz Berlin’deki Maccabi Oyunlarından 11 madalya ile dönen Türkiye ekibini de referans veren Rav Haleva, asıl mucizenin 79 yıl evvel Yahudilerin katledildiği topraklarda bugün ‘Hatikvah’ söylenmesi olduğunu ifade etti. Buradan çıkışla Rav Haleva mesajını“Tanrı mucizeleri o kadar doğal yapıyor ki, bunun idrakini sen edeceksin” diye özetledi.
Sözlerinin son bölümünde cemaat yönetimi ile ilgili olası bir eleştiride bulunmak isteyebilecek dindaşlarımızdan da bahseden Rav Haleva, “Tanrıya ümidim hep birlikte olalım, çalışalım ve rahatsızlıklarımız varsa gelip direkt konuşalım” diyerek mesajını iletti.
Tören Cumhurbaşkanı’na şükran sunulan Anoten duasının okunması, Beşuv Aşem, ardından da yahidlerin Suka’da oturup ikramlar eşliğinde sohbeti ile sona erdi. Sinagog çıkışında Kuzguncuk Cemaati Vakfı tarafından yahidlere birer anı armağan da verildi. Tören bitiminde yahidlerle tek tek ilgilenen vakıf yöneticileri herkese gelecek bayramlarda da aynı adreste buluşma temennisinde bulundular.