Bugünlerde en zor şey piyasalar üzerine analiz yapmak. Takip edilen önemli veriler o kadar karışık geliyor ve belirsizlikler bir o kadar çok ki, piyasanın kendisine sorsan ne olur diye, o bile “akıntıya kapıldım gidiyorum” diyecek durumda.
Akıntıya kapılma durumunda en doğru hareket yanlara doğru yüzmek. Bu nedenle, piyasanın tersine hareket yaparak para kazanmak veya akıntı ile terste kalıp boğulmak yerine, likit yatay seyirle bu gibi durumlarda mevcudu koruyacak portföy riski dağılımı yatırımcılar için en doğrusu.
2008’den bu yana başta Amerikan Merkez Bankası olmak üzere yapılan parasal genişlemeler (tahvil gibi varlık alımları ile) dünyada hızla devam ediyor. İlginç olanı, bu süreç devam etmeli, faiz artışı gelmemeli, ekonomiler büyümüyor, enflasyon artmıyor, işsizlik azalmıyor diye olumsuz haberleri duydukça piyasalar moral buluyor. Tabii, bu durum çözümsüz parasal politikaların ciddi yan etkisi. Hasta dünya ekonomisini kurtarmak için yapılan tedavinin piyasalarda bağımlılık yaratması durumu. 2008’deki krizde dünya borsalarının büyüklüğü 60 trilyon dolar iken, bugün bu rakam 73 trilyon dolar seviyelerinde. Veriler karışık geldikçe de borsalar yukarıya gidiyor. İşte, bu hafta Çin’in ekonomik büyümesinin yavaşlamasına rağmen, beklenenin 0,1 puan üstünde olması piyasalardaki kaygıyı hafifletmiş durumda. Derken kafalar karışıyor, Amerika’da geçen ay kötü gelen istihdam verileri ile enflasyon oranında bu ay düzeltme olması, yeniden faiz artışı konusunun gündeme gelebilir dedirtiyor, ki piyasalar bu iş 2016 yılına kalır diye konuşmaya başlamışken.
“Yellen resesyonu öteliyor”
Burada, Amerika’daki başkanlık seçimlerinin en güçlü adaylarından Donald Trump’ın Bloomberg TV’ye verdiği bir röportajı özetleyerek, bir saptamada bulunalım. Trump diyor ki: “Yellen politik davranıyor, faizleri arttırmama kararı ile resesyonu öteliyor, bir sonraki başkanlık dönemine bu konuyu erteleyerek Obama dönemine zaman kazandırıyor, yoksa bunu çoktan yapması lazımdı. Faizler eninde sonunda arttığında kötü şeyler göreceğiz.” Bu arada, biraz magazin katalım ve Lindsay Lohan’ın 2020’deki başkanlık seçimleri için adaylığı düşünebileceğini Twitter hesabından yazdığını hatırlatalım. Gerçi, bu kadar global ekonomik senaryolar ve Hollywood benzeri piyasadaki filmler ile Trump ve Lohan iyi bir ikili olacaktır, şüphemiz yok. And the Oscar goes to FED, maybe.
Trump’a 05 Ağustos 2015 tarihli ‘Deja vu or nightmare on Wall Street’ ve 02 Eylül 2015 tarihli ‘Mandrake’nin şapkası’ yazılarımızla katılıyoruz. Bugüne kadar başta FED olmak üzere Merkez Bankaları piyasalara destek çıktı ve global bir krizi tetiklememek adına TWIST (Tahvillerin vade yapısı değişikliği için yapılan Açık Piyasa İşlemleri kapsamlı parasal operasyon), Quantitative Easing (FOMC Açık Piyasa İşlemleri kapsamlı tahvil alımı karşılığı piyasaya (kaydi) para sürülmesi) gibi para politikaları ile ekonomiyi canlandırmaya çalıştı. Buna, diğer merkez bankaları da eşlik etti, BOJ, BOE, ECB gibi önde gelen bankalar hala devam ediyor. Fakat, merkez bankaları arasındaki bu koordinasyon, aslında kur ve ticaret savaşları, eninde sonunda bir yerde bitecek ve gemisini kurtaran kaptan kendi yolunu çizecek. İşte, Merkez Bankalarının dayanamadığı bu gün geldiğinde “Her piyasa bir gün makro düzeltme hareketi yaşayacaktır” diyelim.
FED niye eylülde faiz arttırmadı?
Geldiğimiz nokta itibarı ile soru şu : “Peki FED niye eylülde faiz arttırmadı?” Buna sebep bulmaktan kolay bir dünya yok. Çin’de borsalar çöküyordu, büyümesi yavaşlıyordu, öncesinde Yunanistan batıyordu, AB çöküyordu, Ortadoğu’da Rusya geldi, ambargo ile hızla daralan ekonomisi ile bölgenin üzerine sıçrıyor, bir de maaşlardaki istikrarlı yükselişi görelim, ….” Piyasalar bu haberler ile bayram havası yaşıyor. Bayram değil seyran değil …, kısmı için bir önceki paragrafı yine hatırlatmak isteriz. Burada, büyük olasılıkla faiz artışının gelmemesi FED’in yeniden TWIST yapabileceği ve belki de hatta geçici varlık alımlarına dönebileceği senaryosunu karşımıza çıkarıyor ki aslında Ekim 2014’de sonlandırdığı programdan bu yana bilançosunda bir değişiklik hâlâ yok. Hatta o günden bu yana, ufak ufak piyasada ters repo işlemleri ile bunu yaptığını iddia etmek zor değil, yani FED vadesi yaklaşan tahvilleri değiştirmek durumunda. Kendisi giderayak, varlık alım programını ben başlattım ben bitiririm diyen önceki Merkez Bankası Başkanı Bernanke gibi, Başkan Obama giderken faiz arttırması senaryosunun olası seçim etkileri noktasında Yellen’in cesur davranamıyor olması, diğer başkan adayı Trump’ı haklı çıkarıyor ve FOMC’ye selam yola devam mesajını güçlendiriyor.
Rusya’nın elden çıkardığı dolarlar nerede?
Bu arada insan sormadan da edemiyor. Çin’deki borsanın çöküşünde, Rusya’nın ambargo sırasında elden çıkardığı dolarlar nerede? Çin son bir yılda neredeyse 400 milyar dolar döviz rezervi kaybetti, sadece Yuan’ın devalüasyon kararından bu yana 94 milyar dolar oldu bu rakam. Rusya’nın ise geçen seneden bu yana 100 milyar dolara yakın. Mesela, diyelim ki, bu paraları Rus halkı aldı, mevduata koydu, rakamlar bize geçen seneden bu yana Rus halkının mevduatlarının yüzde 10’nun altında büyüdüğünü söylüyor. Yani, yüzde yirmi rezerv azalışının yarısı en iyi ihtimalle Rusya’da. Dünyada borsalar 73 trilyon dolar seviyesinde ise, altının onsu hala 1100 – 1200 dolar arasında seyrediyorsa, petrolün varili 50 dolar civarında ise, Euro / dolar paritesi genel uzun vadeli 1,10 denge seviyeleri seviyesinde yukarı yönlü geziniyor ise, bu paralar nererde sorusunu da Lohan Bloomberg TV’ye cevaplarsa memnun oluruz.
Finans Doktoru olarak teşhisimiz bu soruya şu şekilde: “Fata Morgana”
Açıklaması şu şekilde. Çölde veya doğada serap görmek mümkündür. Yani, cisimlerin olduğu yerden yukarıda veya aşağıda görünmesi gibi. Çin’de bu hafta Jiangxi and Foshan bölgelerinde, bulutların üzerinde gökdelenlerden oluşan koca bir şehir gibi görülen Fata Morgana, yani büyük serap diye özetleyebileceğimiz durum için, havadaki farklı ısı seviyelerinde ışığın kırılması, yansıması ile oluşan optik yanılsama olarak açıklama yapılsa da, uzaylılar, NASA’nın gizli projesi olduğu gibi farklı inanışlar da bulunuyor. 1.500 ışık yılı uzaklıktan anomali ile güçlü bir şekilde yanıp sönerek mesaj gönderen yıldız, ilk defa astronomide bir heyecan dalgası yarattı bu hafta, uzaylıların varlığına dair en somut bulgu olarak. Bizim teşhisimiz de bu kombinde. Piyasalarda ciddi bir halüsinasyon var ve patlayacak balonlara dair sinyaller her geçen gün artıyor. Türkiye ekonomisi ve piyasaları içinse yorumumuz 07 Ekim 2015 tarihli “Finans Doktoru ile Check-up” yazımızda.