İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, Tarkem, İzmir Ticaret Odası, Ege Üniversitesi, İzmir Teknoloji Enstitüsü gibi kurumların İzmir Musevi Cemaati Vakfı ile işbirliğinde bulunarak uzun zamandır geliştirdikleri İzmir Sinagoglar Projesinde karar aşamasına gelindi
19 Ekim akşamı Hilton Otelinde düzenlenen ve İzmir Musevi Cemaati Vakfı Yönetim Kurulu üyelerinin, önceki başkanların ve cemaatin önde gelenlerinin bir araya geldiği toplantıda, projenin yaratıcısı 9 Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Mine Tanaç, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile geliştirdikleri projenin tüm detaylarını ve gelinen son noktayı detaylı bir sunum ile aktardı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Müdürü Dr. H.Gökhan Kutlu, 2013 yılından bu yana bu proje üzerinde çalıştıklarını, Tarkem ve iki üniversitenin işbirliği ile tüm imkânlarını seferber ettiklerini belirtti. Sinagoglar çevresinde imar planına uygun bir kamulaştırmanın 2016 programına alındığını ve yapılacak çalışmalarla şu anda kapalı konumda olan sinagoglar bölgesine, anayoldan beş ayrı geçit açılarak bölgenin etrafının açılacağını da ekledi. Ayrıca, bu sinagogların yaratacağı potansiyelin paha biçilmez olduğunu ve artık belediye olarak projeye hızlı bir şekilde başlamak istediklerini belirtti.
Daha sonra söz alan Tarkem Başkanı Uğur Yüce, 2009 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ‘İzmir Tarihine Kavuşuyor’ projesini hayata geçirmek için kendisini davet ettiğini anlattı. Kocaoğlu’nun kendisinden İzmirli işadamları ile girişimde bulunarak çok ortaklı bir şirket kurmalarını, Kemeraltı bölgesinden gayrimenkuller satın alarak, belediyenin geliştirdiği projeye uygun restorasyonlar yaparak bölgeye ve İzmir’e katkıda bulunmalarını istediğini, proje tamamlandığında kârlı çıkacaklarını söylediğini anlattı. 16 ortakla Tarkem’i kurduklarında ve işin içine girdiklerinde kendi paralarının buna yetmeyeceğini anladıklarını belirten Yüce, çok sayıda ortak alarak dev bir şirkete dönüşmeleri gerektiğini, maddi durumu müsait olan herkesi bu şirkete ortak olmaya çağıracaklarını açıkladı. Yüce ancak bu girişimlerinin başarıya ulaşmasının ilk şartının İzmir Sinagoglar Projesinin gerçekleşerek bölgeyi canlandırması gerektiğini de sözlerine ekledi. Uğur Yüce, fikirsel çalışmaların ve avan projelerin artık sonuna gelindiğini, İzmir Musevi Cemaati’nin sahip olduğu ama değerlendiremediği bu müthiş potansiyeli çok ciddi bir turizm merkezi haline dönüştürmeye herkesin hazır olduğunu bir kez daha tekrarladı. Artık mekanik, elektrik ve statik projeleri hazırlanma aşamasına gelindiğini, bunun da ancak İzmir Musevi Cemaati Vakfı’nın belediyeye ulaştırılacağı yazılı bir mutabakat ile mümkün olabileceğini anlattı. Cemaat mensuplarının elinde var olduğunu bilinen antik objelerle kurulacak bir müzenin bu bölgedeki çekimi daha da çok arttıracağını ilave etti.
Cemaat mensuplarının kendi aralarında rahatça görüşmeleri ve bir karara varabilmeleri için Tarkem Başkanı Uğur Yüce, belediye yetkilileri ve sunumu yapan Mine Tanaç salondan ayrıldılar.
Toplantının ikinci bölümünde, cemaat mensupları konuyu kendi aralarında enine boyuna tartıştılar. Başkan Sami Azar, bu değerleri ilk fark eden ve bugünlere gelinmesini sağlayan kişinin Kiriaty Vakfı Başkanı Dita Kiryati olduğunu, sahip oldukları bu değerlerin yıkılıp yok olmamaları için finansman sağlayabilecek yurt dışındaki tüm vakıf, kurum veya kişilerin somut projeler istediklerini hatırlattı. Onunla da yetinmeyip yerel yönetim ve kurumların desteklerini görmek istediklerini de iletti. İzmir’e gelen Rothschild Vakfı üst düzey yöneticisinin somut proje ve yerel yönetim desteği sağlanması halinde dünyada eşi olmayan sırt sırta vermiş birbirlerine yapışık dört -yakın çevresindekilerle birlikte altı- sinagogun bir araya getirdiği bir kompleksin ayağa kaldırılması için her türlü yardıma hazır olduklarını söylediğini anlattı.
Yapılan görüşmeler sonucunda, restorasyonlar sonrasında da sahibi olmaya devam edecekleri bu eşi benzeri olmayan değerlerin yıkılıp gitmelerine göz yummadan, bir işbirliğine girilmesi fikri destek buldu. Yerel yönetim ve kurumların destekleri sağlanmışken, projelerin uzman ellerde geliştirileceği, dünyanın her tarafından finansman desteği alınabileceği görülürken, cemaatin her türlü menfaatinin hukukçularca güvence altına alınacağı bir işbirliği ile bu sinagogların dünya turizmine kazandırılması yönünde görüş oluştu. Yapılan oylamada tek bir çekimser oya karşın, oy çokluğu ile projeye destek verilmesi kabul edildi.
Bu projenin, resmi formaliteler, restorasyon izinleri, çevredeki kamulaştırmalar, finansman sağlanması, statik, mekanik, mimari ve elektrik proje çalışmalarının uzaması gibi nedenlerle çok uzun yıllar sürebileceği gibi herkesi şaşırtabilecek bir hızla gerçekleşebileceği de konuşuluyor.
İzmir Musevi Cemaati Vakfı, bu olumlu kararı ile tüm tarafların kazançlı çıkacakları çok önemli bir projenin yolunu açmış oluyor.