Eskiden gazetelerin spor sayfalarında sadece İstanbul takımlarının haberleri yer almazdı… Eskiden futbol sohbetlerinde sadece üç büyükleri konuşmazdık… Eskiden derbi dendi mi akla sadece İstanbul gelmezdi… Peki, ne oldu, Türk futboluna renk veren, tat veren İzmir takımlarına…
Futbol… Ülkemizin yüzde 70’inin benimsediği bir spor olarak bahsedilir. Doğrudur da. Ancak bazı şehirler için artık tarih olmaya yüz tutmuştur. Hâlbuki hatırlarım küçüklüğümden az biraz, Anadolu derbilerini, Ege derbilerini… Sahi ya, ne oldu bizim Ege derbilerine. İzmir neden çekildi futbol arenasından? Ne deniz, ne aşk, ne de futbol sensiz çekiliyor İzmir. Belki de geri gelseler bir nebze olsun medeniyet katarlar mı futbolumuza?
Eskiden dergileri karıştırırken çıkardı karşıma, Göztepe-Karşıyaka derbileri. Babam, Musevilerin genelde Altay'ı desteklediklerini söylerdi. İzmir’in her şeyinin özlenebileceğinden emindim de, futboldaki eksikliği yeni yeni hissettim aslında. Nerede bu gevrek kulüpler, Kordon’da bir bankta çiğdem çıtlanırken gelmez mi hiç aklına İzmirlilerin.
Atatürk’ün ilk ziyaret ettiği kulüp: KARŞIYAKA (35,5)
1912 yılında kurulan Karşıyaka, Türk futbolunun asırlık çınarlarındandır. Küçüklüğümde fazlasıyla namını duyduğum, fakat ihtişamlı günlerine yetişemediğim Kafsinkaf, bu zamanlarda Birinci Lig’de mücadele ediyor ve ne yazık ki eski günlerini mumla arıyor. Baskette başarılara imza atsa bile, futbolda Süper Lig umudunu on üç yıldır sürdürüyor. Buna rağmen, ne taraftarı futboldan soğumuş ne de Göztepe’yle olan ezeli rekabeti dinmiş durumda. Çiğdemleri aldık, gelecek sene Süper Lig’de buluşalım inşallah.
Ege'nin ilk incisi UEFA’da: ALTAY
Göztepe’yle karıştırılmasın, Avrupa’da ilk başarıları getiren takım Göztepe’dir ancak Avrupa’da Türkiye’yi ilk temsil eden takım Altay’dır. En son 2002-2003 sezonunda Süper Lig’de boy gösteren Alsancak ekibi, bir daha eski günlerine dönemedi ve her İzmir takımı gibi krizlerle uğraşmak zorunda kaldı. Siyah-Beyaz renklerinle seni bekliyoruz, büyük Altay.
Elbet çok daha detaylı ve ince elenip sık dokunan bir yazı olabilirdi fakat amacım sizi bilgilendirmek değil, unutulan İzmir’in, güzel İzmir’in futbol hayatını hatırlatabilmek ve canlandırabilmekti.
Bu üç büyük çınarı aramızda görmek, İzmir’in her şeyde olduğu gibi çok ama çok güzel olacaktır.
Hiçbir tezahürat bu kadar davetkâr çalamaz…
Madem o kadar spordan bahsettik, “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözünü bir kez daha hatırlayarak Atatürk’ü analım.
Huzur içinde uyu Atam
İzindeyiz...
Avrupa başarılarını getiren takım: GÖZTEPE
Şu aralar yeniden Birinci Lig’e çıkmaya hak kazanan Göztepe’yi hayal meyal hatırlarım aslında 90’ların son yıllarında. Göztepe deplasmanları zordu, en iyi hatırladığım şey buydu. Fakat nerede şimdi o, Avrupa’da yarı finale çıkan Göztepe. 1969 yılında, Fuar Şehirleri Kupası ve 1970’de ise Kupa Galipleri Kupasında çeyrek final oynayan Göztepe Kulübü hâlâ bu başarısıyla gurur duyar. Tek onlar değil, bütün Türkiye duyar aslında. Kolay değil Avrupa’da yarı final oynamak. Fakat zamanla ekonomik kriz, onları da gevreğin susamları gibi silkelemiş aşağıya. Alsancak Stadının dolup taştığı, Süper Lig maçlarında görüşmek üzere.