İstanbul, en merkezi caddelerinden Adalar’a kadar, sayısız sanat etkinliğine ev sahipliği yapıyor. Size düşen ise, bu coşkunun tadını çıkarmak.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen ve 5 Eylül’den bu yana İstanbul’u neredeyse bir sanat platosu haline sokan 14. İstanbul Bienali, 250’den fazla habere konu oldu. 5000’den fazla sanat profesyoneliyle, eleştirmeniyle, gazetecisi ve yazarlarıyla izlenen şehrin ‘Tuzlu Su’yu uluslararası sulara açılmış oldu.
İstanbul kentlisi de bugüne dek, şehrini hiç bu kadar sanatla iç içe, sanata yakın gözlükle bakıp düşünen, yanı sıra yaşamının bir parçası olarak görmemişti.
Carolin Christov-Bakargiev ‘TUZLU SU - Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori’ başlığı altında topladığı eserleri, şehrin en merkezi sokaklarından Adalar’a, elini uzatsan dokunacağın yakınlıklardan gidilemeyecek sahillere kadar kullandı.
Bienalin açılmasıyla, en etkilendiğim, en son görebildiğim ve İstanbul sanat gündemini en çok meşgul eden isimlerden biri Adrian Villar Rojas’ın kalabalık bir ekiple gerçekleştirdiği yapıtıydı. Birçoğumuz onu bu yıl Bienalin gözdesi Büyükada’da sergilenen - Büyükada ile bütünleşen - ve Troçki Evi’nin denize kıyısında adeta Nuh’un gemisinden çıkan yeni bir yaşama adım atacak olan hayvan figürleriyle tanıdık.
Bu etkinliği The New York Times’den The Guardian’a , Frankrurter Allgemenine’den El Mundo’ya kadar uluslararası medya yoğun ilgi gösterip gündemlerine taşıdı. Financial Times bu yılki Bienal için, “İlk kez bir şehrin tamamının mimari çeşitliliğinin tüm ihtişamıyla sanatı sergilemek için kullanıldığı” tespitinde bulundu.
Yılın bu muhteşem sanat olayı hızla geçmiş olsa da, önümüzdeki günlerde açılacak sergi ve etkinlikler hepimize kısıtlı sayıda bile olsa bir soluk olup şehri yaşanır kılmaya devam edecektir.
12-15 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi ile İstanbul Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirilecek ve geniş bir sanat izleyicisi kitlesinin odak noktası olacak.
Contemporary Istanbul, 28 şehir ve 24 ülkeden toplam 102 galeriye ev sahipliği yapacak. Üç günlük bu muhteşem sanat olayı her yıl olduğu gibi bu sene de ağzımıza bir damla bal çalacak.
Contemporary Istanbul bir yılın yoğun çalışması sonrası İstanbul’da 10. yılını kutlamaya hazırlanırken organizasyonun Artistik Danışmanı Marc-Oliver Wahler yanı sıra Freda Rozenbaum-Uziyel, Kerimcan Güleryüz ve Nathalie Mamane Cohen tarafından sanatçılar, galeriler ve katılımcılar titizlikle belirlendi.
Michal Baratz Koren, Tali Amitai Tabib iki İsrailli sanatçı. Sanatçıları temsil eden galeri Corridor Contemporary adıyla organizasyona katılıyorlar ve sanatı sanatçıyı izleyicileriyle bir araya getirecekler. Modern sanatın konstrüktivist açılımına fotoğrafı da katarak eserler üreten bu sanatçılar mimarinin geçmiş ve yapısal ilişkilerini sorgulayan eserleriyle ünlü. Onların yanı sıra yine İsrail’den Mika Gallery de kendi sanatçılarıyla bu dev organizasyonda yer alacaktır.
Organizasyon, sanatçılar, galeriler ve koleksiyonerler arasında dengeli bir iletişim ortamını kurmayı amaçlıyor. Sanatçılar kendilerine en yüksek geliri getiren değil, kendilerini dünyaya en iyi şekilde taşıyacak galerilere yöneliyor. Galeriler de, uluslararası etkinliklere ve fuarlara katılmaya başladı. Koleksiyonerler ise sağlıklı ve kalıcı bir koleksiyonun sadece belli bir ülkenin çağdaş sanatına yapılan yatırımla olmaması gerektiğini ve mutlaka dünyadaki çağdaş sanatın örneklerini bulunduran koleksiyonların gerektiğini gördüler. Bu açıdan modern sanatın tüm dinamikleri böyle bir etkinlikle bir araya gelebiliyor.
Bugünlerdeki bir başka önemli ve kitleleri toplayacak etkinlik de İstanbul Kitap Fuarı. TÜYAP Fuarcılık Yapım AŞ tarafından düzenlenen 34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, 7 Kasım Cumartesi günü açıldı. Yurt içi ve yurt dışından 750 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katıldığı fuar, 15 Kasım Pazar akşamına kadar devam edecek.
Bu yıl fuarın onur konuğu hepimizin yakinen tanıdığı Schneidertempel Sanat Merkezi küratörü ve sanat danışmanı, karikatür sanatçısı Tan Oral.
Karikatürleri çeşitli dergilerde, günlük olarak da Cumhuriyet ve Taraf gazetelerinde uzun süre yayımlandı; pek çok kitaba çizgileriyle katkıda bulundu. Günümüzde T24 haber sitesinde karikatür çizmekte olan Tan Oral’ın kitapları Gözlem Yayınları, İris Yayıncılık, Metis Yayıncılık, Ygs Yayınları, Pan Yayıncılık gibi yayınevleri tarafından basıldı.
Fuara yurt içi ve yurt dışından 750 yayınevi ve birçok sivil toplum kuruluşu yayınlarıyla katılıyor. Yurt dışından 30 yazar konuk olurken, dokuz gün süresince 1500 imza günü, 300 etkinlik ve yedi sergi gerçekleştirilecek.
Halen devam etmekte olan bir başka etkinlik daha var. İstanbul’da şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı katılımlı açık hava fotoğraf organizasyonu Fotoİstanbul.
Gezerken her karede çok mutlu olduğum, fotoğrafın gerek belge, gerek an duygusu, gerek yaşamın tanığı olduğunu her adımda hissettiğim bir etkinlik. Mekân seçimi ile kamuya açık, sergilemede, fotoğraf dünyasının içinde kocaman boyutlarda dolanma duygusu da cabası.
ABD, Asya, Avrupa ve Türkiye’den 60’a yakın sanatçıyı bir araya getiren Fotoİstanbul, Beşiktaş’ın meydanında BAU yan platformunda, Ortaköy Yetimhanesi ve Ortaköy Sanat Merkezi’nde yerleşmiş durumda.
Fotoİstanbul 2. Beşiktaş Uluslararası Fotoğraf Festivali; 47 sergi, 15 panel 80 fotoğraf gösterisi, 100’ü aşkın portfolyo değerlendirmesi, kitap imza günleri ve ustalarla söyleşi etkinlikleri ile fotoğrafı Beşiktaş’la ve tüm İstanbullularla buluşturmayı hedeşemiş.
Fotoİstanbul’un bu yılki teması, ‘Başka Hayatlar’. Sergileme kurulu, “Bizim ilgi alanımız daha çok kim olmadığımız, yani ‘başka’larımız... Başkalarımızı anlamak ve tanımak istiyoruz. Değişmeleri umuduyla değil, sadece oldukları gibi. Hayata sadece kendi açımızdan değil, başka açılardan da bakabilmek, yeri gelince kendimizi bile başka açılardan seyredebilmek istiyoruz” deyip bizleri fotoğrafın yabancı olmadığımız dünyasına çağırıyor.
Fotoİstanbul, yaşayan en önemli fotoğraf sanatçılarından biri olan Josef Koudelka başta olmak üzere, Anders Petersen, Atta Kim ve Stanley Green gibi dünyaca ünlü isimlerin de yer aldığı 20’ye yakın yabancı sanatçıyı da İstanbul’da ağırlıyor
Bu yıl Fotoİstanbul ‘Ustalara Saygı’ etkinliği çerçevesinde Ara Güler’e özel bir bölüm hazırladı.
Sizi izlerken içine alabilen İstanbul un köşe taşlarını paylaştığı, zamanı olmayan ve sanki her karesini sizin de yaşamış olduğunuz bir mekâna konuk eder fotoğraşarıyla Ara Usta’nın bugüne kadar görülmemiş fotoğraşarının da yer aldığı kapsamlı serginin yanı sıra Ara Güler fotoğrafı üzerine bir panel düzenleniyor.
Fotoİstanbul’un ikinci yılında Attila Durak sanat yönetmenliğini, Rıza Erdeğirmenci festival yöneticiliğini üstlenirken, Hüseyin Yılmaz ve Jason Eskenazi küratör, Coşar Kulaksız danışman olarak görev yapıyorlar.
Bu olağanüstü etkinliklerin yoğunluğunda size düşen sırasıyla İstanbul’u sanatı coşkusu ile yaşamak.