Yahudi oldukları için değil, Fransız oldukları için saldırıya uğrama gerçeği Fransız Yahudileri için yeni bir durum.
İçinde bulunduğumuz günlerde Fransa’da konferanslar iptal ediliyor, Yad Vaşem için düzenlenen bir yemek erteleniyor. Tüm Fransa için olduğu gibi, cuma günkü saldırılar Fransız Yahudileri için daha önce hiç karşılaşmadıkları sonuçlar doğurdu. Tehdit öyle ağır ki insanlar yalnız perşembe gününe dek sokaklarda buluşma ve gösterilerden alıkonmakla kalmayıp, güvenlik güçleri kapalı alanlardaki toplu davet ve etkinliklerin iptal edilmelerini de istedi.
Fransa’daki Yahudi cemaatlerinin şemsiye kuruluşu CRIF’in başkanı Roger Cukierman, “Bu durum daha önce hiç olmamıştı. Güvenlik güçleri tüm etkinliklerimizi iptal etmemizi istediler. Buluşma ve toplantılarımızı en aza indirgememiz istendi. Daha önce Paris ve Toulouse’da gerçekleşen saldırıların aksine bu kez Yahudi cemaati hedef değildi. Bu bizler için tamamen yeni bir durum. Teröristler daha önce hep Yahudiler veya gazeteciler gibi belirli bir kesimi hedef alırlarken şimdi kim olduğunu ayırt etmeden, kendilerini şeriata teslim etmeyen tüm Fransız halkını hedef alıyorlar” dedi.
Diğer yandan Yahudi liderler zaten güvenlik güçlerinden böyle bir talep gelmiş olmasaydı dahi, yaşananların derin üzüntüsünden ve hayatını kaybedenlere saygılarından dolayı tüm etkinlikleri iptal ettiklerini söylüyorlar.
Fransa Baş Hahamı Haim Korsia, saldırıların kendisini dehşete düşürdüğünü söyleyerek tüm Yahudileri ulusal yas boyunca edecekleri dualara katılmaya çağırdı.
Fransa’daki dindar Yahudi grubu Consistoire’ın başkanı Joel Mergui de, güvenlik güçlerinin yayılma şeklinin ve sayılarının bugüne dek görülmüş düzeyde olduğunu ve yetkililerin bu duruma gerek gördükleri sürece bu sıra dışı güvenlik durumunun sürdürüleceğini bildirdiklerini belirtti. Mergui, “Bizler buna Fransız vatandaşlar olarak tepki veriyoruz. Bu tam anlamıyla bir trajedidir. Fransız hükümetinin radikal İslam ve IŞİD’e karşı verdiği savaşı tamamen destekliyoruz. Tüm Fransa ateş altındadır. Herkesin tetikte olması gerekir” dedi. Tüm ülkeleri işbirliği içinde olmaya çağıran Mergui sözlerine, “Eğer saldırganlar Yahudileri hedef almış olsalardı, Şabat akşamı saldırı gerçekleştirmezlerdi. Pek çok Yahudi mekânında başka aktiviteler varken, saldırılar Yahudilerle hiçbir bağlantısı olmayan yerlere düzenlendi. Bu kez saldırıya uğrayan Fransa’nın kendisiydi. Fransa terörizme karşı giriştiği savaşın bedelini ödemektedir. Tüm uluslar bir araya gelmeli, birlik olmalıdırlar. Radikal İslamcılar yirmi birinci yüzyılın Nazileridir” diye devam etti.
Yaşananlara ve tüm uyarılara rağmen Yahudiler evlerinde saklanmıyorlar. Sinagoglardan sorumlu bir Yahudi lider geçtiğimiz cumartesi günü Şabat duasında her zamankinden daha az insan olmadığını ve katılanların panik yaşamadan dualarını tamamladıklarını söyledi.
Fransa Antisemitizme Karşı İhtiyat Ulusal Bürosu görevlisi Yossi Malka da, “Panik hali olmasa da, cemaatimizde korku yaşanıyor. Hükümetimizin terörizme karşı harekete geçmediğini söyleyemem fakat aşırı dincilere karşı daha fazlasının yapılabileceğini düşünüyorum. Bu eylemciler takip ediliyorlar fakat birbirleriyle buluşmaları engellenemiyor ve saldırılarını böyle planlıyorlar. Bu bir tehdittir. Tunus ve Fas’ta yetkililer aşırı radikal camilerini kapatmaya kadar gidiyorlar. Onlar bu aşırı uç gruplara karşı harekete geçerken bizler bu mekânların açık ve denetimsiz kalmalarına göz yumuyoruz. Buralarda saldırılar için kullanılacak gençler seçiliyor. Saldırganların en azından bir kısmının Avrupa’ya akın eden göçmenlerden oldukları açığa çıkarsa, Fransız halkının büyük kısmı Ulusal Cephe Partisi’ne kayarak gelecek seçimlerde oylarını Marine LePen’e vereceklerdir. Sınırlarda daha fazla kontrol bulundurulmalı ve göçmen sayısına kısıtlama getirecek önlemler alınmalıdır. Hükümetin insanlara güvence vermesi gerekir. Yahudi cemaati de bu şekilde daha güvende hissedecektir” diye konuştu