Parmaklıklar ardında geçen 30 yıldan sonra Amerikalı İsrail casusu Jonathan Pollard cuma sabahı şartlı tahliye edildi.
Roksi Levent
Geçtiğimiz cuma günü ‘Jonathan Pollard için Adalet Örgütü’ Pollard’ın tahliye edildiğini ve eşi Esther’le yeniden bir araya geldiğini açıkladı. Örgüt yaptığı açıklamada, sabahın erken saatlerinde tahliye edilen Pollard’ın ailesiyle birlikte hafta sonunu geçirecekleri eve vardıklarını bildirirken, ailenin Pollard için lobi çalışmaları yapanlara müteşekkir olduğunu belirtti.
Pollard’ın tahliye edilme haberini memnuniyetle karşılayan İsrail Başbakanı Netanyahu, “Bugünü yıllardır özlemle beklediğini” ifade etti. İsrail Başbakanlığından yapılan resmi açıklamada, “İsrail halkı Jonathan Pollard’ın tahliyesini büyük memnuniyetle karşıladı. Uzun ve zorlu geçen 30 seneden sonra, Jonathan nihayet ailesine kavuştu” denildi. Uzun zamandır beklenen tahliye haberi hem İsrail Devlet Başkanı Reuven Rivlin hem de İsrailli diğer politikacılar tarafından da memnuniyetle karşılandı.
Tutuklanmadan önce ABD Deniz Kuvvetleri’nde istihbarat analisti olarak çalışan Pollard’ın tahliyesi sonrasında şartlı tahliye koşulları kapsamında medyaya röportaj vermesine izin verilmedi. Pollard adına yıllardır kulis çalışmaları yapan Free Pollard- Pollard’ı Serbest Bırakın- Örgütü tahliye sonrasında herhangi bir toplantı ya da gösteri yapılmayacağını açıkladı. İbranice yayın yapan basın organlarında, Netanyahu’nun, kabinesindeki bakanlara Pollard’ın şartlı tahliyesi ile ilgili olarak kamuoyuna açıklama yapmaktan kaçınmaları talimatını verdiği haberleri yer aldı.
Pollard’ın tutukluluğu yıllardır ABD ve İsrail yönetimi arasında bir gerginlik kaynağı oluyordu. Pollard’ın sağlık durumunun kötüye gitmesine bağlı olarak erken salıverilmesi konusunda yapılan taleplere karşın, Pollard ancak 30 yıllık mahkûmiyetin ardından şartlı tahliye edildi. Şartlı tahliye için 30 yıllık mahkûmiyet süresinin tamamlanması koşulu Pollard’ın zaten hüküm şartları arasında yer alıyordu.
İsrail, ABD doğumlu Pollard’a Amerika’ya karşı casusluk suçundan hüküm giydikten yıllarca sonra, bundan 20 sene önce vatandaşlık vermişti.
Pollard, deniz kuvvetlerinde istihbarat analisti olarak çalışırken ABD’ye ait gizli belgeleri ve sırları İsrail’e sattığı için 1985 senesinde tutuklanmıştı. Bir sene sonra, Pollard, casusluk suçu işlediğini kabul etmiş ve 1987’de ömür boyu hapse mahkûm olmuştu. Pollard’ı destekleyenler, verilen cezanın çok fazla olduğunu savunmuş ve benzer suçlardan hüküm giyenlerin çok daha haŞf cezalara çarptırıldığını iddia etmişti. 2014 senesi baharında, Pollard’ın serbest bırakılmasının İsrail-Şlistin Yönetimi arasındaki barış görüşmeleri için bir teşvik olarak kullanılabileceğine dair üstü kapalı duyumlar alınsa da, Pollard bunu bizzat reddetmişti.
Aynı yılın ağustos ayında, barış görüşmeleri kesintiye uğradığında, Pollard’ın yapmış olduğu şartlı tahliye talebi reddedilmişti. Ret kararının ardından, CIA eski Direktörü R.James Woolsey ve Savunma Bakanı eski Müsteşarı Lawrence J. Korb da dahil bazı eski devlet adamları ABD Başkanı Obama’ya bir mektup göndererek Pollard’ın talebinin reddinin haksız bir hareket olduğunu belirterek, kendi tanımlarıyla bu “son derece kusurlu” yasal karara kuvvetle itiraz ettiklerini dile getirmişlerdi.
Pollard, Temmuz 2015’te bir kez daha şartlı tahliye talebinde bulunmuş, ancak bu sefer bir önceki talebinde olduğu gibi Adalet Bakanlığı bu talebe karşı çıkmamıştı. Şartlı Tahliye Kurulu’nun kararı Washington ile Kudüs arasında tansiyonun İran’la varılan nükleer anlaşma nedeniyle son derece yüksek olduğu bir döneme denk gelmişti. Ancak hem ABD ve İsrail hükümet yetkilileri, hem de Pollard’ın avukatları bu iki olay arasında olası bir bağlantıyı reddetti.
