13 Kasım Cuma akşamı Fransa’da yaşanan korkunç ve acı dolu terör saldırısı ardından, ülkelerin farklı zaman ve olaylarda teknolojiyi, sosyal medya ve internet araçlarını nasıl kullandıklarını gözlemlemeye çalıştım.
Paris’teki saldırı sırasında ve sonrasındaki olağanüstü hal durumunda, iletişim boyutunda ne tür teknolojik gelişmeler yaşanmış şöyle bir göz atalım:
*Facebook; Safety Check özelliğiyle Paris’te bulunan kişilerin kendini “Güvendeyim” diye proŞl sayfasını işaretlemesine olanak sağladı. Böylelikle birbirinden haberdar olmak isteyen birçok kişi bu şekildeki iletişimle anlık, güncel ve etkin bir paylaşımla durum bildiriminde bulunabildiler.
*Twitter; Moments özelliği sayesinde Paris saldırısıyla ilgili her türlü haberi anlık olarak verdi. Ayrıca #PorteOuverte (açık kapı) etiketinin yayılmasını sağlayarak, saldırıdan etkilenen kişilerin ya da güvenilir bir alanda olmayanların, ev bulmaları veya sığınabilecekleri yerleri belirten bu etiketle büyük bir dayanışma gösterdiler.
*Google; hafta sonuna kadar Paris’e yönlenen Hangouts telefon aramalarını ücretsiz olarak gerçekleştirebileceğini duyurdu.
*The New York Times ise normalde paralı olan dijital yayınlarına erişimi ücretsiz hale getirerek, gelişmelerin yakından takip edilebilmesi için iletişimini genel paylaşıma açtı.
İletişim ve teknoloji şirketlerinin sağlamış olduğu destek ve duyarlılık örneklerine, Parisli taksicilerden de olay anı ve sonrasında taksimetrelerini kapayıp, vatandaşları güvenli bölgelere taşıyarak onlar da ellerinden gelen desteği göstermeleri anlamlı bir duyarlılık ve dayanışma örneği oldu.
Tüm bunlar yaşanırken bir de madalyonun diğer yüzü var tabi. Paris’te yaşanan olayların bir terör örgütü tarafından yapıldığının açıklanmasıyla, video teknolojisinin kullanıldığı ve bu video görüntüleriyle tüm dünyaya servis edilerek olayın bir anda uyandırdığı büyük yankıyla, herkesin olaylardan haberdar olabilmesini sağladı.
Her alanda kullandığımız iletişim araçları sayesinde anlık, hızlı ve tepkisel paylaşımlarda bulunduğumuz şu günlerde, kendi ülkemizde yaklaşık bir ay önce yaşadığımız Ankara’daki terör olayında toplum, vatandaş ve devlet olarak nasıl sınıfta kaldığımızın tablosunu da Paris’te yaşanan olaylarla daha da net görebildiğimizi düşünüyorum. Yukarıda yaşanan teknolojik desteklerin hiçbiri ülkemizde sağlanamadığı gibi; tamamen engelleyici çözümlerle bu süreci dar alanlarda, kısa paslaşmalar şeklinde yaşayan bir ülke halini aldık. (twitter’ın engellenmesi, sosyal dayanışma örgütlerinin bir araya gelememesi vs.)
Tüm ülkelerin barışa ulaşması adına öncelikle doğru iletişimle hareket etmeleri de güvenlik unsurlarının bir ögesi olduğu kanısındayım. Dünyayı kitlelere kapatmak yerine, algısal ve bildirim anlamında önemli olduğunu vurgularken; bizi bekleyen barış dolu günler ve iletişimde daha sevindirici paylaşımlar ve güzel yorumlarda buluşmayı diliyorum. Yaşamını kaybeden tüm dünyadaki terör kurbanları için bir kez daha ASLA!