Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrasının bu yıl ´Batı Yakasının Hikâyesi´ adıyla Amerikan müziğine odaklandığı festival 12-13 Aralık´ta
Lütfi Kırdar Oditoryumu ve her zaman İstanbullu müzikseverlere alternatif sesleri duyurmayı ilke edinen Borusan Müzik Evi, bu renkli bir programa ev sahipliği yapıyorlar. 12-23 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek ve birbirinden ünlü isimlerin ağırlanacağı festivalin en ilginç konuğu ise, Amerikalı ünlü Şef-Besteci Leonard Bernstein’ın kızı Jamie Bernstein.
On bir günde gerçekleşecek olan sekiz konserde Gershwin, Bernstein, Copland, Adams gibi Amerikalı besteci ve Amerika temalı yapıtlar yazmış sanatçıların yanı sıra, 20. yüzyılda müziğe yön veren Amerikalı müzisyenlerin eserleri, Güher & Süher Pekinel, Evelyn Glennie, Nicolas Alstaedt, Kit Armstrong, Bang On A Can All-Stars, Hezarfen Ensemble ve sa.ne.na gibi tanınmış solistler tarafından seslendirilecek.
Leonard Bernstein: Anniversaries
12 Aralık’ta Borusan Müzik Evinde gerçekleşecek festival açılışında ‘Batı Yakasının Hikâyesi’ni, bestecisinin kızının ağzından dinlemek için bulunmaz bir fırsat. Leonard Bernstein’ın kızı ve aynı zamanda ünlü bir anlatıcı, yazar, yayımcı olan Jamie Bernstein babasını, ünlü Alman piyanist Sebastian Knauer eşliğinde anlatacak.
BİFO & Kit Armstrong
BİFO (Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası), 14 Aralık’taki konserde, bestecilerin esin kaynağı Amerika’nın 19. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan müzikal serüveninin başyapıtlarını sunuyor. Konserin solisti Amerikalı genç piyanist Kit Armstrong, müziğin yanı sıra matematik, origami, topoloji ve bilgisayar oyunları konusunda da yaratıcılığını konuşturan bir deha. Henüz on yaşındayken bestelerinin sayısı yaşından fazlaydı ve kayıtlarını Alfred Brendel’e gönderdiğinde, usta piyanist onu öğrencisi olarak hemen kabul etmişti. 2010 yılında, henüz 18 yaşındayken Leonard Bernstein Ödülünü almaya hak kazanan Armstrong, Türkiye’ye ilk kez ‘Batı Yakasının Hikâyesi’ için geliyor. Lütfi Kırdar’daki konserde Bernstein’ın yanı sıra Gershwin ve Dvorák’tan da eserler seslendirecek.
Pekinellerin dilinden Bernstein
Bernstein’ın ‘Batı Yakasının Hikâyesi’nin her notasını ne kadar derin hislerle yazdığı, yapıtın her seslendirilişinde yeniden anlaşılır. Bestecinin en çok titizlendiği bu yapıtından çıkarttığı ‘Senfonik Danslar’ başlıklı süitin, iki piyano ve perküsyon için uyarlamasını da, virtüozitelerine hayran olduğu Güher ve Süher Pekinel’e adadı. 15’inde, Lütfi Kırdar’daki dinletide, uyumları ile pek çok besteciye esin kaynağı olan Pekineller, Bernstein, Bartók, Penderecki ve Lutoslawski’nin iki piyano ve perküsyon için yazdıkları yapıtlardan bir seçki sunacaklar. Onlara Berlin Filarmoni’nin perküsyoncuları Raphael Haeger ve Simon Rössler eşlik edecek.
Kerestenin Sesi
16 Aralık’taki ‘Kerestenin Sesi’ konserinde, Michael Gordon ‘Timber’ adlı, altı perküsyon için yazdığı bestesinin Türkiye prömiyerine imza atacak. Konser, Borusan Müzik Evinde gerçekleşecek. New Yorker yazarı Alex Ross, Gordon’ın müziğini ‘punk rock’ın öfkesi, free jazz’in gergin parlak zekâsı’ gibi sözlerle tanımlıyor. ‘Simantra’ gibi geleneksel bir perküsyonu yapıtlarında kullanan nadir bestecilerden biri olan Gordon’un eserini İstanbul’un önde gelen perküsyon topluluğu sa.ne.na seslendirecek.
Perküsyon sihirbazı Evelyn Glennie ve BİFO
Sascha Goetzel, bu konserde de Borusan Filarmoni Orkestrasını yönetiyor. BİFO 17 Aralık’ta, Lütfi Kırdar’da vurmalı çalgılar ustası Evelyn Glennie ile birlikte Adams, Dougherty, Copland, Hovhannes, Corigliano’nun eserlerine hayat verecek. Yaklaşık sekiz yaşından beri duyma özürlü olan Glennie, bu yılın Polar Prize Ödülü’nün iki sahibinden biri olarak en çok Glenn Gould, Jacqueline du Pré ve Trilok Gurtu’dan esinlendiğini söylüyor. Sahneye genellikle yalınayak çıkan sanatçı, ayrıca gayda da çalıyor hatta müzik ve sporseverler onu, anavatanı İskoçya’nın önde gelen müzik ikonlarından biri olarak 2012 Londra Olimpiyatları’nın açılış töreninden de hatırlayabilir.
Spirituals
Ülkemize daha önce de gelen, eşsiz ses ve yorumu ile dinleyenleri büyüleyen Soprano Indra Thomas, ‘Spirituals’ konseriyle 18 Aralık’ta bu kez Borusan Müzik Evinde! Sanatçı bu konserinde Amerika’nın sesi, cazın ve tüm dallarının kaynağı olan spritüallerden bir seçki sunacak. Thomas’ın imzası haline gelen Michael Tippett’ın ‘A Child of Our Time’ oratoryosundaki incelik ve naifliği, festival kapsamındaki bu konserinde de kendini hissettirecek.
Nicolas Staedt’ten ‘Schelomo’
19 Aralık’ta, yine Lütfi Kırdar’da, BİFO’yu viyolonselci Nicolas Altstaedt ile dinleme fırsatı bulacağız. Ünlü şef ve orkestralar eşliğinde yaptığı çalışmalarla adını dünyaya duyuran yetenekli çellist, klasik repertuara olan saygısını çağdaş müziğe olan ilgisiyle birleştirerek muhteşem dinletiler vermeye devam ediyor. Festivalin genç ve parlak yıldızlarından biri olan Altstaedt, Leonard Bernstein yönetimindeki Fransa Ulusal Orkestrasının Mstislav Rostropovich ile yaptığı efsane kayıtla ünlenen Bloch’un Schelomo’sunu seslendirecek. Ayrıca Korngold, Copland ve tabii ki Bernstein’ı da farklı yapıtlarla anacak.
BANG ON A CAN ALL-STARS’dan rüya gibi bir konser
BİFO üyeleri ile 21 Aralık’ta Borusan Müzik Evi’nde sahne alacak olan Bang On A Can All-Stars, ‘müziği’ yenilemeyi hedeflemiş bir topluluk. İki ayrı sanat dalı olan film ve müziği bir araya getiren renkli sunumları, her konserlerini tam bir şenlik havasına sokuyor. Topluluğun ‘Batı Yakasının Hikâyesi’ festivali kapsamında seslendireceği yapıtlar, görsel sunumları ve içerdikleri tınılarla seyircilerin beklentisini fazlasıyla karşılayacak.
Leonard Bernstein (1918-1990)
ABD doğumlu orkestra şefi, besteci, yazar ve piyanist Leonard Bernstein, ülkesinin dünya çapında tanınmış ilk orkestra şeflerindendir. Ukrayna’dan göç eden Yahudi bir ailenin çocuğu olan Bernstein, çocukluğundan beri ilgi duyduğu müziği babasının karşı çıkmasına rağmen hayatının amacı haline getirerek, bir akrabasının da desteğiyle piyano eğitimine başlar. Ününü, uzun yıllar New York Filarmoni Orkestrasının müzik direktörlüğünü yapmasına, dünyanın önde gelen orkestralarını yönetmesine ve Batı Yakasının Hikâyesi’nin yanı sıra Candide, Wonderful Town, On the Town, Peter Pan ve Mass müzikalleri için yaptığı bestelere borçlu olan bu çok yönlü sanatçı, aynı zamanda 1954 yılından başlayarak ölümüne kadar klasik müzikle ilgili sayısız televizyon programına çıkan ilk orkestra şefidir.
Hezarfen’den Amerikan Postminimalistleri
Hezarfen Ensemble, 23 Aralık’ta Borusan Müzik Evinde festivalin son konserini verecek. Türkiye’nin ve Avrupa’nın tanınmış müzisyenlerinden oluşan İstanbullu topluluk, kültürlerarası projeler, disiplinler arası performanslar ve sık sık müzisyen buluşmalarına imza atmaları ile tanınıyor. Festival kapsamındaki programları, her biri birbirinden farklı enstrümanlar için yazılmış yapıtlardan oluşuyor. Topluluk, ‘Amerikan Postminimalistleri’ olarak anılan ve günümüz müziğinin Andrew Norman, Pieter Snapper, Julia Wolfe gibi parlak bestecilerinin yapıtlarının dünya ve Türkiye prömiyerlerini gerçekleştirerek, izleyenlerin unutamayacakları çok özel bir geceye hayat verecek.
Leonard Bernstein hayranları, bu festival kaçmaz!
Daha fazla bilgi için: www.borusanmuzikevi.com
