Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan seyahatinden dönüşte uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada “Normalleşme sürecinin bize de, İsrail’e de, Filistin’e de, bölgeye de kazandıracağı çok şey var” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta 20. Tarafsızlık Konferansı’na katıldı. Erdoğan, 80’e yakın ülkenin temsil edildiği konferansta liderlerle ikili temaslarda bulundu.
Dönüş yolunda gazetecileri sohbet eden Erdoğan, Rusya krizinden İsrail-Filistin konusuna kadar güncel Ortadoğu haberlerini değerlendirdi.
Erdoğan, “ Rusya ile ilişkilerin gerilmesi Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkelerde tedirginliğe neden oldu mu?” şeklinde bir soruya şöyle cevap verdi:
Biz gerginlikten yana olmadığımız gibi hiçbir ülke de bölgede bir rahatsızlık olsun istemiyor. Ama bu olayda, daha önce yaşanmış bazı hava sahası ihlalleri de vardı; aidiyeti, milliyeti belli olmayan bir savaş uçağının ihlali, uyarılara da aldırmaması neticesinde böyle bir hadise yaşanması, hesapta olmayan bir durumun meydana gelmiş olması düşündürücüdür, üzücüdür. Ama netice itibarıyla, uyarılara aldırmayan ya da uyarıları duymayan bir pilotun yanlışı sebebiyle meydana gelen bir hadisenin, iki ülkenin kendi aralarındaki ilişkilere, hele hele stratejik ilişkilere fatura edilmemesi gerekir. Hadiseyi ikili ilişkilere fatura etme eğilimleri, gerçekten bizleri de üzmüştür. Temenni ederim ki kısa zamanda toparlarız.”
Bir gazeteci ise Erdoğan’a İsrail’in Türkiye’ye gaz satmak istemesi konusunda ne düşündüğünü sordu.
Erdoğan soruya şöyle cevap verdi: “Bizim İsrail ile ilgili üç başlığımız var. ‘Özür’ demiştik, bu oldu. ‘Tazminat’ dedik, olmadı. Bir de ‘Filistin’e ambargonun kalkması’ dedik. Bu son iki madde yerine gelmiş değil. ‘Tazminat ve ambargonun kalkması gerçekleşirse biz normalleşme sürecine girebiliriz’ dedim. Ki bu normalleşme sürecinin bize de, İsrail’e de, Filistin’e de, bölgeye de kazandıracağı çok şey var. Bölgenin buna ihtiyacı var. O bölgedeki tüm halkların çıkarını düşünmek ve bir an önce barışı getirmek lazım. Mesela yıllarca ‘İki devletli çözüm’ denildi. Bunu isteyenler şimdi konuşmuyor bile, unutturmaya çalışıyorlar.”