Geçtiğimiz temmuz ayında Filistinli bir aileden üç kişinin hayatlarını kaybetmesiyle sonuçlanan kundaklama saldırısıyla ilgili tutuklanan iki Yahudi için savcı cinayet suçlamasında bulundu.
Kudüs’te yaşayan 21 yaşındaki Amiram Ben-Uliel, her üç cinayet için suçlanırken ayrıca başka bir evi de kundaklamaya çalışmaktan ve cinayete teşebbüsle de yargılanacak. Diğer yandan henüz reşit olmayan bir kişi de cinayetlere yardım ve yataklık etmekten mahkemeye çıkarılacak.
1 Aralık günü İsrail güvenlik teşkilatı Şin Bet tarafından ele geçirilen Ben-Uliel’in iddianamesinde sanığın, suçu haziran ayında Batı Şeria yakınlarında gerçekleşen Malachai Rosenfeld cinayetine misilleme olarak tek başına işlediğini söylediği belirtildi.
Ben-Uliel’in, 18 yaşından küçük birinden yardım aldığı, ikilinin kundaklamadan önce etraftaki kasabaları gezerek Duma’yı seçtikleri ve suçu planladıkları öğrenildi. İddianameye göre, ikili ayrıca yakınlardaki Majdal kasabasında da bir saldırı düzenleyerek yataklarındaki insanları öldürmeyi planlıyorlardı.
Devabişe ailesinin evine düzenlenen saldırının gecesinde, kendisine yardımcı olacak kişinin buluşma noktasına gelmemesi sonucunda Ben-Uliel kundaklamayı tek başına gerçekleştirmeye karar verdi. Saldıracağı evde insan olmasını hedefleyen kundakçı, yine de ilk yangın bombasını iki katlı boş bir eve fırlattı. Daha sonra Devabişe ailesinin bahçesinde hazırlık yapan Ben-Uriel, duvarları sprey boya ile boyayarak yazılar yazdı ve ardından elindeki yangın bombasını eve fırlattıktan sonra koşarak olay yerinden kaçtı.
Ailesinin en büyük oğlu olan Ben-Uliel, Karmei Zur adlı yerleşim bölgesinde büyüdü. Bölgenin hahamı olan babası Reuven, aynı zamanda Mechina Nokdim adlı dindar gençlerin orduya hazırlanmasıyla ilgili programda da din adamlığı yapıyordu. Geçen temmuz ayında öldürülen Filistinli genç Mohammad Abu Khdeir’in katilini kınayan mektubun altında Reuven’in de imzası bulunuyordu.
Ben-Uliel’in geçmişinde de kalabalık bir suç dosyası bulunuyor. Daha önceleri İsrail mahkemelerini tanımadığını ve geleneksel Yahudi kanunlarına göre yargılanmak istediğini söyleyen Ben-Uliel’in Duma olayının sonrasında hakkında uzaklaştırma emri olmayan tek şüpheli olması, kendisini Şin Bet’in gözünden kaçırmış olduğu söylentilerini beraberinde getirdi.
Diğer yandan Ben-Uliel’in ailesi bir video yayınlayarak oğullarının suçsuz olduğuna inandıklarını ve itiraflarına Şin Bet’in uyguladığı işkencelerin yol açtığını iddia etti.