77 yaşındaki Holokost Kurtulanı Anya Ponimonsky, Polonya’da doğup büyüdüğü Radomsko adlı küçük kentin öğrencilerine yaşam öyküsünü anlatmasının ardından, bu gençlerin ülkelerine döndükten sonra kentlerindeki eski Yahudi mezarlığını bakım altına alacaklarını tahmin edemezdi.
İsrail’in Kiryat Bialik adlı kentinde yaşamakta olan 77 yaşındaki Anya Ponimonsky, posta kutusunu açtığında güzel bir sürprizle karşılaştı. Polonyalı öğrencilerin Ponimonsky’nin doğup büyüdüğü Polonya kentinde bulunan Yahudi mezarlığını temizleyip, onarırken çekilmiş fotoğrafları gönderilmişti kendisine.
Naziler tarafından bir katliamda öldürülmüş diğer 21 Yahudi arasında Anya Ponimonsky’nin büyükannesi ve teyzesi bu mezarlıkta yatmaktaydı. Bu katliamdan tek kurtulan kişi olan Anya fotoğrafları görünce gözlerine inanamadı. Gözyaşları içinde eşine telefon etti, “Sözlerini tuttular” dedi.
Bu duygusal macera aslında Polonyalı bir grup lise öğrencisinin Kiryat Bialik’i ziyaret ettikleri altı hafta önce başlamıştı. Anya Ponimonsky bu öğrencilere doğduğu kent Radomsko’da kurulan gettodan nasıl kurtulduğunu anlatmıştı. Konuşmasının sonunda Radomsko’daki Yahudi mezarlığının bakımsızlığından ne kadar üzüntü duyduğunu, her tarafı kaplayan arsız otlar nedeniyle mezarların kime ait olduklarını belirlemenin imkansız olduğunu anlatmıştı. Anya’nın yaşam öyküsünden etkilenen Polonyalı öğrenciler ülkelerine döndüklerinde mezarlıkla ilgilenecekleri sözünü vermişlerdi.
Anya Ponimonsky yıllarca suskun kalmasının sebebini şu sözlerle ifade ediyor: “İsrail’e geldiğimizde hepimiz susmayı tercih ettik. Gençtik, lisanı bilmiyorduk, aile kurduk. Yaşadığımız günü ve geleceğimizi düşünmeyi tercih ettik. Geçmiş hakkında hiç konuşmadık. Her yıl Holokost’u Anma Günü’nde televizyonu izliyor ve ağlıyorduk. Anlatılan kişisel öyküleri dinliyor, gözyaşları içinde kendi yaşadıklarımla karşılaştırıyordum. Çocuklarım beni görüyor, bir Holokost kurtulanı olduğumu anlıyorlardı. Fakat neler yaşadığımı bilmiyorlardı.”
Anya Ponimonsky önce çocuklarına, sonra torunlarına anlatmakla başladı. Onun çarpıcı öyküsünü duyan ordu mensupları zaman zaman küçük gruplar halinde askerler yollayarak onlarla yaşadıklarını paylaşmasını istedi.
Yaklaşık iki ay önce de Radomsko’dan Polonyalı gençlere Holokost deneyimlerini anlattı. “Onların karşısında misyonumu göreve getirdiğim inancımı korudum. Dünyanın bizleri nasıl görmezden geldiğini, bir azınlığın tüm halkımızı yok etmesine nasıl göz yumduğunu anlattım. Benim için önemli olan böyle bir felaketin günümüzde de olabileceğini anlamalarını sağlamaktı. Tiyatro ve konserlere giden üst düzey kültürlü insanların nasıl acımasız katillere dönüşebildiğini kavramalarını istedim.”