Çocuğuyla birlikte uyumak çoğu anne baba için büyük bir keyiftir, çocuklar da çoğunlukla bu paylaşımdan hoşlanırlar, anne babadan ayrılmak istemezler. Anneler en çok “kışın üşümesinler, üstleri açılmasın” diye, diğer zamanlarda ise “gece yalnız yatınca korkuyor, bizimle yatmak istiyor” bahaneleriyle çocuklarını yanlarında yatırırlar. Belli bir yaştan sonra bunu sınırlamak ve anne ile çocuğun ayrışmasını sağlamak, çocuğun bireyselleşmesi ve ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Nedenleri neler olabilir?
Özellikle bebeklik döneminde anne-babalar ya yorgunluktan, ya özlemden, ya da artık pes ettiklerinden dolayı bebek uyumadığında yataklarına alırlar. Daha büyük çocukların anne-babalarının yanında yatma isteği tuvalet ihtiyacından, korktuklarından, güvende hissetme ihtiyaçlarından veya anne-babalarıyla yeterince beraber olamadıklarından kaynaklanıyor olabilir. Yalnız kalmak istememe, çeşitli yaşam olayları (deprem, kazalar, hastalık, boşanma vb.), korkular, anne babaların tutumları, uygun olmayan fiziksel koşullar (fazla ışık, gürültü) bu duruma yol açan diğer faktörlerdir. Anne baba ile yatma konusundaki ısrarın en önemli nedenlerinden biri ‘korku’ dur. Çocuklar bu dönemde bilmedikleri birçok şeyden korkabilirler. Bunların yansıması olarak korkulu rüyalar görebilirler. İzlediği bir filmden, haberlerden ya da duyduğu bir olaydan etkilenmiş olabilir.
Çocuğun anne babayla birlikte yatmasının ne tür sakıncaları vardır?
Anne ve baba ile beraber yatma, öncelikle çocuğun özgüveninin ve bağımsızlığının gelişmesini engelliyor. Çocuğun kendi yatağında ve kendi odasında uyuması bireysel gelişimleri için önemli bir adımdır ve buna izin verilmelidir. Çocuğun odasının ayrılmaması, hem çocuk hem de anne babanın yatış saatlerinde değişikliklere neden olacak, ebeveynler ayrı odalarda yatmak durumunda kalabilecek, bu durum eşlerin cinsel yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyecektir. Cinsel kimliği gelişmeye başlayan çocuklarında artık anne babalarıyla yatmaları sakıncalıdır.
Ne yapmak gerekir?
Kaygılı, evhamlı ve aşırı koruyucu anne babaların çocuklarında, yalnız yatamama sorunu daha fazla görülmektedir. Ayrıca bu çocuklar kreşe ve okula başlarken zorluk yaşamakta, ciddi ayrılma kaygısı yaşamaktadır. Eğer anne baba izin verirse ve çocuğuna gerekli alanı sağlarsa, her çocuk bir gün kendi yatağında, kendi odasında, kendi özelinde olmak isteyecektir. Çünkü çocuklar annelerine yapışık kalmak istedikleri kadar özgürleşmek ve bireyselleşmek için de mücadele verirler. Buna fırsat tanımayan aşırı koruyucu, baskıcı ebeveynler genelde ya çok pasif ve içine kapanık ya da çok asi çocuklarla karşı karşıya kalmak durumunda kalabilirler. Yapılması gereken şey, çocuğun yaşına uygun özgürlüklerini tanıyıp, ona alan vermek, ancak gerektiği yerlerde de sınır koyabilmek, kararlı ve istikrarlı olabilmektir.