Renkler Otizm Akademisi

Otizmli çocuklar ve aileleri için kurulan yepyeni bir oluşum, bu oluşumu hayata geçiren genç, dinamik ve başarılı bir psikolog ve çocukların becerilerini arttırıp, davranışlarını değiştirecek etki dolu uygulamalar… Renkler Otizm Akademisi’ni tanımak, otizmli çocuklara ve ailelere bu eşsiz kurumu tanıtmak için Uzm. Psk. Sandra Pasensya Duenyas ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bu bilgi dolu buluşma için kendisine çok teşekkür ederiz.

Sohbetimize başlamadan önce, herkesin fikir edinebilmesi adına kısaca otizmi anlatabilir misiniz?

Otizmin önemini vurgulayabilmem ve herkesi otizm farkındalığına davet edebilmem açısından sohbete bu soruyla başlamak harika oldu, teşekkürler. Otizm, doğuştan gelen veya çocukluk çağında ortaya çıkan gelişimsel bir bozukluktur. Otizm, iletişim - etkileşimde güçlükler ve sınırlı - yineleyici davranış grupları ile kendini göstermektedir. Karşılıklı konuşamama, göz kontağı kuramama, etkileşim başlatıp sürdürememe, duygularını paylaşamama davranışları iletişim - etkileşimde güçlüklere örnek gösterilebileceği gibi, yineleyici motor - vokal eylemler, rutinlerin değişmesine esneklik gösterememe, kısıtlı ilgi alanları ve duyusal süreçlere yüksek - düşük düzeyde tepki gösterme de sınırlı-yineleyici davranış gruplarına örnek verilebilir. Günümüzde her 68 çocuktan biri otizmli. Giderek artan bu oran, akla erken tanı ve erken psiko-eğitimi getiriyor.

Oran gerçekten çok yüksekmiş. Siz de bu alanın ‘erken psiko-eğitim’ tarafında yer alıyorsunuz. Her kurumun arkasında, emeğiyle, sabrıyla o kurumu eşsiz bir yer haline getiren biri vardır. Renkler Otizm’in renkli dünyasını da siz oluşturdunuz. Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Elbette. Psikoloji eğitimimi Fransa’da Sorbonne Üniversitesinde tamamladıktan sonra, İngiltere Liverpool Üniversitesinde klinik psikoloji uzmanlığımı onur derecesiyle aldım. Bu süreçte, ‘Otizmli Çocukların Duyusal Süreçlerinin Davranış Problemlerine Etkisi’ konulu tez çalışmam uluslararası platformda birinci seçilererek hem bana başarı ödülü kazandırmış oldu, hem de otizm alanına davranışsal yaklaşımla kattığım yeniliklerin önünü açtı. Gerçekleştirdiğim birçok araştırma ve bilimsel çalışma ile ulusal ve uluslararası kongrelere konuşmacı olarak davet ediliyorum. Ayrıca, başlattığım ‘Otizme Işık Tut’ projesi ile de sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında otizm farkındalığını geniş kitlelere tanıtmakta, birçok üniversite ve okulda öğrencilerle, uzmanlarla buluşup söyleşiler yapıyorum. Uzun yıllardır otizm alanında olmam ve edindiğim deneyimlerin bir meyvesi niteliğindeki ‘Renkler Otizm Akademisi’, tüm bilgi birikimimi aktardığım ve oluşturduğum renkli dünyasıyla çocukların ve ailelerinin umutlarını renklerdiğimiz bir yer haline dönüştü. Çalışmalarıma artık çoğunlukla Renkler Otizm’de devam ediyorum.

Hem etkileyici bir özgeçmiş, hem de heyecanla anlatılan aktif projeler... Gerçekten çok etkileyici bir iş yapıyorsunuz. Biraz da Renkler’den bahsedelim... Neden ‘Renkler’?

Otizm alanına ilk girdiğim günden beri dilimde bir cümle vardı: “Her çocuk bir renk, her renk ışık tutsun diye...” Bu cümle şu anda Renkler Otizm Akademisinin ana temasını oluşturuyor. Her çocuk gerçekten dünya üzerindeki bir renk... Sarısıyla, kırmızısıyla, pembesiyle, mavisiyle... Hepimizin hayata kattığımız bir renk var. Bu düzeni tüm renklerin farklı uyumu, farklı birleşimi ile kuruyoruz. Otizmli çocukların herbiri de hayata ışık tutan bir renk. Kurum logomuzdan da anlaşıldığı gibi her renk, hayat ağacının yapraklarını oluşturuyor ve bu yapraklar hayata nefes katıyor. Dileğim, Renkler Otizm Akademisinin tüm otizmli çocuklara daha da fazla renk katarak, onların hayatlarını aydınlatması...

Logonuzun anlamı, kurumsal isminizin derinliği... Çok etkileyici! Renkler Otizm Akademisi, otizmli çocuklar için ne tür çalışmalar gerçekleştiriyor?

Renkler Otizm Akademisi, ‘psikoloji’ ve ‘eğitim’ kavramlarını harmanlayarak, bilimsel yaklaşımlar üzerine kurulu ‘psiko-eğitim’ sistemini otizm alanında uygulayan ilk klinik örnek oldu. Otizmli çocuklara verdiğimiz eğitim ve danışmanlığın yanı sıra, onların vazgeçilmez bir parçası olan ailelerine de çocuklarının rehberi olabilmeleri adına eğitim ve süpervizyon veriyoruz. Çocuk – terapist – aile dinamiğinin etkili kurulduğu sistemimizde, klinik – kaynaştırma – ev üçlüsünün de takibi sağlanıyor.

Renkler Otizm, davranışsal, gelişimsel, bilişsel ve duygusal yaklaşımları, çocukların bireyselleştirilmiş farklılıklarını göz önünde bulundurularak gerçekleştirdiği uygulamaların yanı sıra, geniş terapi yelpazesi ile de dikkat çekiyor. Otizmli çocuklara, ergenlere ve yetişkinlere bağımsız beceriler kazandırma, edinilen becerileri arttırma ve uygun olmayan davranış problemlerini söndürmeye yönelik yapılan davranış uygulamaları, akademik, günlük yaşam, sosyal yaşam, öz bakım çalışmaları ile birlikte sunulmakta ve otizmli çocuğun hayatına her noktada dokunulmakta. Renkler Otizm Akademisinde sürdürülen psiko-eğitim çalışmaları, destekleyici teknoloji ve otizme özel tablet uygulamaları ile destekleniyor. 

Uluslararası platformda kazandığınız ‘Davranış Problemleri’ne yönelik başarınızın yanı sıra, psiko-eğitim kavramını otizm alanına ve klinik ortamına taşıyor olmanız da yeni ödüllerin öncüsü olacak gibi görünüyor. Renkler Otizm’de aileler için de çalışmalar yapılıyor mu?

Öncelikle güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Elbette, aileler çocukların vazgeçilmez bir parçası. Renkler Otizm Akademisinde ailelere düzenli olarak eğitim ve danışmanlık veriliyor. Ev ortamında gerçekleştirecekleri uygulamalar için belli bir düzen içerisinde süpervizyon verilmekte ve çocuklarının rehberi olabilmeleri adına destekleniyor. Kuruma kayıtlı olmayan aileler için ise aylık eğitimler, seminerler ve workshoplar düzenleniyor. Ayrıca uzman konuklarımızla otizme ve ailelerin hayatlarına ışık tutmaya çalışıyoruz.

İçten ve bilgi dolu sohbetiyle bize renkli bir dünyanın kapılarını açan Uzm. Psk. Sandra Pasensya Duenyas’a çok teşekkür ediyor, Renkler Otizm Akademisine başarılar diliyoruz. Keyifle yazdığım bu yazının tüm otizmli çocuklara ışık tutması dileğiyle...