İkinci Dünya Savaşı sırasında 1 milyondan fazla Yahudinin Nazilerce katledildiği Auschwitz-Birkenau toplama kampının Sovyet askerleri tarafından kurtarıldığı 27 Ocak günü BM tarafından Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma günü olarak kabul edilir.
İlk kez geçtiğimiz yıl Ankara'da Holokost kurbanlarını anmak üzere resmi tören düzenlenmişti.Bu yıl ikincisi AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır'ın katılımıyla Ankara Üniversitesi'nde gerçekleşti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu anma töreni için yolladığı mesajında" İnsanlık tarihinde benzeri bulunmayan bir vahşet olan Holokost sırasında Avrupanın ortasında milyonlarca masum insan akıl almaz yollarla yok edilmiştir...Holokost başta olmak üzere insanlığa karşı işlenen suçları hatırlamak anmak ve gelecek nesillere aktararak bir daha yaşanmamasını sağlamak bir insanlık görevidir. İnsan hayatını en mukaddes değer olarak gören ülkemiz bu ve benzeri suçların bir daha asla tekrarlanmaması için gereken adımları atmaya devam edecektir," dedi.
Açılış konuşmasını yapan Ankara Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Erkan İbiş konuşmasında Ankara Üniversitesi'nin kuruluşunda katkı sağlayan 7 Alman Yahudi bilim adamını saygıyla andı ve üniversite olarak antisemitizme ve her türlü ırkçılığa karşı olduklarını söyledi.
İbiş'in konuşmasının ardından Liberation of Auschwitz isimli kısa film gösterimi,Kadiş dinletileri yanı sıra Enka Adapazarı Okulları öğrencileri "Genç Gözüyle Holokost"programı kapsamında aldıkları holokost eğitimi ve Auschwitz kampına yaptıkları ziyarete dair izlenimlerini paylaştılar.
Daha sonra kürsüyü devralan Uluslararası Holokost Anma İttifakı Türk Heyeti Başkanı Büyükelçi Tunç Üğdül, "2015 yılında Yahudi cemaati üyeleriyle birlikte sadece acıları değil sevinçleri de paylaştığımız bir yıl oldu" diyerek,geçtiğimiz sene düzenlenen anma törenlerinin yanı sıra Edirne Sinagogunun yeniden açılışı,Hanuka kutlaması gibi gelişmelere değindi. Üğdül ayrıca, bir Türk diplomatı olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi zulmüne maruz kalan Yahudilere hayatları pahasına ölüm kamplarına gitmekten kurtaran hatta bunun için ölüm trenlerine binerek onlarla ölüme gitmeyi göze alan seleflerini saygıyla andığını belirtti.
Kürsüyü devralan Rav İzak Haleva da Holokostu "Tanrının yarattıklarının canlarından edilmelerinin,kendini Tanrının yerine koyma cüretini gösteren yaratıklar tarafından hiçbir beis görmeden uygulanmaya konması olarak tanımladı ve bu nedenle de güncel olduğunu,insanlığın belleğinde güncel tutulması gerektiğini vurguladı.Bir din adamı olarak ,buradan hepimizin Tanrısına yakarıyorum diyen Haleva,"Tanrım ne olur bunu unutturma" ve "Tanrım bu musibetten ders alalım ki bir daha asla olmasın," şeklindeki dileklerini dile getirdi.
Kapanış konuşması için kürsüye gelen AB Bakanı Bozkır ise yakın dönemde antisemitizm hastalığının kendisine İslamofobi ve yabancı düşmanlığı gibi yeni dostlar devşirdiğini söyledi. Çok kültürlü toplum ve birlikte yaşamı tehdit eden sağ partilerin yükselişini salgın hastalığa benzeten Bozkır; antisemitizm, İslamofobi ve yabancı düşmanlığının zaman zaman Türk toplumunun bazı marjinal kesimlerinde de etkin olduğunu gözlemlediklerini aktardı.
Bozkır son olarak "Hangi etnik dini ve mezhebi kimliğe karşı olursa olsun herhangi bir nefret söylemine müsade etmelerinin" mümkün olmadığının altını çizdi.
Holokost kurbanları anısına mum yakma töreni ardından fuayeye geçen konuklara, Şalom Gazetesi'nin değerli üyelerinden Alberto Modiano, hazırlamış olduğu "Holokost Simgeleri" isimli fotoğraf sergisini tanıttı.