Uzayekonomisi.com

Dünya ekonomisi resesyona mı giriyor kaygısı ortadayken uzay ekonomisini konuşmak için erken diyenler için evet evren genişlemeye devam ediyor.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
27 Ocak 2016 Çarşamba

Ortada bir ticari kayıp riski var demek için evren geniş ama İsviçreli bilim insanlarının düzenlediği World Economic Forum serilerinin Davos’taki versiyonunun bu seneki başlığı “4.ncü Sanayi Devrimi”. İstanbul Ekolü olarak önden giderek bunu görüyor ve arttırıp “Uzay Ekonomisi” diyoruz.

 

Başlığın commercial uzantılı olarak bitmesi tesadüf değil. ABD’de uzaya ticari uçuşların artık bir yasası bile var. SpaceX, Planetary Resources, Virgin Galactic, Blue Origin, OneWeb, Avio SpA, Planet Labs belki dünyada ve ülkemizde birçok kişiye bir şey ifade etmiyor. Teknoloji deyince akla Apple, Microsoft, Sony Playstation, Samsung, LG, HP ya da Facebook, Twitter geliyor olabilir. Mobilin ve internetin bu kadar yaygın olduğu bir dönemde 5G gündemi daha yoğun kaplıyor olabilir. Ancak, orda bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür. Bahsettiğimiz köy, ABD’li astronomların yeni iddia ettiği Güneş Sistemimizdeki 9.ncu gezegen. Aslında Pluton’nun hakkı yendiği ve gezegen statüsü elinden alındığı için yenisine (eğer bilimsel olarak kabul görürse) dokuzuncu gezegen diyorlar. CERN’de ışık hızının geçildiği haberi ajanslarda geçerken, ticari uzay yarışında geri kaldığımızı pas geçmeyelim. Tüm evrenin kendi etrafında döndüğünü temsil eden Mevlana’dan sema gösterimizle, Hezârfen Ahmed Çelebi, Piri Reis’in hala açıklanamayan dünya haritası, Vecihi Hürkuş, Sabiha Gökçen gibi havacılık tarihine geçmiş değerlerimiz ve ay yıldızlı bayrağımızla “İstikbal Göklerdedir” diyerek yönümüzü yukarıya daha hızlı çevirelim. Dünyadaki tüm iktisadi ekollerin, Smith, Ricardo, Keynes, Mises, Marx, Roubini gibi iktisatçıların tüm doktrin ve kuramlarının bu dünya özelinde olduğunu ve bu anlamda uzay ekonomisini kapsamadığı için artık ‘old fashion school’ olarak kaldıklarını iddia eden ve hep ilkleri yazan ‘İstanbul Ekolü’ köşemiz, 4 Şubat 2015 tarihli “Uzay Ekonomisine Giriş” yazısındaki “Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası ne olacak?” gibi soruları ile aslında bir sene önce havacılık (denizcilik) ve iktisat tarihimize geçti.

Gelelim konumuza. Star Wars 8 Aralık 2017 yılına ertelenince biraz keyfimiz kaçmış olabilir ama bunu Fox’ta bu hafta yeniden başlayan ajan Fox Mulder ve Dana Scully ikilisinin X-Files dizisi bertaraf edecektir. Serinin yedinci filminin 10 milyar dolarlık ticari büyüklüğü ile hazır Star Wars demişken, ABD’li Planetary Resources şirketinden devam edelim. Şirketin sitesine girdiğinizde, sizi küçük bir anket karşılıyor. Sorulardan biri de “Star Trek mi, Star Wars mu?” Bu kısma ne desek aynı kapıya çıkıyor artık. Yeni serinin yönetmeni Jeffrey Jacob Abrams olduğuna ve Lost’u da çektiğine göre, sorunun cevabında aslında kaybeden yok. Diğer sorulardan biri şu şekilde: “Uzayda bir asteroide isim verseniz bu ne olurdu?”. Cevaba “İstanbul” yazdım. Bize sormak istediğiniz başka sorular var mı kısmına ise “Orada uzaylılar var mı ve 51. Bölge gerçek mi?” diye yazdım. Cevap gelirse buradan paylaşacağım.

Peki, kim bu Planetary Resources şirketi

Anderson ve Diamandis soyadları ile iki ABD’li girişimci. Yatırımcıları arasında şu anki Google’un kurucusu ve yatırımcısı Larry Page ve Sherpalo fonu var. 7 Ocak 2016’da dünya üzerindeki astreoid materyalleri ile ilk 3D nesneyi basan şirketin amacı uzaydaki astreoidlerdeki metalleri ve madenleri değerlendirmek. Peki, bu hakkı onlara kim veriyor? ABD’de 25 Kasım 2015’de Kongre’den geçen “U.S. Commercial Space Launch Competitiveness Act (H.R. 2262)” kanununu onaylayan Başkan Obama. Federal Aviation Administration, drone’larını kayıt altına alınması kararında olduğu gibi, ticari uzay uçuşlarının da yasal regülatörü. NASA ise son olarak, geçtiğimiz haftalarda başarılı bir iniş gerçekleştiren SpaceX Falcon 9 roketini dikkate alarak, ISS Uluslararası Uzay İstasyonuna kargo taşıyacak üç şirketten biri olarak, Tesla’nın CEO’su Elon Musk’un şirketi SpaceX’i seçti. Tesla elektrikli otomobiller üreten şirket. Google ise arama motoru olarak bilinse de, Google Robotics ile robot teknolojilerine ve yapay zekâya hızla yatırım yapmaya devam ediyor. İngiltere’de bu anlamda Parlamento’da farkındalığı arttırmak için uzay endüstrisinin birliği olan UK Space, The Space Trade Association altında “Parlamento Uzay Komitesi” bulunuyor.

Bizde, İstanbul Finans Merkezi örneğindeki gibi internette karşımıza daha çok binaların gelmesi gibi, uzaya ekonomisi ve uzaya ticari uçuş deyince, karşımıza öncelikle uzaya gidecek ilk turistimiz ile ilgili magazin sayfaları geliyor. Evet, işin Komutan Logar gibi bir magazinsel boyutu var ancak Amerika’da altına hücum döneminde yaşandığı gibi, ilk giden ilk koloniyi kurar ve madenin başına oturan ‘Deli Dumrul’ o olur boyutu da var. Maden deyince akla ilk önce onsu 1.100 dolar seviyelerinde gezen altın geliyor. Peki, borsalardaki çöküş ne olur diye piyasalara dair bir soru gelirse akla, New York Stock Exchange’in kuruluş amacını ve tarihini hatırlamak lazım. ABD’yi doğudan ve batıdan birleştirecek tren yolu şirketlerinin tahvil ve hisse senetlerinin ticareti için kurulan NYSE ile aslında dünyada sermaye piyasalarının, Lloyds ile ticari deniz taşımacılığı kapsamında sigortacılığın ve yeni kıtaların keşfi için İtalya’da banco’ya mallarını emanet eden girişimciler ile bankacılığın başladığı düşünülünce, Dow Jones 16.000’de yönünü aşağıya çevirmiş, yukarıya çıkmak için uzaya yeni çıkışları bekliyor desek yeridir.

Dünya ekonomisi resesyona mı giriyor kaygısı ortadayken uzay ekonomisini konuşmak için erken diyenler içinse, evet evren genişlemeye devam ediyor, ortada bir ticari kayıp riski var demek için evren geniş ama İsviçreli bilim insanlarının düzenlediği World Economic Forum serilerinin Davos’taki versiyonunun bu seneki başlığı “4.ncü Sanayi Devrimi”. İstanbul Ekolü olarak önden giderek bunu görüyor ve arttırıp “Uzay Ekonomisi” diyoruz.