ABD´de bir temyiz mahkemesi, bir grup Soykırım kurtulanının, 2. Dünya Savaşı sırasında beş yüz binin üzerinde Yahudi´nin öldürülmesindeki rolü nedeniyle Macaristan´a açtıkları tazminat davasını tekrar yürürlüğe koydu.
Kolombiya Bölgesi ABD Temyiz Mahkemesi, 1947 yılında Müttefik Kuvvetler ve Macaristan arasında yapılan barış anlaşmasının, Macar yetkilileri haklarında dava açılmasına karşı korumadığına karar verdi. Daha önce 2014 yılında bir federal hakim, bunun anlaşmanın kurallarını bozacağını söyleyerek davayı reddetmişti.
Dördü Amerika'da yaşayan on dört Soykırım kurtulanının birlikte açtıkları davada Macaristan hükümeti ile ulusal tren yolları, Nazilerin Yahudileri ölüm kamplarına taşımalarına ve Yahudilerin mülklerini zimmetlerine geçirmelerine yataklık etmekle suçlanıyor.
Dava, davacıların Macaristan'daki hukuki haklarını aramaya girişmelerinden önceki adım olarak bir alt mahkemede görüşülecek.
Geçtiğimiz yıl Chicago'da da Macaristan'a karşı açılan benzer bir davada, federal temyiz mahkemesi, Soykı rım kurtulanları ve varislerinin önce Macaristan mahkemelerinde haklarını aramaları gerektiği yönünde karar vermişti. Davanın görüldüğü Washington mahkemesinde görevli hâkim Sri Srinivasan Macaristan'ın, barış anlaşmasının davacıların hak iddia etmelerinin tek yolu olduğu iddiasını reddetti.
Srinivasan ayrıca hükümetin bu tip sorunların mahkemede çözümlenmemesi gereken politik hassasiyet içeren sorular gündeme getirdiği iddialarını da reddederek, “Macar hükümetinin Macar Yahudilerine savaş süresince yaptığı yanlışlar tarifsizdir ve inkâr edilemez. Federal kanunlar kurbanların hak aramasına imkân tanımakta, davacılara el konulan mülklerini geri alma ve Macar Yahudilerine yapılan kıyımın hesabını sorma şansı tanımaktadır” dedi.
Kurtulanlar 2010 yılında Macaristan'a karşı açtıkları davanın bir sivil davaya dönüşmesi umuduyla harekete geçmiş ve bunun tüm Soykırım kurtulanlarına örnek olmasını hedeflemişlerdi. Demiryolu soykırımda mühim bir rol oynamış, dört yüz binin üzerinde Macar Yahudi’sinin 1944 yılında sadece iki ay gibi kısa bir sürede Polonya'da bulunan Auschwitz Ölüm Kampına ulaştırılmasına imkân sağlamıştı.
Davacılardan on ikisi Auschwitz ve diğer ölüm kamplarına yollanmış ve sağ kurtulmayı başarmışlardı.