“Ruhun elle birlikte çalışmadığı yerde, sanat olmaz* ”
Çocuk psikolojisinden çok iyi anlayan, çocukları güvenlik sınırları içinde serbest bırakıp kendilerini keşfetmelerini sağlayan, bir o kadar da onlara hissettirmeden onları eğitebilen, muhteşem bir ressam olan Alev Çelikyay ile sanat ve çocuklar hakkında çok keyifli bir söyleşi yaptık.
Sanatla ilgilenen çocuklar neden daha başarılı olma eğilimindeler?
Sanatın bir ya da birkaç dalıyla uğraşan çocukların hayatın diğer alanlarında daha başarılı oldukları ile ilgili yapılmış çeşitli araştırmalar var. Duygu ve düşüncelerini, sanatın içinde yer alan yaratıcı ifade yöntemleri ile aktarmakla ilgilenen çocuklarda farklı beceriler de gelişiyor. Örneğin basit bir resim yaparken bile hayal gücünün harekete geçmesiyle başlayan bir süreç var. Bu durum, bunun en iyi nasıl yansıtılabileceğini araştıran bir düşünce akışını başlatıyor. Ne çizeceğine, nasıl çizeceğine karar verme, bir kompozisyon oluşturmaktan, malzeme seçimine, uygulamaya kadar bu akış işliyor. Kendi iç dünyasını yansıtırken aynı zamanda bir düşünceyi soyuttan somuta geçirme, canlandırma becerisi gelişiyor ve bunu yaparken sorun çözme yetisi işlemeye başlıyor. Ortaya çıkan sonuç ve başkaları tarafından beğenilmekle alınan haz ise doğal bir motivasyon kaynağı. Çocuğun bu yetileri kazanması ise hayatının diğer alanlarında da doğal olarak kullanabildiği enstrümanlara dönüşüyor. Bu gelişimle doğru orantılı olarak başarı da kendiliğinden geliyor tabi.
Yani çocuklar için sanat yalnızca boş zamanlarını değerlendirecekleri bir aktiviteden çok daha öte bir olgu öyle ise?
Evet. Her çocuk içine doğduğu dünyayı beş duyu üzerinden tanımaya çalışırken, bir yandan sanatla uğraşmak kendi duyularını hayatta kalmanın ötesinde bir amaç için, kendini özgürce ifade etme ve toplumsal bütünleşme için kullanmasına olanak tanıyor. Çocuğun kendine özgü iç dünyası ile yaşadığı ortamla, toplumla kurduğu bu bağ böylelikle sağlam bir köprü haline geliyor.
Sanatın çocuklara kazandırdıkları nelerdir? Sence çocukların kişisel gelişiminde sanatın önemi var mı?
Mutlaka var. Çocuklar kendilerini özgürce ifade edebildikleri ölçüde daha iyi gelişirler. Bu açıdan doğru ortamı yaratmak çok önemli. Sanat, farkındalığın, gözlem becerisinin, empati ve duyarlılığın gelişmesini, estetik duygusunun oluşmasını sağlar, farklı ve çoklu açıdan bakmayı öğretir. Sosyal gelişimi destekler. Resim, seramik, heykel yapmayı seven bir çocuk etrafını gözlemlemeyi, yorumlamayı, canlandırmayı öğrenir, farklılıkları rahat kabullenir. Bunu kendi algısıyla bütünleştirerek ortaya özgün şeyler çıkartabilir. Tiyatro ile uğraşan bir çocuğun özgüveni, ifade biçimi gelişir. Olaylara eleştirel, çözümsel bakabilir. Enstrüman çalan, müzikle uğraşan çocuklarda duyusal ve sosyal gelişimin yanı sıra dil gelişimi, beden ve psiko-motor gelişiminin de desteklendiğini biliyoruz. Bu saydıklarım sadece bir kaç üst başlık, bunlarla birlikte gelişen birçok değer oluşumu da var. Sevgi, saygı, ahlak, hoşgörü gibi...
Bazı çocuklar sanatın bir dalı ile ilgilenirken sıkılıp başka alanlara kaymak istiyorlar. Bu gibi durumlarda ne yapmalıyız?
Eğilimlerimiz doğrultusunda oluşan dürtülerle hareket eden varlıklarız. Başta ebeveynler, sonra da eğitmenler olarak çocuğun eğilimlerini çok iyi gözlemlemek gerekiyor. Elbette farklı şeyleri deneyimlemek isteyeceklerdir. Bu bazen etraftaki rol modellere göre yanıltıcı tutkular olarak ortaya çıkabiliyor. Bir müzik grubuna özenen çocuk gitar ya da davul çalmak isteyebiliyor. Bu geçici hevesler çocuğun gerçek eğilimi ile uyuşmadığı zaman sürekliliği olan bir tutkuya dönüşemeyebiliyor. Israrcı olmak yerine onun gerçekten severek yapacağı uğraşıyı keşfetmek ve denemesine izin vermek ve bu ortamı yaratmak gerekiyor.
Senin çocuklarla çalışırken yaklaşımın nasıl?
Her çocuğun yaşına ve ilgi alanlarına göre çalışmaya gayret ediyoruz. Bunu yaparken belli kalıplara sokmaktan mutlaka kaçınıyoruz. Kendilerine özgü olmaları en büyük değer. Bunu ortaya çıkartmalarını teşvik ediyoruz, formatlamıyoruz, yönlendirmiyoruz, seçenekler sunuyoruz ve kendi dünyalarını yansıtacak doğru ortamı sağlıyoruz. Sahici Çocuk Sanat ve Gelişim Atölyesi aslında onlar için bir laboratuvar gibi. Burada birçok farklı malzeme ve teknik imkânlar var. Seramikten, resme, malzeme dönüştürmeden, heykel ve oyuncak yapımına kadar... Yaratıcılıklarını eğlenerek keşfedecekleri bir yer. Bir çocuk ve aile gelişimi danışmanımız var. Her bir çocuğun özgün yapısına uygun yaklaşım tarzı olması gerçeği bizim için çok önemli. Bu konuda aileler ile de sürekli iletişim içindeyiz. Geri bildirimler yapıyoruz. Ayrıca danışmanımız ile yürüttüğümüz ailelere yönelik programlarımız var. Bunlardan ilki çocuğun tutkusunu keşfetmeye yönelik ‘Muhteşem Çocuklar’ adını verdiğimiz bir farkındalık programı. Dört modülden oluşan kanıtlanmış metotlara dayalı bir koçluk programı bu. Amacımız bir yandan kendilerini, yeteneklerini keşfederken esas olarak hayatlarında sorunlarla rahat baş edebilen, kendini, tutkularını gerçekleştiren, mutlu ve başarılı bireyler olmalarına yardımcı olmak.
Bilimsel olarak sanatın beyin üzerindeki pozitif etkileri hiç araştırıldı mı?
Evet. Böyle araştırmalar var. Sanatla uğraşmanın beyin, düşünce sistemi, hatta duygusal ve ruhsal etkilerinden de söz etmek lazım. Örneğin bazı hastalıkların tedavisinde farklı sanat dallarının olumlu etkileri olduğunu biliyoruz. Sanatla uğraşan insanların genel olarak doğaya, çevrelerine, insanlara karşı daha duyarlı oldukları da bir gerçek. Bunun yanı sıra konsantrasyonun artırılmasında, mental bazı rahatsızlıkların giderilmesinde, bazı blokajların kaldırılmasında da etkisi var.
(*) Leonardo da Vinci