‘Genç gözüyle Holokost’ projesinde yer alan Enka Okulu öğrencileri, anma töreninde izlenimlerini paylaştı

Toplum
4 Şubat 2016 Perşembe

ÖZNUR (...) Bu eğitiminde yer aldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Bu eğitimin başında öldürülen insanların sayısını öğrendiğimde ne kadar çok insanın yine insan tarafından katledilmiş olduğunu kavramakta zorlandım. Daha sonra ölüm kamplarında insanlara ait eşyaları gördüğümde artık rakamlar anlamını yitirmişti. Her birinin hayata dair hayallerinin, geleceklerinin de yok edildiğini gördüm. Kurbanlara ait her bir valizde, ayakkabıda, aynada, tarakta ayrı bir hayatın izleri vardı, hepsi tamamlanamadan son bulmuş bir hikâyeden geriye kalanlardı. Orada sadece bu insanlar öldürülmedi; biten her hayatla birlikte aşkları, hayalleri geri kalanların umutları da öldürüldü. Ve anladım ki bunu yapanlar sadece buradaki insanların değil tüm insanlığın katiliydi. Auschwitz’i gezerken bunların yaşanmamış olmasını o kadar çok istedim ki.

Bildiğim ve inandığım bir şey var: Bir kimse herhangi bir şeyden acı duyabiliyorsa bu, onun canlı olduğunu gösterir fakat başkalarının acılarını da duyabiliyorsa bu da onun ‘insan’ olduğunu gösterir. Ben başkalarının acılarını duymayı öğrendim ve böyle acıların tekrar etmemesi için herkesin bunu öğrenmesi gerekir. Okullarda bunun öğretilmesi gerekir. Tarihsel gerçekler ışığında olayların sebeplerinin ve etkilerinin anlatılması, anlaşılması için düşünmenin yanında sistemli bir eğitimle ancak gerçekler anlaşılabilir. Son olarak şunu söylemek isterim ki bu bir ırkın değil tüm insanlığın meselesidir ve tüm insanlar bunu öğrenip çıkarması gereken dersi çıkarmalıdır.

LEVENT  (...) Geçmişte yaşananları yeterince iyi bilmeyince de aslında yaşananları tam olarak çözümleyemeyeceğimizi fark ettim. Biz insanlar hatalarımızı tekrarlayarak bir kısır döngü içine düşüyoruz. İnsanlık tarihi boyunca insanın insana yaptığı zulmü anlayabilmemiz için egolarımızdan sıyrılmamız ve tarafsız düşünebilmemiz gerek. Bunu başarabilmenin yolu da ruhumuza, vicdanımıza ve aklımıza yönelmek! Bizi bu çıkmazdan kurtarabilecek yegâne değer, hayatımız boyunca kaybetmememiz gereken kalbimizdeki insan sevgisidir. İnanıyorum ki sevgi bizleri kendimiz ile yüzleştirerek ön yargılarımızı, tabularımızı, inançlarımızı ve şartlanmışlıklarımızı bir kenara bırakmamızı sağlayacak. Böylelikle birlikte düşünecek, anlayacak ve öğreneceğiz. Bizler yeni nesil olarak insan olma adına kendimizde var olanı kaybederek kedimizi değersizleştirmemeli aksine bu hatalarımızdan ders alarak insanlık onurunu yükseltmeli ve korumalıyız. Hepimizi gönül sesimize kulak vererek, gerçek insan olmaya davet ediyorum.

SERKAN

Benim bahsetmek istediğim başlıca nokta şu: İnsanlarımızın, özellikle gençlerin içinde bir araştırma isteği, öğrenme aşkı yaratılmalı. İnsan her olaya objektif yaklaşabilmenin en önemli gerekliliği olan, önyargıdan uzaklaşabilmeli. Bizim eğitimimizin başlangıcı da böyle gelişmişti. Bu olaya din, dil ve ırk ayrımı yapmadan, tarihsel bilgiler ışığında objektif bir şekilde yaklaşmak ve doğruyu öğrenmek temel amacımızdı. Eğitime başlamadan önce bu gruba dahil olmak benim için hem heyecan verici hem de merak uyandırıcıydı. Eğitim sürecinde doğru bildiklerimin yanlış olduğunu öğrenmek şaşırtıcı olmuştu. Ayrıca Holokost eğitiminin bitiş sürecinde merak ve heyecanım farklı bir inanca dönüştü. Bu konu hakkında herhangi bir fikri veya bilgisi olmayanları bilinçlendirme inancı. Asıl amaç da bu olmalı zaten. (...)

 

HÜSEYİN CAN

(...) Eğitime katılma amacım bu konunun detaylarını öğrenmekti. Bunu yapabilecek olmanın heyecanı eğitim aşamasında en güçlü motivasyonumdu. Okulda konuyla ilgili eğitim almaya başladık. Holokost eğitimi ve şimdiye kadar okulumun sürdürdüğü eğitim anlayışı sayesinde araştırdıklarımın yetersiz olduğunu, konunun çok daha detaylı bir çalışma gerektirdiğini öğrendim. Kendi araştırmalarımdan daha ileriye gittim. Ama samimiyetle itiraf etmeliyim ki planladığımız ziyaretten yani Krakow’a gittikten sonra oradaki dokuyu, yaşananları en derinden hissettim ve içimi yoğun bir hüzün kapladı. Küçük yaşta aldığım bu eğitimin hayatımdaki kırılma noktalarından biri olduğunu düşünüyorum, ağaç yaş iken eğilir ne de olsa. Bu eğitim sayesinde empati kurma yeteneğimin geliştiğini ve olaylara daha farklı açıdan bakabildiğimi düşünüyorum. Eğitim bittikten sonra döndüğümde bu yaşadıklarımı çevremdekilere anlattım onlarda çok şaşırdılar ve hatta aralarından bazıları belki de benim kadar merak duymaya başladı. Bir daha asla böyle bir şey olmaması için din dil ırk hiç bir şey gözetmeksizin hepimizin insan olduğunu hatırlatmak istiyorum.  Hiçbir insanın, toplumun başına bir daha böyle bir şey gelmemesi için bir daha asla diyorum. Konuşmamın sonunda Türkiye Yahudi Cemaatine eğitim sürecimizde verdiği destekler için ekip arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bu eğitimde bizimle birlikte çalışan kıymetli öğretmenlerimiz James McMillian ve İlke Akvarup’a teşekkür ediyorum.