11 Eylül terörist saldırılarından sonra ABD toprağında en büyük terör eylemi olarak geçen Sen Bernardino saldırısını soruşturan FBI’ın Apple’dan telefonlardaki gizli bilgileri çözecek şifre anahtarını istemesi ülkede anayasal bir kriz yarattı.
Özel hayatın gizliliği mi daha önemli yoksa ulusal güvenlik mi?
Son yıllarda elektronik haberleşmede üçüncü kişilerin bilgileri izlemesine engel olmak için geliştirilen kripto (şifreleme) teknolojisi o kadar gelişti ki sokaktaki adamın Apple telefonu ile yaptığı ve şifrelediği konuşmayı FBI laboratuvarları bile çözmekten aciz.
FBI geçtiğimiz hafta Apple firmasına resmen talepte bulunarak Sen Bernardino faillerinin telefonlarındaki şifreli bilgileri elde etmek için yardım istedi.
Ancak Apple özel hayatın gizliliğini gerekçe gösterdi ve FBI’a yardım etmeyi reddetti.
Şirket ayrıca, bu bilgiyi vermesi durumunda FBI’ın yaptığı gibi eninde sonunda tüm bilgisayar korsanlarının şifreli metinleri çözeceğini, dolayısı ile yüz binlerce dolar ve müşteri kaybına uğrayacağını belirtti.
FBI’ın avukatları ise konunun bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu özel hayatın gizliliği prensibinin burada ikinci planda kalması gerektiğini savunuyor.
Söz konusu tartışma ABD’de yeni değil. FBI daha evvel de çocuk pornosundan terör hücrelerine bir çok soruşturma kapsamında teknoloji şirketlerinden kripto kırmak için bilgiler istemiş ancak talep ABD anayasasının koruması altında olan özel hayatın gizliliği prensibi ileri sürülerek reddedilmişti.
Ancak CNN’nin belirttiğine göre, FBI bu sefer özellikle ABD tarihindeki en büyük ikinci terör eylemi soruşturmasından yola çıkarak bu talebi yaptı.
Dolayısı ile eğer yasal süre içinde Apple bilgiyi vermez ve konu sonunda Yüksek Mahkeme’nin önüne gelirse, yargıçların önünde geçtiğimiz aralık ayında radikal saik ile 14 çalışma arkadaşını öldüren Sait Rizvan Faruk’un dosyası da olacak.