18 Mart Cuma günü I. Dünya Savaşında Osmanlı ordusunda şehit düşmüş Yahudi subay ve askerleri anmak için Acıbadem Yahudi Mezarlığındaki şehitlikte anma töreni düzenlendi.
Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Eli Arditi, Rav Leon Adoni ve cemaat bireylerinin bulunduğu törende Harun Niyego bir konuşma gerçekleştirdi. Niyego, “I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş savaşı sonrasında vatani görevlerini yaparken birçok dindaşımızın toprağa düştüğünü, bir kısmının ise şehit oldukları ya bilindi veya hiç iz bırakmadan geride ailelerini, eşlerini, çoluk çocuklarını bırakarak bu dünyadan göçüp gittiler. Ortada kalan eşler, aile yaşamlarını sürdürebilmek için yeniden evlenmek zorunda kaldılar” sözleriyle başladığı konuşmasına şöyle devam etti:
“Ancak Yahudi dini kurallarına göre savaşta, yolculukta veya bilinmeyen bir yerde ölen veya öldürülen, cesedi bulunmayan veya öldüğünü gören iki inanılacak şahit bulunmayan kişinin eşi ‘aguna’dır. Bu hanımların dinen boşanmaları mümkün olmadığından tekrar evlenemezler. Ölen kişinin hatırasına hürmetle, sembolik kabir yapılamayacağı gibi onların maneviyatı için Kadiş bile okunamaz.1923 yılına gelindiğinde, ortada kalan bu eşler ve kaybettikleri evlatlarının acısıyla yaşantılarını sürdürmeye çalışan anne ve babaların sayıları o kadar artmıştı ki İstanbul Hahambaşılık binasının önünde bir gösteri oldu. Toplumda oluşan gerginlik sebebiyle İstanbul Hahambaşılık makamı danışma amacıyla Kudüs Başhahamlığına bir mektup yazdı. 8 Ekim 1923 yılında İbranice yazılan mektupta şöyle denmekteydi:
‘Saygıdeğer Rav,
Turfanda armağanımızı, çalışmamızın ürününü Tora sunağınıza getirmekten onur duyuyoruz.
Kalplerindeki acı ile mersiyeler düzenleyen, agunot kadınlarımız çalışmamızın konusudur. Aklımıza gelen acil bir düzeltme fikrini, alaha’ya uygun olması şartı ile bir broşür düzenledik. Güçlü gözlerinizi bu yazılan çalışmada gezdirerek, içindeki fikirleri inceleyerek alaha’ya uygun görürseniz, Galut’ta bulunan bütün Rav’lara gönderip onların da onamalarını alarak, tüm agunot kadınlarımızı rahata ve evlenebilmeye kavuşturabiliriz.
Böylece, ricamız, yazıları dikkatle tetkik edip anlaklı gözlerinizle okuyup, yüksek fikirlerinizin bizlerle uyumlu olduğunu bildirmenizdir. Alaha’ya uygunluğuna hükmederseniz, hepimiz bir kişi imiş gibi, bu çalışmada payımız olduğu için ne iyi, ne güzel bir duyguya nail olacağız. Onları evlenebilme özgürlüğüne kavuşmalarına aracı olabilme, bizler için ne mutluluk!
Sizin onayınız sayesinde, alaha’ya aykırı davranma fikri zihnimizi karartmayacak, büyük bir yükümlülüğü üzerimizden atacağız.
Gözleri cevabınıza çevrili agunot kadınlarla birlikte sabırsızlıkla cevabınızı bekleyen bizler Şalom ve beraha ile saygılarımızı sunarız.’
Kudüs’teki Başhahamlığın bu mektuba ne yanıt verdiği bilinmiyor. Ancak söz konusu yasaların hiçbir şekilde değiştirilemeyeceği ve esnetilemeyeceği çok açıktı. Bu durumda, İstanbul Hahambaşılığı, başvuran acılı ailelerin evlatları ve dul kalan kadınların eşleri hakkında yasanın emrettiği gibi gereken araştırmaları yapmış, aldığı olumlu neticelere göre de Acıbadem Yahudi mezarlığında bu 18 şehidin hatıraları için adlarına birer sembolik mezar taşı yapılmasına onay vermiştir.
Mezarlık içinde inşa edilen şehitlik kitabesinde I. Dünya Savaşı’nda vatanı için şehit düşmüş kardeşlerimiz ve ismini bile bilmediğimiz nicelerinin anısına diye seslenirken, dedelerinin bu vatan için bilinmedik bir yerde toprağa düşüp kaldığını ve unutulduğunu düşünüp üzülen dindaşlarımızın kederini bir nebze azaltacağını düşünüyorum.
Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogu Vakfınca, 2008 yılında Acıbadem Yahudi Mezarlığı içinde inşa edilen şehitlik ülkemizde bir ilk oldu.
500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi de, bu zor günlerde vatan uğuruna canlarını vermiş herkesin inanç ayırımı yapmadan ortaklaşa girişilen mücadeledeki anlam zenginliğini 15 Mart tarihinde Ankara TBMM Mustafa Nevzat Kültür Evinde düzenlediği sergi ile devlet katına taşıdı.”