Farkındalık yaratmak için, mülteci çocuklara sihirli bir dokunuşta bulunmak için Michal Bardavid sizi #iamchild hareketine davet ediyor.
Michal Bardavid psikolog/dans terapisti ve aynı zamanda Çin televizyonu CCTV için Ortadoğu bölgesi muhabirliği yapıyor. Aynı derecede şevkle yürüttüğü bu iki benzemez kariyerini kendi mimarı olduğu bir sosyal sorumluluk projesiyle buluşturan Michal, Suriyeli çocuklar ile, eğlenceli ama daha önemlisi onları iyi hissettirecek bir faaliyet gerçekleştiriyor. Duygulara hitap eden 5 olumlu cümle ve bunları somutlaştırmaya yardımcı 5 figür. Güzel haber şu, yalnızca 10 dakika ayırarak sizin çocuklarınız da bu projenin bir parçası olabilir. Farkındalık yaratmak için, mülteci çocuklara sihirli bir dokunuşta bulunmak için Michal sizi #iamchild hareketine davet ediyor.
Michal, bize projenden bahsedebilir misin?
Suriye savaşının altıncı yılına girmesiyle ortaya çıkan bir proje. Henüz üç haftalık. CCTV muhabirliği yaptığım için sürekli sınırdan haber bildiriyorum. Sık sık mültecilerle karşılaşıyorum. Çocuklar yanıma geldiği zaman haber yaptığım için bir türlü onlara vakit ayıramıyordum. Ama daha kötüsü söyleyecek sözümün de olmadığını fark ettim. Psikolog ve dans terapist yanım “Bir şeyler yapmalıyım” diye can çekişiyordu. Bir daha sınıra gittiğimde hazırlıklı gitmeliydim. Dokunduğum Suriyeli çocuklara az da olsa pozitif bir duygu hissettirmek ve grup sinerjisi yaratarak onların keyif almasını sağlamak istedim. Beş olumlu cümle ve dans terapisi felsefesi ile uyumlu beş eş hareket buldum.
Neydi bu cümleler ve hareketler?
Ben güvendeyim, ben seviliyorum, ben bir bütünüm, ben güzelim, ben çocuğum. Hepsi Arapça söyleniyor. Bunlar onlara hatırlatmak istediğimiz şeyler çünkü savaşta bu çocuklar sorumluluk almak zorunda kalıyor. Çocuk olmaktan çıkmış bir sürü çocuk, çoğu yoğun bir travma geçiriyor. Bu çatışma ortamının içinde yıllardır yaşıyorlar, bunun içine doğmuşlar. Bomba sesleriyle uyanan çocuklar. Güvende olma duygusunu bilmeyen çocuklar. Tüm bu hissiyatlarının tersine o çocuk güvendeyim desin istedim. Güzel, sevilen bir çocuk olduğunu onunla birlikte söylemek istedim. Her oraya gittiğimde çocuklarla bir araya gelerek bu etkinliği yapmaya çabalayacağım.
Nasıl hayata geçirdin peki projeyi?
BM’de çalışan bir arkadaşım vasıtasıyla Kilis Vali Yardımcısı’na projeyi ve videoları yolladım. Gerekli izni aldıktan sonra kendisi beni bir yetimhaneye, bir merkeze ve Yarının Meşaleleri adlı bir öksüzler okuluna yönlendirdi. Okul Müdürü Ahmet Zorlu, çocuklara destek olmak isteyen ve farklı fikirlere açık bir insan. Okulun 100 kadar öğrencisiyle aktivitemi yapabildim. Bir yetimhanede de 20 Suriyeli kız çocuğu ile etkinliği yaptık. Şanlıurfa’da UNICEF’in katkılarıyla kurulmuş okula gidemeyen kız çocukları için ‘Benim Hayatım’ adlı merkezde ise 30 kadar kız ile bir araya gelme fırsatım oldu.
Projene bizleri de dahil etmek istiyorsun.
Evet, amacım bunun bir dayanışma çalışması olması. Hem böylece Suriyeli çocuklar onları destekleyen başkalarının da olduğunu görürler. Özellikle de kendileri yaşındaki çocukların onları düşündüklerini bilsinler. Buradaki çocuklarda bir farkındalık yaratmak açısından da faydalı olacağını düşündüm. Sonuç olarak bizleri ortak bir gelecek bekliyor.
Peki, nasıl yapacağız bunu?
Çok yakında Facebook’ta #iamchild hashtag’i ile bir video yayınlayacağım. Videoda hareketler ve sözler olacak. Bunları öğrendikten sonra aynı hashtag ile videonuzu sosyal medyada kendi hesaplarınızda ya da benim sayfama post edebilirsiniz. Çocuklar bu videoları seyrederken yüzlerinde oluşan mutluluğu gözümle gördüm. O yüzden hayalim bunun olabildiğince yayılması. Irak, İsrail, İngiltere ve İspanya’da bulunan arkadaşlarımın videolarını gösterdim; çok şaşırdılar. Dünyanın her yerinde onları düşünen insanların olduğunu bilmeleri çok yardımcı oluyor. 10 dakika ayırıp hakikaten çocukları sevindirebilirsiniz. Her sınıra gittiğimde farklı videolar götürebilmek istiyorum.
Burada çocuklarla yapma fırsatın oldu mu?
İlk etapta eski okulum olan International Community School’a gittim. Çalışmaya başlamadan evvel 7-8 yaşından itibaren çocuklara uygun bir dille oralarda ne olup bittiğini anlattım. 120 kadar çocukla rutini yaptık ve videoya çektik. Boğaziçi Üniversitesindeki öğrencilerim de destekledi.
Sınıra gittiğimde elimde klipler vardı. Çocuklarla hareketimizi yaptıktan sonra onlara klipleri gösterdim. Sizi destekleyen ne kadar çok insan var dedim. Bilgisayar ekranıma bakakaldılar, görüntülerin İstanbul’dan olduğuna inanamadılar ne de olsa Arapça konuşan çocuklar vardı.
En son geçen hafta bölgedeydin. Biraz bizimle oradaki atmosferi paylaşabilir misin?
Son iki kezdir sınır kapılarının olduğu Kilis’e gidiyorum. BM rakamlarına göre Türkiye’de yaşayan 1,5 milyon Suriyeli çocuk var. Bunların 500 bini okul dışında. Psikolojik olarak iyi durumda değiller. Kalabalık ortamlardan çekiniyor, uykularında sürekli kabus görüyorlar. Şu anda kamp koşulları zor da olsa Türkiye’de çok daha güvende olduklarını hissedemiyorlar. Onlara “Güvendesin, sen hâlâ çocuksun, oynayabilirsin, güzelsin,” demek istedim. Bir bütünsün dediğim zaman çok sevdiğin birine sarılıyormuş gibi kendine sarıl diyorum. Yetişkinlerin bile hatırlaması gereken gerçekler.