THY Euroleague finalinde Fenerbahçe, CSKA Moskova’ya uzatmada 101-96 mağlup olarak ikinci oldu. İlk kez final oynayan Fenerbahçe ikincilikte kalarak tarihi zaferi kaçırmış oldu.
Yıllardan 2013, Haziran ayının başlarında sıcak bir yaz akşamı ve bu gözler sevdiğim sporlar ve ligler içinde tarihin en önemli şampiyonluklarından birini görmek üzere - hem de canlı olarak. 1998’de ilk konsol oyunumu aldığımdan beri takip ettiğim San Antonio Spurs, Miami Heat’i deplasmanda yenip gözlerimin önünde o kupayı kaldırmaya çok yakın. Ta ki ben kalan saniyeleri geri sayarken Miami’nin can havliyle aldığı bir ribaund sonucunda, top köşede Ray Allen’la buluştuktan sonra fileden deliksiz geçen topun çıkardığı o acı sesi duyana kadar...
O an bana bundan daha çok heyecanlanacağın bir final maçı izleyeceksin, hem de üç sene gibi kısa bir süre içinde deseler, imkânı yok inanmazdım. Ama oldu: Fenerbahçe – CSKA Moskova maçı, Avrupa’nın zirvesine bayrağını dikecek takımın belli olacağı maç geldi çattı.
Ancak o maçı incelemeden önce finale gelen yoldaki maçlarla ilgili birkaç söz söylemem gerekli. Euroleague Final Four’a kalan dört takımın tamamı, bu sezon verdikleri mücadeleyle orada olmayı hak ettiklerini gösterdi. Hepsi kendi içlerinde farklı sistemler kurup, kendilerine göre kurdukları bu düzenlere sonunda kadar sadık kalarak, diğer takımlardan üstün olduklarını kanıtladılar.
Yarı finalin ilk ayağında elinden geldiğince direnen Lokomotiv Kuban, her ne kadar bütün maç CSKA’nın hâkimiyetinde geçse de son dakikaya kadar maçı bırakmadı. Ancak normal sezonun en değerli oyuncusu Nando De Colo’nun etkileyici performansı fazla söze gerek bırakmadı.
Yarı finalin 2. maçında ise farklı bir hikâye vardı. Favori Fenerbahçe’nin 10-0’lık ilk dalgasını karşılayan Laboral Kutxa, kendi sistemine sadık kalarak ve sezonun en başarılı oyuncularından Bourousis’in kenardan verdiği katkıyla Fenerbahçe’yi bir şekilde rayından çıkarmayı başardı. Bütün sezon takım sıkıştığında ortaya çıkan Bogdan Bogdanovic’in etkisiz kalması ile beraber işler birden Fenerbahçe için zora girdi. Ancak sene boyunca asla savaşmayı bırakmayan ‘kazanan’ bir karaktere bürünen Fenerbahçe, Zeljko Obradovic’in istediklerini korta yansıtamasa da Ekpe Udoh’un mücadelesi başta olmak üzere, Kostas Sloukas’ın aklı, Jan Vesely’nin ateşi ve Gigi Datome’nin keskin şutörlüğüyle maçı uzatmaya taşıdı. Zaten elinden gelenin çok üstünde oynayan Laboral, Bogdanovic’in de devreye girmesiyle kırıldı ve Fenerbahçe adını finale yazdırmayı başardı.
Final maçına gelince olanları tanımlamak için maç içinde iki farklı maç oynandı klişesini gönül rahatlığıyla kullanabilirim. İlk yarı ve hatta üçüncü çeyreğin sonlarına kadar istediği hücum setlerini uygulayan ve savunmada Fenerbahçe’nin can damarlarını kesen CSKA, farkı bir ara 21 sayıya kadar çıkarmaya başardı. Yarıda soyunma odasına giden Fenerbahçe, bütün sezon gösterdiği o dirençli görünümü kaybetmiş, başlar önde yenilgiyi kabullenmiş gibi görünüyordu. Üçüncü çeyrekte ise Jan Vesely psikolojik olarak yıkık bir halde üst üste bir çok faul atışından faydalanamadı ve fark pek kapanmadı.
Ve işler tam bitti derken, o efsane son çeyrek başladı. Fenerbahçe, artık kaybedeceği pek bir şeyi olmadığını fark ettikten sonra farklı bir moda girdi ve onu finale getiren ısırganlığa kavuştu. Yavaş yavaş farkı kapatan ve CSKA’yı köşeye sıkıştıran Fenerbahçe öne geçmeyi de başardı. Ancak Khryapa’nın maça 1,9 saniye kala aldığı ribaund ve attığı basketle maç uzatmaya gitti. Uzatmada hem aklen hem fiziken yorulan Fenerbahçe, CSKA Moskova’ya maçı ve şampiyonluğu vermiş oldu.
Son saniyelerine kadar tırnak yediren bu maç, benim gibi Fenerbahçe taraftarlarının kalp ritmini önce zirveye çıkarıp, daha sonra da ciddi bir burukluğa neden oldu. Maç bittiğinde aklımdan tam olarak şu düşünce geçiyordu: “Yine çok sevdiğim bir takım, yine son saniye basketiyle elden giden şampiyonluk.” Ancak o an fark ettim ki kafamda kurduğum bu bağlantı bana umut olmuştu. San Antonio Spurs, şampiyonluğu kaybettikten sonraki sezon Miami Heat’le tekrar oynamış, onları inanılmaz bir oyunla dağıtmış ve şampiyonluğa ulaşmıştı.
“Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen” der Rudyard Kipling şiirinde okurlarına ‘adam’ olabilmek için öğütler verirken. İşte ben bu takımın bunu yapabileceğine gönülden inanıyorum. Bu mağlubiyetten bir zafer çıkarabileceğini ve bize bütün sezon hissettirdikleri o takım olma, bir olma, bütün olma olgusuyla seneye yine finale çıkacağını ve yine bize bu heyecanı yaşatabileceğini biliyorum.
Ve sabırsızlıkla bekliyorum!
Fenerbahçe taraftarından duygusal mektup!
Fenerbahçe taraftarları Erkek Basketbol Takımı'nın Avrupa'daki başarılarına teşekkür kapsamında sosyal medyada bir metin yayınladı.
THY Euroleague finalinde tartışmalı hakem kararlarının gölgesinde CSKA Moskova’ya mağlup olarak şampiyonluğu kaçıran Fenerbahçe’ye taraftarı sahip çıktı. 21 sayı farkı kapatarak tarihi bir geri dönüşe imza atan ancak kupayı dramatik bir şekilde kaybeden takımlarına destek olmak isteyen sarı lacivertli taraftarlar, sosyal medyada bir kampanya başlattı. Twitter üzerinden harekete geçen Fenerbahçe taraftarı, #GururDuyuyoruz hashtag’iyle yazdığı mesajları duygusal bir mektup eşliğinde paylaşmaya başladı. Sarı-Lacivertli taraftarların bu hareketi kısa süre içinde geniş kitlelere yayıldı ve bir anda sosyal medyanın gündemine oturdu.